Konu Başlıkları: "Haluk GE-TE-A'nın İtirafları"
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03 Nisan 2011, 16:53   Mesaj No:2

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Standart Cevap: "Haluk GE-TE-A'nın itirfları"

Sayın Kamer Bey. Yazıma cevap vereceğinizi söylemiştiniz, ama her nedense yazdığınız yazı beni uyarmadı yani bana gelmedi. Yoksa benim okumamı istemiyor muydunuz? Şans eseri siteyi gezinirken gördüm. Hatırlayınız bana şöyle bir cümle kurmuştunuz, yarın size cevap vereceğim diyerek.

(Yarın bakarız kim doğru kim yanlış haluk bey.)

Acaba bu sözünüz ile kendinizin doğru yolda olduğunuzu mu kanıtladınız yazınızla. Unutmayın Rabbim sakın kendinizi temize çıkmış göstermeyin diye uyarır. Kimin takvaca üstün olduğunu yalnız ben bilirim der bizlere. Doğrusu ben hiçbir zaman sizin kullandığınız bu cümleyi kullanamam, çünkü Rabbimden korkarım.


Ben yazdığım tüm yazılara eğer inanmasaydım asla yazmazdım. Eğer yanılıyorsam da beni kur’an ile uyardıklarında, söylediklerimin kur’an a ters düştüğünü bana gösterdiklerinde, derhal kabul eder, karşımdaki insandan da özür dilerim. Hatta onun kulu kölesi bile olurum, rabbim şahittir. Ama hiçbir zaman sizin yaptığınız gibi, benim gibi düşünmeyenlere saldırmam ve onu inancından dolayı dışlayıp, kırıcı sözler söylemem. Çünkü her insan kendisinden sorumludur da ondan.


Yazdığınız yazının son kısmında geçen son söz bölümüne cevap vermek istiyorum, çünkü söyleyeceklerim burada özetlenmiştir. Bakın bana şunları yazmışsınız.


Son söz: Bu yazıyı okuyan herkese bir Müslüman olarak tavsiyem şudur. Allah’ın rızasını kazanmak onun resulünün yolundan geçer. Onun resulünün dininden (yolundan) başka tüm dinler ve yollar batıldır. Çıkmaz sokaktır.


Allah gözlere perde çekerde, gönülleri mühürlerse, kur’an gerçeklerini asla göremez onlar der. Allahın elçisi yalnız ve yalnız kur’anı tebliğ etmek, onu topluma kabul ettirmek için görev almıştır. Yani Allahın yolundan giden, kur’anın yolundan gider. Kur’anın yolundan giden, onun elçisinin yolundan gitmiş demektir. Eğer işe tersten başlarsan araya beşeri alıp onun rivayetlerini din edinirseniz, hem Allahın rehberliğinden, hem de resulünün takipçiliğinden uzaklaşmış olursunuz.


Okulda eğitim aldığınız dersi düşünün. Önce ana kitabı, yani imtihan olacağınız kitabın dersine çalışırsınız, daha sonrada bu kitabın örneklerini veren yardımcı kitaplara da bakabilirsiniz. Hiçbir zaman bunun tersinden yola çıkıp, ana ders kitabını okumadan, onu anlamaya çalışmadan, yardımcı kitaplardan faydalanmayı düşünmezsiniz. Bunu yaptığınızda başarı oranınız sıfır olacağını bilirsiniz. İşte kur’an da aynen öyledir. Allah sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim, bu kitaptan sorumlusunuz diyorsa, önce bu kitabın dersine çalışacaksınız, daha sonrada başöğretmenimiz Hz. Muhammet in günümüze kadar gelen sözlerinden istifade etmenin yollarını arayacaksınız ki, onun adını kullanıp, bizleri aldatmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmeyesiniz. Daha açıkçası hesap günü yüzlerimiz kapkara olmasın, resulümüze mahçup olmayalım.


Karar sizin, siz istediğiniz yolu izlemekte serbestsiniz. Bu sizin imtihanınız. Şunu sakın unutmayınız, Allahın elçisi, örnek insan, toplumu yalnız kur’anın hükümleri ile uyarma görevi almıştır. Onun hükmünün dışına çıkamayacağının tebliğini de, Rabbim kur’an da bizlere vermiştir. Sözlerinize gelince. Peygamberimizin duasını almak isteyen, mahşer günü onun huzurunda mahcup olup, rezil olmak istemeyen, rabbin kitabına sarılır. Zaten bizzat kendisi kur’anın ipine sarılın, sizleri doğruya ilecek diye tebliğ etmemiş miydi kur'anı? Şöyle bir hayal edin lütfen. Allah emretmediği, hüküm vermediği halde, bunlarda Allah katından elçisinin hükümleridir diye önümüze sunulanlar için, hesabın görüleceği gün, Allahın elçisine şahitlik adına sorduğunda Rabbim, Ey resulüm benim hüküm vermediğim konularda senmi hüküm verdin dediğinde, acaba Allah elçisi, hayır Rabbim ben vermedim, vermiş olsaydım sen bunu bilirsin derse, bu hurafelere iman edenlerin durumu nice olur dersiniz? Rabbim şahittir, ben tüm bunların olmaması ve hesap günü yüzlerimiz kapkara olmasın diye, kardeşlerimi kur’ana davet ediyor düşünerek iman etmelerini öneriyorum. ŞAHİT OL YARAB.

Çok ilginçtir benim ile ilgili yazdığınız yazıda, LAİKLİK konusu üzerinden cevap vermişsiniz. Bu konu sizin gözlerinizi öyle perdelemiş ki sanırım gerçekleri göremez olmuşsunuz. Bu konu hakkında bana sorulmadığı taktir de hiç bahsetmem, çünkü konuşacak, anlatacak, rabbimin ayetlerini tebliğ edecek o kadar çok konu var ki.

Benim hakkım da söylediklerinizin tamamını Rabbim e havale ediyorum. O yücedir, hesap görenlerin en adaletlisidir. Mahşer günü her şeyin doğrusu önümüze çıkacak, yaptıklarımızın da karşılığı tastamam verilecektir. Ben İslam ı konuşurken, kur’anı anlatırken, sinirlenerek, karşımdakine asla saygısızlık yapamam. Daha doğrusu böyle bir lüksümde yok zaten. Bu konudaki terbiyeyi ben Peygamberimizden aldım. Eğer Allahın elçisinden nasiplenen, onu örnek alan, İslam ı anlatırken güzel sözlerle yaklaşır karşısındakine. Lütfen düşününüz, acaba Allah elçisi kendisine iman etmeyenlere nasıl davranmıştır? Yorum sizlerin.

Saygılarıma haluk GÜMÜŞTABAK
Alıntı ile Cevapla