Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 Arkadaşları:2 Cinsiyet: Yaş:48 Mesaj:
4.079 Konular:
315 Beğenildi:49 Beğendi:0 Takdirleri:149 Takdir Et:
| Cvp: Nefs
ALAYCILIK - DEDİKODU , ŞÜPHECİLİK
49/11: Ey İnananlar! Bir topluluk başka bir topluluk ile alay etmesin. Olabilir ki alay ettikleri topluluk kendilerinden hayırlıdır. Bazı kadınlar başka kadınlarla alay etmesinler. Alay ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Kendi kendinizi ayıplamayın. Birbirinizi kötü takma isimler ile çağırmayın...
49/12: ... Şüphecilikten çok sakının. Çünkü şüpheciliğin bir kısmı ağır günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın. Biriniz diğerinin arkasından çekiştirmesin. Sizden biri ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi?
104/1: Arkadan çekiştiren, kaş ve göz hareketleriyle alay eden kimselerin vay haline![/B]
Kur'ân; şüphecilikten, herkesten şüphe eden bu yıkıcı nefsten çok sakınmamızı, sinsi casuslar gibi ayıp aramak günahı işlenmemelidir. Dedikodu (gıybet) yani arkadan çekiştirme de,nefsin en kötü sıfatlarından biridir. Bir kimsenin arkasından onun hoşlanmayacağı şeyler söyleyerek dedikodu yapmak, doğru dahi olsa günahtır. Eğer yapılan çekiştirme yalan ise, iftira olacağından çift günah işlenmiş olmaktadır. Ancak kötü bir kimsenin kötülüğünden korunmak için arkasından konuşulursa, bu çekiştirme olmaz.
İnsanlar arasındaki yegâne üstünlük ölçüsü olan takva yerine; zenginlik, mevki, şöhret gibi iğreti nimetleri büyüklük ölçüsü yaparak alay etmeyi adet haline getirmek, nefsin yanılgısıdır. Cenâbı Allah böyle şımarık ve sapık kimselere de uyarıda bulunuyor: " Alay edenlerin vay haline! " Alaycılık nefsin arınmasını önlemekte ve Dünyada ki sınavını da kaybettirmektedir.
KİBİR
31/18: Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde kasılarak yürüme! Çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin hiçbirini sevmez.
25/21: ... Kendi benliklerinde büyüklük kuruntusuna düştüler ve korkunç bir biçimde azdılar Kibir, insanın kendini diğerlerinden üstün ve büyük zannetmesidir. Nefsin bir tür hastalığıdır. Başı yükseklerde mağrur ve acımasızdır. Daha ileri hallerde; herşeyi yapmaya gücü olduğuna inanır, temel insancıl özelliklerini de kaybeder, saparak ta yoldan çıkarlar.
Kendini beğenme hastalığı olan egoizm ve bencillik hat safhadadır. Hep benlik duygusu hakimdir. Ben ve benimki kelimecikleri söz ve davranışın temelini oluşturur. Bu mülkün gerçek Sultan'ını ancak ölümünden sonra öğrenebilecektir.
KISKANÇLIK - HASED
12/89: Hani onlar (Hz. Yusuf'un üvey kardeşleri) şöyle demişlerdi: Yusuf ve Kardeşi (Has Kardeşi Bünyamin) Babamıza muhakkak ki bizden daha sevgilidir... Babamız açık bir yanlışlık içindedir. Yusuf'u öldürün yahut bir yere atın ki, babamızın sevgisi bize kalsın.
2/109: Kitab ehlinden bir çoğu, hak kendilerince besbelli olduktan sonra, içlerindeki hasedden dolayı, sizi imanınızdan çevirip kâfir yapmayı arzu ederler...
4/54: Yoksa onlar, Allah'ın Kendi lütuf ve yüceliğinden verdiği nimeti çekemiyorlar da kıskançlık mı ediyorlar...
113/155: De ki: Sabahın Rabbine sığınırım... Kıskandığı zaman hasedcinin şerrinden.
16/90: Allah...kıskançlıkları yasaklar...[/B] Kıskançlık, insanlarda derece derece mevcut bir duygudur. Ancak sevgisizlik ve ayrıcalıklı muamele bu hissi, Hz. Yusuf kıssasında olduğu gibi öldürme girişimine getirecek kadar azdırır. Akıl ve mantık bile bu hisleri söndürememiştir. Hased; çekememezlik, kıskançlık demektir. Bu duyguyu taşıyanlar, kendilerinde olmayanın başkalarında da olmasına katlanamazlar, o nimetin de mahvolmasını isterler, bu gayelerine erişmek için de her türlü kötülüğü yapabilirler. Cenâbı Allah, hasedçinin kötülüğünden ancak Rabbine sığınılırsa kurtulmanın mümkün olduğunu vurgulamaktadır. Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: " Hased bir şeytandır, öfke de bir şeytandır. "
İHANET - VEFASIZLIk
4/107: Nefslerine hıyanet edenlerden yana mücadele etme. Çünkü Allah, hainlikte aşırı giden, çok günah işleyenleri sevmez.
12/52: ... Allah hainlerin hilesini başarıya ulaştırmaz. İhanet; hainlik, vefasızlık, itimadı kötüye kullanmak, sözünde durmayıp oyun etmek demektir. Nefse ihanet ise; kendini aldatmak, bir menfaat elde eder zanniyle adaletten ayrılarak insanın kendisine zarar vermesidir. Kendini aldatmak, Cenâbı Allah'ın insanlara emaneti olan nefse ihanet demektir. Sözleşme ve emanetleri bozarak hainlik edenlerin hilesi başarıya ulaştırılamaz, böyle nefs sahipleri de yücelerek arınamazlar.
ÖFKE (GAZAB) - KİN
arını affederler...
3/118: Ey iman edenler! Sizden olmayanları dost edinmeyin... Onlar sıkıntıya düşmenizi isterler... Ağızlarından kin ve öfke taşmaktadır...[/B]
Nefsin yıkıcı sıfatlarından olan öfke, kalbin intikam hissi ile coşmasıdır. Bu tür benlikler; olur olmaz her şeye hiddetlenir, kızar. Haşin, sert ve acımasızdır. Peygamber Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: " Öfkeden korkunuz! Çünkü o, Ademoğlunun kalbinde yakılan bir közdür. " Kin; öç almak için fırsat kollamak, intikam hissi ile dolmak demektir. Türlü nedenlerle hırsla kirlenen nefsin kalbi kararır, aklı fikri yalnız intikam alma hissi ile dolar. Bu duygu onu devamlı öfke halinde tuttuğundan, içten sevgi ve gerçek iman ile Cenâbı Hakk'a kulluk etmesine imkân vermez.
Kin ve öfkenin insan nefsindeki yıkıcılığını önlemenin yolunu Kur'ân, yukarıdaki ayetle açıklamıştır: " Takvâ sahiplerini yaptığı gibi, kin ve öfkelerinizi yutunuz ve insanların kusurlarını da affediniz ki iyiye ve güzele yönelebilesiniz. " |