Konu Başlıkları: Nisa/60. Ayetin Hükmü
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Nisan 2011, 15:55   Mesaj No:7

FECR

Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.134
Konular: 555
Beğenildi:1087
Beğendi:252
Takdirleri:10770
Takdir Et:
Standart Cevap: Nisa/60. Ayetin Hükmü

Öncelikle ayetlerin mealini verelim:
Vaktiyle siz birbirinizle haşir-neşir olduğunuz ve onlar sizden sağlam bir teminat almış olduğu halde onu nasıl geri alırsınız!(4/Nisa-21)

Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek ister; çünkü insan zayıf yaratılmıştır.(4/Nisa-289


Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe koyacağız; bu ise Allah'a çok kolaydır.(4/Nisa-30)


Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Allah dilediğini temize çıkarır ve kendilerine kıl kadar haksızlık yapmaz.(4/Nisa-49)

Temizlenen, Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.(87/A'la-14-159

Nefsini temizlemiş olan şüphe yok ki, felâha ermiştir. Ve muhakkak ki, nefsini noksana düşüren de hüsrâna uğramıştır.(91/Şems-9-10)

Ne bilirsin o belki temizlenecek.(80/Abese-3)

De ki: Arınmayı ve seni Rabbimin yoluna iletmemi ister misin? Böylece ondan korkarsın.(79/Naziat-18-19)


Ayetlerin mealleri böyle.

Yukarda bahsedilen durum,özel bir durum.O şahsın tevbesinin nasuh mu olduğu yoksa sadece dille yapılan bir tevbe olup olmadığı çok önemli bir durumdur.Tevbenin kabul edilebilmesinin şartları vardır:
1-Kişi Allaha ve insanlara karşı hata-günah işlediğini kabul edecek ve gerçek anlamda pişman olacak.
2-Yapmış olduğu günahlara-hatalara karşı vicdanında sızı duyacak
3-Bir daha o günahı işlemeyecek.Dille tevbe edip de daha sonra tekrar aynı günahı işlemeyecek yani yalama bir tevbe olmayacak. Ya da imkanı olmadığı için o günahı terketmeyecek sadece Allah'a karşı suç işlediğinin bilinciyle tevbe edecek.
Bazı insanlar vardır ki yıllarca kumar oynar,bütün malını kumarda kaybeder sonrada "ben tevbe ettim" diye kumarı bırakır.Bu kişinin kumarı bırakması daha çok parasızlıktan kaynaklanır.Eğer tekrar parası olduğunda kumara dönmezse o insan için denilebilir ki "bu adam tevbe etmiş"
Bazı insanlar vardır ki yıllarca içki içmiş,sonunda kanser,siroz veya başka bir hastalığı düçar olmuş,doktor "içmeye devam edersen ölürsün" demiş,o da içkiyi bırakmıştır ama bu insan gerçek anlamda tevbe etmemiştir.
Bazı insanlar vardır ki yıllarca fuhşiyatın içerisinde bulunmuş,yaşlanınca artık işe yaramaz hale gelince "ben zinaya tevbe ettim" demiştir ama bunun tevbesi de gerçek anlamda tevbe değildir.
Kimi ,insan vardır ki emekli olduktan sonra ya da çocuklarımı iş sahibi,ev sahibi yapıp öyle tevbe ederim,hacca gider namazı kılarım diye Allahın emirlerini erteleye durmaktalar ki onların tevbesi de gerçek anlamda tevbe değildir,bir anlamda pazarlıklı tevbedir.

İnsan eğer tevbe ettim diyorsa bu tevbesini pratik olarak insanlarda göstermesi lazım,yapmış olduğu hataları-günahların telafisini yapmaya çalışması ve gayret göstermesi gerekir.Laf ile tevbe sadece kendini kandırmaktan ibarettir.

Dediğim gibi sizin bahsettiğiniz kişinin durumunu net olarak bilmediğimiz için fazlaca bir şey söylemek,gayba taş atmak gibidir.
__________________
Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir
(Müslim)
Alıntı ile Cevapla