06 Mayıs 2011, 17:46
|
Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 Arkadaşları:9 Cinsiyet: Memleket:istanbul Yaş:54 Mesaj:
871 Konular:
41 Beğenildi:6 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cevap: “Oy Vermeyinde/Koy Mu Verin Diyeyim:” İnsanlara itaatin sınırları "Ey müminler, Allah'a itaat ediniz; Peygambere ve sizden olan devlet yetkililerine de itaat ediniz...."Nisa/59- Allah buyuruyor ki Allah'a itaat edin kayıtsız şartsız Rasule itaat edin yine kayıtsız şartsız Bunun dışında kalan insanlara şart edatı vardır oda "Sizden olanlar kısmı" yani müslüman idarecilere onlar ancak Allah'ın hükümleri ile hüküm verdiklerinde itaat söz konusudur. Cenabbi Allah itaati yasakladığı bir konuda kullara itaat şirk kapsamı içerisinde yer alır. Peki o zaman hangi konularda itaat şirk kapsamına girdiğine bakalım. Allah teala hazretleri kuran ve sünnette belirtmiş olduğu herhangi bir emir dururken insanların çıkarmış olduğu emirlere itaat etmek onları benimsemek yeni emirlerin çıkması için mercilere kişilere yetki vermek şirk kapsamı içerisinde yer alır. Böyle bir durumda kişi şirk işlemek suertiyle müşrik sıfatını kazanır. Allah’u teala şöyle buyuruyor: “Şüphesiz ki şeytanlar sizinle mücadele etmeleri için dostlarına vahyeder. Şayet onlara itaat ederseniz muhakkak müşriklerden olursunuz.” (En’am: 121) Bu ayet müşriklerin adetlerinden olan hayvan boğazlarken üzerine Allah’ın adını anmamalarını gözler öününe sermektedir. Ve cenabbi Allah bu adetin nüslümanlar tarafından red edilmesi gerektiğini bildirmiş ve ayetin devamında sizler eğer bu tarz hususlarda onlara itaat ederseniz müşrik olursunuz buyurmaktadır. Günümüzde kullanmış olduğumuz rey ile Allah’ın kitabının ( şeriatinin) tamamını devre dışı yaptığımızı hatırlatır ve böyle bir meselede kullara itaatin şirk kapsamı içerisinde olduğunun bilincinde olmalıyız. “O gün tam doğru tartı vardır. Kimlerin tartıları ağır çekerse, onlar kurtuluşa ermişlerdir. “Kimlerin tartıları hafif kalırsa, onlar ayetlerimiz karşısında takındıkları zalimce tutumları yüzünden kendilerini mahvetmiş olurlar. "Araf/8-9 Allah'a isyanda kula itaat söz konusu değildir kim olursa olsun Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur. "Allah'a isyan söz konusu olan yerde kula itaat yoktur" (Buharî, Ahkâm, 4; Müslim, İmâre, 39) Şeytan, isyankarlığı ve enaniyeti (kibri) nedeniyle Allah’a itaat etmemiş ve Adem’e secde edilmesi emrine karşı gelmiştir. " Ve meleklere: "Adem’e secde edin" dedik. İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu." (Bakara Suresi, 34) Ayetiyle bildirildiği gibi, kibrinden kaynaklanan bu sapkın mantığı onu küfre sürüklemiştir. Dolayısıyla kafirlerin ilki olan İblis’in yandaşlarına itaat, insanı sonsuz azaba sürükleyecek bir yola sokar. Allah, bu nedenle kâfirlere itaati yasaklar ve ayetin devamında ifade edildiği gibi küfre karşı Kuran’la mücadeleyi emreder: "Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara (Kur’an’la) büyük bir cihad ver." (Furkan/52) Kur’an’ın Kalem Suresi’nde, itaat edilmesi yasaklanan diğer kimselerden şu şekilde söz edilir: Şu halde yalanlayanlara itaat etme. Onlar, senin kendilerine yaranmanı (uzlaşmanı) arzu ettiler; o zaman onlar da sana yaranıp-uzlaşacaklardı. Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık, Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen.....”(Kalem/8…….16) Hüküm verenlerin Hakimi Allah, ayetlerde özellikleri belirtilen bu günahkar kişilere itaat edilmemesini emrederken, “damga vurarak”, onlara kendilerinden silinmeyecek çirkin bir iz bırakacağını da bildirir. Yüce Yaratıcı Rabb’imiz, Kendisine nankörlük eden günahkarlara itaat etmeyi de “Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkar veya nankör olana itaat etme. (İnsan/24) ayetiyle yasaklar. Kur’an’da ayrıca, Semud Kavmine gönderilen Salih Peygamber’in dilinden, yeryüzünde düzeni bozan kişilere itaat etmeme konusunda da uyarı vardır: "Artık Allah’tan sakının ve bana itaat edin. Ve ölçüsüzce davrananların emrine itaat etmeyin. Ki onlar, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyor ve dirlik-düzenlik kurmuyorlar (ıslah etmiyorlar)." (Şuara/150-151-152) Her nefis kendine basirettir. İtaatten çıkmış şeytanın konumuna düşmek istemiyorsak, tağutlara itaat etmemeli ve desteklememeliyiz.... Dikkat çekilen kişilere itaat edilmemesi konusunda da Allah’a kararlılıkla itaat etmeliyiz. Onun için kıyametimiziz (ölümümüz) kopmadan evvel “rey”yimizin rengini iyice belli ettirmeliyiz. Oyumuzun rengi allahın boyası ilemi boyalı yoksa tağutların boyası ile boyalı olduğuna dikket etmeliyiz. ‘’(Biz)ALLAH’ın boyası ile boyandık.ALLAH’tan daha güzel rengi kim verebilir.Biz ancak ona kulluk edenleriz.’’(Bakara /138 Davetçi müslümana düşen hakkı hak olarak ortaya koymak hiçbir kınayacının kınanmasından korkmamaktır. “”De ki: İşte benim yolum budur; basiret üzere Allah'a davet ediyorum. Ben ve bana uyanlar (işte böyleyiz). Ben Allah'ı tesbih ederim ve ben müşriklerden değilim””Yusuf/108 “”De ki: "Ben ancak Allah'a kulluk etmekle ve O'na şirk koşmamakla emir olundum. Ben O'na davet ediyorum, dönüşüm de O'nadır."” Rad/36
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |
| |