Cevap: "Dini Konular Hakkında Sorular/Cevaplar" Mecnun editörüm kimin hangi niyetle kuran okumuş olması o kişinin niyetinin karşılığı olarak sevap alcağı kesindir. Semavi kitapların öyle bir özellikleri vardırki kimisinin müslüman olmasına vesile olur kimisinin küfürünün artmasına sebebiyet verir. İncil ve ve tevratı gereği gibi okuyup iman edenler müslüman olarak vefat etmişlerdir.Fakat incil ve tevratı gererği gibi okuyup gereğine iman etmeyenlerde kafir olarak ömüşlerdir. Tabiki tahrif edilmemiş halini kast ediyorum.Bu kaide Kuran içinde böyledir. Kuran çok büyük bir kitaptır müslüman ülkelrin ve ferdlerin dünya ve ahiret bakış açısını düzenlediği gibi ceza hukukunuda düzenler. Daha doğrusu kuran kişinin tüm hayatını disipline eder ve yaratıcısını on doğru şekilde tüm sıfatları ile bilmesini öğretir. Şimdi bazı insanlar kuranın okunmasını ibadet olarak değerlendiriler ki bu doğrudur kuran okumak ibadetdir kişi ibadetleri yerine getirdiğinde Allah tarafından ECİR kazanır işte bu ecirinden ölülerinede gönderme yaparlar. Bu anlayış Kur’an-ın kabul ettiği bir anlayış değildir. Fakat bu anlayış şirk olmadığı gibi küfürde değildir. Tamamen gaybi bir mevzudur. Bizim ölüler hakkındaki düşüncemiz şudur.Öncelikle kişinin müslüman olarak ölmesi gerekmektedir. Kişi müslüman olarak ölmediği takdirde ona hiçbirşey fayda vermez ve onu cehenneme girmekten hiçbirşey alıkoyamaz. Biz kuranı anlamak ve hayatımıza aktarmak için okuduk niyetimiz buydu başka niyetlerede diyecek bazı kişiler hadis diye rivayet edilen bu rivayete dayanarak (Ölülerinize Yasin okuyun) buyuruldu. Bu rivayeti elbani gibi klasik hadisçi bile bu rivayetin sahih olmadığını söylemiştir. Müslümanlar ölülerine dua ederler Haşr suresinin 10. ayetinde “…Rabbimiz!, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla…” buyrularak mü’minlere dua yapacakları açıklanmıştır. Yani ölmüş olanlara dua edeceğiz. İşte bu ayetleri ölülere Kur’an okumakla aynı şeydir” diye te’vil etmişlerdir. Bilindiği gibi Asrı saadette Peygamberimizin ölmüş olan mü’minlere evde veya mezarlık da Kur’an okuma gibi bir sünneti yoktu. Bu konuda hiçbir alimin farklı bir yorumu olmamıştır. Ne Hz Peygamber yaşıyorken sahabenin ölmüş olanlarına, ne de kendisi öldüğünde diğer sahabelerin O’na Yasin okuma gibi bir merasimi olmamıştır. Hatta hülefa-i raşidin döneminde de böyle bir uygulamanın olmadığı ortadadır. İbn-i Mace aynı hadisi “Ölmek üzere olan hastanın yanında konuşulacak şeyler ” babında açıklamıştır. Ahmet İbn-i hanbel’ de Ölmek üzere olanların yanında okunduğunda ruhun çıkması kolay olur…” vb şeklinde yorum getirmiştir. Ama dikkat edin burda da açıklanan ölüye okuma değil, ölmek üzere olanlaradır. Hanefiler dışındaki üç mezhebin görüşlerine de baktığınızda ölülere Kur’an okunmayacağı açıkça görülecektir. Kur’an, Kur’an merkezli Sünnet ve eski mezhep imamlarının çoğu ve yeni araştırmacıların tamamına yakını ölülere Kur’an okunmaması gerektiğinde ittifak etmişken,Ebu Hanife’ye fatura edilen uydurulmuş bilgilerden yola çıkarak bu iş yüzlerce senedir devam etmektedir.
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |