Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 Arkadaşları:9 Cinsiyet: Memleket:istanbul Yaş:54 Mesaj:
871 Konular:
41 Beğenildi:6 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cevap: "Fırkayi-NACİYE" "Bismillahirrahmanirrahim" Kendilerine selefi diyen fakat selefle uzaktan ya da yakından hiçbir ilişkisi olmayan bir takım kimselerin amel ile işlenen bizati küfrün kişi küfrü kalben kabul etmedikçe kişiyi islamdan çıkarmayacağı ya da kafir ve müşrik olmayacağı iddiasıdır. Bu kimseler hakkında kati nas olan tağutun mahkemesinde başvurmak ameli bir küfür olmasına rağmen, bu ameli küfür görmemektedirler. Yine bir ülkenin başına küfür kanunlarıyla yönetmesi için tağutlara başlarına seçme amelini küfür görmemek-tedirler. Bunun gibi ve buna benzet kati küfür olan amelleri küfür görmeyen küfre dalmış bir taifedirler. 1- Tevhidin aslını bozan zamanın küfürlerini, alternatif yok diye işlemeleri. İnsanların ikrahda olduklarını söylemeleri. 2- Allah imanın şartını tağutun reddine bağlamışken tağutu bütün çeşitleriyle reddetmemeleri. 3- Tağuta muhakeme için başvurulabilinir, bu zamanda zarurettir demeleri. 5- Tevhidin aslında cehaleti mazeret görmeleri. 6- Tevhidin aslını elde edememiş kişilere Müslüman muamelesi yapmaları 7- Beraber velayet paylaştığı kişilerin şirklerini ve küfürlerini görmemezlikden gelmeleri. Küfre rıza küfürdür kaidesinin gereğini yapmamaları. 8- Tevhid akidesiyle direk alakalı olan meselelerde hak kendilerine geldiği halde hakdan yüzçevirmeleri. 12- Mümin, müşrik, kafir ve mürted ayırımı yapmamaları. 14- Alimlerde ihtilaf etmiştir diyerek kendi küfürlerine mazeret aramaları. 20- Hak olan bir topluluk aramamaları, önlerine çıkan belamları tevhid alimi zannetmeleri. 21- Tevhidin aslını elde eden muvahhidlere tekfirci, harici,irticacı, demeleri ve onlara beddua etmeleri ve onların ayaklarının kaymasını beklemeleri. 23- Küfürlerinde inat ederek hak olan meseleleri hevalarına göre tevil etmeleri. İşte bu maddaelerin hepsi ve daha fazlası onların düşüncelerinde vardır. TEKFİRDE AŞIRILIKTAN SAKINDIRMA KONUSUNDA 30 RİSALE (MAKDİSİ) 26. RİSALE : SEÇİMLERE KATILAN HERKESİ AYIRIM YAPMADAN AYNI KATEGORDİE GÖRMEK Tekfirde yapılan hatalardan biri de, parlamento veya belediye seçimlerine katılarak oy kullanan herkesin, amaç ve hata dikkate alınmadan ve huccet ikamesi yapılmadan aynı kategoride görülmesidir. Hamasetli gençlerden birçoğu, tekfirde muteber olan kastın şekillenmesinde etkili olan cehalet özrünü dikkate almadan, bu seçimlerde oy kullanan herkesi muayyen olarak aynı kategoride görmeleridir. Halkın çoğu için, belediye seçimlerindeki küfür açık değildir. Çünkü çoğu kişi, vakıadan haberdar olan insanlarda olduğu gibi, tekel bayiliği, meyhane ve genelevi gibi bir takım yerlere belediyeler tarafından işlem yapıldığını ve ruhsat verildiğini bilmemektedir. Şimdi şeyh MAKDİSİ yerel seçimlerde oy kullanmanın küfür olduğunu kabul ediyor.fakat halk bu beledilerin ne iş yaptığını bilmiyor diyerek halkı enayi ve keriz yerine koymaktadır. Yerel seçimlerde halkın reyleri ile seçilen belediyelerin ruhsat verme işlerine baktığını bilmiyorlar diyor dolayısıyla belediyelin bar tekel af ederseiniz –kerhane-ruhsatını verdiğini halkın bilmediğini söylüyor. Bilmediğinden dolayıda rey kullanan insanları günahsız kabul ediyor. Bugün hangi cahil bilmezki bu tür yerlere belediyler hem ruhsat verir hemde vergi alırlar. Yine şeyh MAKDİSİ şöyle diyor Kimileri ise her şeyden habersiz, üzerinde “Tek çözüm İslam’dır” gibi yazıların bulunduğu ve bu parlamentolarda tağuti kanunların çıkmasında ortak olan müşrikler tarafından hazırlanan afişlere bakarak, İslam’ı sevmeleri ve destek olmak istemeleri sebebi ile bu seçimlere katılırlar. Bu tür insanlar, seçtikleri bu parlamenterlerin, şeriatın hükümlerini uygulama yolunu kapatacak yasalar çıkarmak için çalışacaklarını bilmemektedir. Yasama işlerine bulaşmayan, küfür kanunlarına saygılı olacağına ve koruyacağına dair anayasa üzerinde yemin etmeyen ve buna benzer kişiyi küfre götüren söz ve fiillerde bulunmayan kişiler ile, durumu bu olmayanlar arasında ayırım yapmak gerekir. Bilindiği gibi her seçmen, küfür olan bu söz ve fiilleri işlememektedir. Ancak kişinin kastının, küfür olduğu açık olan bu tür söz ve fiiller için kendisine vekil atamak olması halinde, kendisinin hükmü de atadığı bu vekilin hükmü gibi olur. Çünkü küfür olan bu işe destek veren ile, bunu bizzat uygulayan arasında fark yoktur. Dolayısıyla küfre giren o parlamenteri destekleyen kişinin kastı, bu küfür kanunlarının çıkarılması, küfür olan anayasa ve sistemin varlığını devam ettirmesi ise, bu kişinin hükmü de, bu işi bizzat yapanın hükmü ile aynıdır. Cevap: Çünkü küfür olan bu işe destek veren ile, bunu bizzat uygulayan arasında fark yoktur. Diyen MAKDİSİ ancak kişinin niyeti bu olmadığı için şirk yada küfür işlemiş olsa bile kafir olmaz diyor. Bu anlayış hakkın üstünü örtemktir. Hz.ALİ’yi şehit eden zındık: “Ben yeryüzünde bir fitne temizledim” diyerek yaptığı işi iyi niyetle yaptığını anlatmaya çalışmıştır. Şâyet kendilerine (niçin alay ettiklerini) sorsan, "Biz sadece lâfa dalmıştık ve aramızda eğleniyorduk", derler. De ki: "Allah'la, onun âyetleriyle ve peygamberiyle mi eğleniyordunuz?"Boşuna özür dilemeyin! Çünkü siz, (sözde) iman ettikten sonra küfrünüzü açığa vurdunuz. İçinizden (tövbe eden) bir zümreyi affetsek bile, suçlarında ısrar etmeleri sebebiyle, diğer bir zümreye azap edeceğiz. (Tevbe 65-66) Burada onlara niçin bu işi yaptınız diye sorulduğunda biz sadece lafa dalmış eğleniyorduk. Yani niyetimiz kötü değildi diyorlardı.Yukarıda vermiş olduğum görüşler MAKDİSİN’in kendi yazdıklarıdır ben herhangi bir ilave yapmış değilim. Onların düşünceleri arasında yukarıda yazdığım maddelerin hepsi mevcuttur. Şu husus çok önemlidir Kur'an ve Sünnete uymayan şirk, küfür, bidat ve körü körüne taklit içeren düşünce ve görüşlerden uzak kalmak. İnsanlığı küfre ve şirke davet eden, saptıran kitap dergi yada makale veya yazılara yer vermemek. Yada bunlara reddiyler yazmamak. Çünkü biz biliyoruz ki küfrü yayınlayan, yazan, reklamını yapan bu gibi kitap ve makalelere yer veren herşey sahibini akide olarak bağlar. Küfürse kafir, haramsa günahkar yapar. İslam'da şöyle bir kaide vardır. Küfre rıza küfürdür harama rıza haramdır. Bu genel bir kaidedir. İçinde küfür olan kitapları satmakla ilgili İbn Kayyım el-Cevziyye şöyle diyor: "İçinde şirki ihtiva eden, Allah'tan başkasına ibadete çağıran kitapları satmak da put satmak gibidir." (Zadul-Mead) Aliyyül Kari El-Hanefi Fıkhul Ekber'in Şerhinde şöyle der: "Bir yazar,bir vaiz yazılarında ve vaazlarında küfrü gerektiren bir söz veya bir yazı yazarda o kitabı okuyan yada vaazı dinleyenler, okudukları ve dinlediklerine inanırlarsa hepsi toptan kafir olurlar." (Fıkhul Ekber Şerhi) Allah (c.c) şöyle buyuruyor: "Allah size Kur'an'da: "Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe o kafirlerle oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz" diye hüküm indirdi. Muhakkak ki Allah münafıkların ve kafirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır." (Nisa: 140) Başka bir ayette: "Yemin olsun ki eğer sana ilim geldikten sonra onların arzularına uyarsan o zaman şüphesiz zalimlerden olursun." (Bakara: 145) Dileğim sadece ve sadece Allah Rızasını kazanmak. İslamı dert ve dava edinen neme lazımcı olmayan hakka gönül vermiş gerçek tevhid ehli olmak isteyenleri Kur'an ve Sünnete göre aydınlatmaktır. Ve gerçek Muvvahhid olanlarında faydalanması için bu gayret sarf etmektir. Bunun içinde hiçkimseden bir karşılık menfaat beklemeden sadece rabbimin rızasını kazanmaktır. Bu sebepten dolayı böylesine önemli meseleleri telefon elektrik kimlik alma gibi meselelerle basitleştirmeyin. şehitlik kavramı gibi Allah'ın çok önem verdiği kavramları basitleştirmeyin.Şöyle deyin "Sadece Allah'a güvenir ve Ona sığınırız." İşte benim akidem bu, bu akide üzere olanlar inşallah dinde kardeşlerimdirler. Sende xxxx abimde Allaha Emanet Olunuz gözlerinizden öperim......
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |