Konu Başlıkları: Cenabet
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05 Şubat 2008, 11:34   Mesaj No:3

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Cenabet


2.Açıklama
Cünüp olan insanın yemek yemesi, su içmesi câiz midir?
Ihtiyatlı görüşe göre kadın için de erkek içinde cünübken
yemek, içmek mekruhtur. Çünkü kullanılmış suyu içmek
mekruhtur. Kullanılmış su abdest ve gusül için kullanılan
sudur. Böyle bir su, maddi pislik taşımasa bile, günahları
süpürmekle manevi kir taşır. Ağız yıkanmadan ağıza, alınan
su, bedenin bir parçasına (yani ağzına) degmis ve bu manevi
kiri yüklenmiş olur. Yutulmasıyla o kir de yutulur. Ancak
cünüp olan kimse, elini ve ağzını yikadıktan sonra yiyip
içebilir. Âdetli ve lohusanın durumu böyle değildir. Onlar
yıkanacak zamana gelmedikce, artıkları kullanılmış su gibi
olmaz. Yiyip içebilirler, artıkları temizdir. ( Halebî
(sağîr) 41-42; Hindiyye I/13; Kâdihân NI/404 ) Diğer yönden
cünüp kimsenin ağzını yıkamadan da yemesinde mahzur
olmadığını söyleyenler olduğu gibi, ( Kadıhân I/46) yıkasa
bile mahzurlu olduğunu söyleyenler de vardır.( Halebî
(sağîr), agk.; Ayrıca bk. es-Subkî, el-Menhel N/288;
Nemenkânî N/205) En iyisi sıkışık olunmadığı zamanlarda
yemeyi içmeyi yıkanmadan sonraya bırakmaktır.
Gusletmesi farz olan birisi temizlik de yapar, bulaşık da
yıkayabilir, yemek te yiyebilir.fakat ağzını ve ellerini
yıkamadan yemek yemesi mekruhtur. ama haram değildir.
Gusülsüzlüğü bu gibi hizmetlerine mâni olmaz.
Ancak, guslü bir namaz vakti geçirecek kadar tehir etmemek
gerektiğini de âlimlerimiz ikaz yollu ihtar etmişlerdir.
Çünkü, namaz vakti geçtiği halde gusletmemek, namazı kazaya
bırakmak demektir. Özürsüz namazı kazaya bırakmak ise câiz
değildir.
Bu bakımdan, kendisine gusül farz olan kimse, gusülden önce
gereken işleri yapar, temizlikte bulunur, hatta yemek dahi
hazırlarsa da, bulduğu ilk fırsatı hemen kullanıp guslünü
yapmalı, gusülsüzlüğünü bir namaz vakti çıkıncaya kadar
tehir etmemelidir. Resûl-i Ekrem Efendimiz, guslünü özürsüz
tehir edenleri ikaz ettiği hadîsinde cünübün bastığı
toprağın kendisine lânet okuyacağını hatırlatmış, guslü
tehir etmemeyi tembih buyurmuştur.
Bununla beraber gusülsüz insan, necis de değildir. Mânevî
kirlidir, ama necis hükmünü almaz. Ebû Hüreyre (R.A.) Resûl-
i Ekrem Efendimize bu mevzuda sorduğu sualine şöyle cevap
almıştır:
Sübhânallah! Hiç mü’min necis olur mu?
Demek ki, cünüb insan mânen kirlidir, ama bu kirlilik
kendisinden tiksinilmesine sebeb olacak necislik hükmünü de
almaz.
Alıntı ile Cevapla