Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Şubat 2008, 12:59   Mesaj No:16

Seher Yeli

Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seher Yeli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 778
Üyelik T.: 03 Şubat 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:54
Mesaj: 421
Konular: 138
Beğenildi:14
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Adini Sen Koy (Yasanmis Hikaye)

2

Bir zamanlar bir erkekten Ingilizce dersleri aldigini,daha sonra onun kendisine farkli duygular besledigini ve bunlari söyledigini,fakat kendisinin reddetigini belirterek, "Bilmem sen ne dersin? " diyordu.

Fikirlerim alt üst olmustu.Islami bir kimlik icerisinde bulunan bir bayanin erkeklerle olan münasebetlerinde bu derece pervasiz olmasini kabbulenemiyordum.Acaba bu gercekten dindar birisi miydi? Cevremden de bu bayani arastirmalarini istedim.Bu arastirma devam ederken ben de gelen yazi üzerinde kirilmayacagi ve alinmayacgi sözünü aldiktan sonra biraz yorum yapmis,resmi kurumlar tarafindan verilen Ingilizce kusrlari dururken erkek bir hocadan tek basina ders alabilme cesaretini saskinlikla karsiladigimi ve kendisini fazlaca serbest yetistirdini söylemistim.

Bir iki gün zarfinda yapilan istihbaratin neticesi gelmisti.Evet tesettürluydu,ne derece ciddi bir yapiya sahip oldugu belli olamasa bile Islamiyeti yasayan ve abdestli,namazli bir aileye mensuptu.Bu bilginin üzerine hayretim bir kat daha artti.

Ileriki tarihlerde yasayacaklarimdan ötürü bu fikirlerle karsimdaki sahsi kinamis oldugumu cok daha sonra anlayacak ve Peygamber Efendimizin (a.s.m) mealen " Bir mü´mini bir hareketinden dolayi kinarsa ; o fiil basina gelmedikce ölmez.." seklindeki hadis-i serifini hatirlaycaaktim.Artan merakim ben de bu sahsi mutlaka görmek fikri körüklemisti.

Almanya´daki toplanti ve görüsmelerimi tahminimden önce bitirmistim." yarin sabah ucagiyla gelecegim,kilavuzluk edecek birileri illa ki lazim..Iftar Fatih´teki Ziya sark Sofrasinda yapmak geciyor icimden,programin müsait olursa,iftari beraber yapabiliriz " seklinde yazmis oldugum maile cevabin gelmesi gecikmemisti.Karsilikli birkac kez maillestik.Kendiisne telefonumu da verdim.Telefon acarak Pazartesi müsaid oldugunu ve iftara gelebilecegini bildirdi.sasirmis ,fakat bozuntuya da vermemistim. "Memnun olacagim" ifadesiyle pazartesi iftarda görüsmek üzere telefonu kapatmistik.

Ya rabbi ben ne yapiyordum? Ya gercekten iftara gelirse o güne kadar titizlikle savundugum fikirlerimle tezat bir hal icerisinde olurdum.Bu konularda cevremdeki insanlara,özellile yakin aarkadaslarima hassas davranilmasi gerektigini her firsatta söyeleyen ben degil miydim?
Ortada hicbir mecburiyet ,sevgi yokken namahrem birini karsima alip iftar etmek de neydi? Kalkistigim bu isi hangi kaliba sigdirmak lazimdi? Simdi is ciddiye binince en bastan beri hatali hareket ettigimin farkina varmaya baslamistim.Artik bahane üretme sirasi bana gelmisti.

( ....)

Iftar vakti gelmisti, namazdan sonra basimdaki agri daha da siddetlenmisti, doktorlarimin dedigi gibi zihin bulanikligi da basgöstermisti.Iftar icin lonataya giderek oturdum.Biraz rahatladim.Bu arada cicek almayi unutmustum.Yakindaki bir cicekciden beyaz gül getirttim.

Az sonra iftar odu.Corbadan bir kac kasik almistim ki , masama birisinin yaklasitigini gördum.Evet, orta boylu ,tesettürlu,$ik görünümüyle gelen oydu.Nezaket geregi oturdugum yerden kalkmis,verdigi selami aldiktan sonra iki kisilik olan masada karsima oturuncaya kadar beklemistim.

Iftar etmis olmama ragmen basimin agrisi ve zihnimin bulanikligi gitmemisti.Yemekten sonra aksam namazini kilip sema gösterisini seyretmek üzere bulundugumuz yerden ayrildik.

Disari ciktigimizda serin havanin tesiriyle biraz olsun kendime gelmistim.Sema Hanimin hareketlerinde herhangi bir hata yapmamak icin gayret sarfeden insanlarin tedirginligini
hissediyordum.Konusmalari,bahsettigi konular yetismis oldugu cevre konusundaki düsüncelerimi dogrular sekildeydi.Edindigim ilk izlenimler kendine güvenen,calisiyor olmanin verdigi ekonomik bagimsizligi nedeni ile de kendi ayaklari üzerinde durmasini ögrenmis biri oldugu yönündeydi.

Sema gösterisinin daha gec bir saatte oldugunu ögrenince Sema hanim :
-Buradaki program düsündügümüzden gec baslayacak herhalde.Kilavuz olarak teklifim,burada beklemektense baska bir yerde vakit gecirmek ; sen istersen tabii dedi.
Böylelikle programi degistirerek Fesha`deki Direklerarasi Ramazab senliklerine gittik.

Bu arada nefis muasebelerim bitmiyordu.......

Bu arada nefis muasebelerim bitmiyordu. " Ya Rabbi ben ne yapiyorum ? " sorusunun beynimde dönüp durmasina yol aciyordu.

Esasen böyle kalabalik mekanlardan hic hoslanmiyordum.Fakat sonradan farkettigime göre yeni arkadasimla birlikte olmanin cazibesi her seyi hos gösteriyordu.

Aklima, hediye olarak yanimda getirmis oldugum Cevsen gelince:
- Senin icin kücük bir hediye getirmistim yanimda, diyerek cantamdaki kucuk paketi cikartip uzattim.
- Zahmet etmissin, nedir bu , acabilir miyim ?
- Elbette acabilirsin,Cevsen almistim Sultan Ahmet´ten ,üzerinde de gecen aksam yanina ugradigim kiymetli bir buyugun duasi yazili, senin icin yazdirmistim.
- Cok düüsncelisin,tesekkür ederim dua yazdirdigin icin, böyle bir hediye beklemiyordum dogrusu.Ben de yanimda senin icin bir dergi getirmistim.

Cantasindan Islami cierikli taninan bir dergi cikararak bana uzatti.Böyle müsbet yayinlari takip ediyor olmasindan icten ice memnun olmustum.Biz kendi aramizda konusurken gösteri de baslamis ,meddah rolunde biri eski zamanlara has bir orta oyununu sahnelemeye koyulmustu.Oyunun ardindan gürültülü bir müzik baslamisti.Bu eglence türünden hosnut kalmadigim icin disari ciktik.

- Piyer Loti´yi biliyor musun, dedi.Oraya gidelim.Uzak degil ,basin fazla agrimiyorsa yürüyelim istersen.Gerci hafif yagmur var , ama semsiyem ikimize de yeter (!) .

Böylelikle semsiyesinin altinda Eyüp Sultan Camiinde ordan da Piyer Loti`ye dogru yürümeye basladik:Buraya geldiigmizde kapali mekanin tamamen dolu oldugunu görduk.Disarda agaclar altindaki masalardan birine oturduk Birbirimizi daha iyi tanima firsati buldugumuz bu mekanda gec vakte kadar durduk.


Gecenin gec vakitlerinde Sefaköy deki evine dogru bir taksiye binerek hareket ettik.Yol boyunca aklimda hep ,Islami görünüme sahip bir bayanin nasil olup da gecenin bu saatine kadar disarda kalabildigi ve ailesinin buna nasil musaade ettigi sorulari vardi.Evinin yakinlarina vardigimizda:

- Ankara`ya yarin dönüyorsun sanirim, bir daha Istanbul`a gelirsen tekrar görüsebilecek miyiz , diye sordu.

- Elbette , Allah izin verirse her geldigimde....

Oradan ayrilarak geceyi gecirecegim yere geldiigmde vakit gece yarisina gelmisti.Basimdaki agridan ziyade yapmis oldugum hareketin vicdanima yükledigi yükün agirligiyla o geceyi neredeyse uykusuz gecirdim.Bu halde sabahi ettikten sonra ertesi gün yola cikmadan evvel bir veda maili yazdim.Bu mailde, iyi bir gece gecirdigimizi ve ilgisine olan tesekkürümü belirttim.

Verdigi cevabi ise ancak Ankara da okudum.Bu cevapta gayet samimi ifadeler kullanmisti. " Ucaktan el sallamasan da en azindan asagida birinin seni ugurladigini unutma " diyordu .

Ankara`da yogun gecen bir günün yorgunlugu ve azalmis olan bas agrisiyla yatagima ne vakit girdigimi hatirlamiyorum.Gecenin bir saatinde bipleyen cep telefonumda okudugum mesaj fikrimi Istanbul cephesini alt üst etmeye yetmisti.:

"Belki su anda uyuyorsun,belki de uykunda rahatsiz ettim,ama Cevseni okuyordum ve dua yazdirdigin icin tesekkür etmek istedim.Sonra da Pazartesi günü gecti aklimdan .Bence kiymetli bir gündü: "

Bu mesaja yazacak bir cevab bulamadim:isnabul ziyaretimin birini ümitlendirmis oldugunu hissediyor ya da böyle düsündügümden bu tarz hissetmek istiyordum.
(...)
Cep telefonumun biplemeleri ertesi günde devam etti:Bir yil boyunca bütün gecen günler zarfinda simdiye kadar cok nadir kulandigim cep telefonu mesajlari hayatimin vazgecilmez bir parcasi olmus,Sema ile aramizda günlük ,hatta saatlik bir mecburiyet háline gelmisti.

On gün kadar sonra Istanbul´da kendime bir is uydurdum.Bu seferde de bundan sonra olacak bütün seferlerdiki gibi sehrin gezilecek yerlerini geziyor ,akabinde aksam yemegi yiyor ve Sema´yi gec vakit evine birakiyordum.

Bir ara sohbet icerisnde mevziu neren acildi bilemiyorum:
- Seni kirmam, bunu hic yapmam, dedigimde aldigim karsilik ileriye dönük düsüncelerimi etkileyen cümleler arasinda basi cekecekti:

- Ömür boyu mu ? Bunu ömür boyu yapabilecek misin ?

Ne demeliydim,kisa bir tereddütün ardindan:

- Elbet ömür boyu seni hic kirabilir miyim? Bunu ömür boyu hic yapmam !

Görüsmelerimizde baglayicilik kazandiran bu ve benzeri cümleler zaman icerisinde artacakti.
Hatta yine Istanbul seyahatlarimin birinde veda ederken :

- Kilavuzumun kabiliyetlerinden cok etkilendim,bir dahaki sefere de Istanbul´u yine a kilavuzla gezmek isterim , demistim.

- Bir dahaki sefere kilavuzlugum icin mi geleceksin ,yoksa benim icin mi , diye sormustu. Hemen cevapladim:

- Senin icin gelecem tabiki-

Mart ayiydi.Sema mailler yazdiktan sonra biraz uzanmistim.Gözlerimde kapandi ve elimdeki kitabi gögsümüm üsütne koydum


Yakaza denilen türden bir hadiseydi yasadigim.Uykuda olmadigim biliyor ,odama girip cikan olursa bunu farkediyor,söylenenleri anliyordum.Bu haldeyken hissetiklerim beni dehsete dusurmustu:

" Sema ile Istanbul`da oldugumu bilgidim,büyük ve lüks bir yerde yemek yemek üzere iki kisilik bir masada oturuyor ve tatli bir sohbetin icerisinde bulunuýorduk:Konusulan konu neydi bilmiyorum ama ikimizinde neseli oldugu her halimizden belliydi.

Bir ara servis görevlisi yanima gelerek bir beyefendinin disarida benimle görüsmek istedigimi söyledi.Sema´dan musaade isteyerek merak icerisinde disari ciktim.Kapinin önünde benim yaslarda gözlüklü ,o ana kadar karsilasmamis oldugum genc biri beni bekliyordu.Tavirlarinda heycan ve asabiyet arasinda bir hal vardi.

- Sizi bu sekilde yemeten kaldirdigim icin özürdilerim.Ama sizin icinde benim icin de önemli olan bir konuyu cözüme kavusturmamiz gerektigini düsünüyordum.
Heycanli oldugu konusmasindan da belli oliuyordu.

- Rica ederim ,rahatsizligin önemi yok.Durumunuzdan anladiigm kadaryila ciddi bir problemi dile getirmek istiyorsunuz.Buyurun sizi dinliyorum,dedim.

- Anlayisiniz icin tesekkür ederim.Sema`yi nereden taniyorsunuz ve burada bulunmanizin sebebini sorabilir miyim?

Sasirma ve tansiyonu yükselme sirasi bana gelmisti.Acaba onun akrabas miydi?

- Siz kimsiniz ve onun hakkinda nicin bilgi almak istiyorsunuz,diye sordum.

- Sema benim sözlüm olur.Biz Sema ile uzun süredir beraberlik yasiyoruz ve aile kurmayi ikimiz de istiyoruz.

(devam edecek)
__________________
Şu an yaptığınız hiçbirrr iş,

Kılınmayı bekleyen vakit namazından

daha önemli değildir!!
Alıntı ile Cevapla