Konu Başlıkları: ihlas
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Şubat 2008, 21:13   Mesaj No:45

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: İhlas


TESANÜTLERİNİN NEDENİ İHLASLASLARIDIR
Kendi içlerinde ise büyük bir ihlasla Allah'ın rızasını aradıkları için hiçbir zaman bir kargaşa, anlaşmazlık ya da ihtilafla karşı karşıya gelmezler. Çünkü Allah'ın sözü birdir; Kuran ayetleri açıktır. Tüm inananların Kuran'a kayıtsız şartsız uyduğu ve her zaman Allah'ın rızasının en çoğunu kazanmaya yönelik hareket ettiği bir ortamda müthiş bir uyum ve düzen meydana gelir. Herkes ihlasla Allah'a ve Kuran'a itaat ettiği için tüm işleri akıcı bir düzen içinde kolaylıkla hallolur. Kendi menfaatleriyle çatıştıklarında her biri de dinin ve inananların menfaatlerinden yana tavır koydukları ve her zaman için kardeşlerinin nefislerini kendilerinkinden üstün tuttukları için müthiş bir tesanüt, birlik ve dayanışma ortamı oluşur. Bu birliğin oluşması için Müslümanların her zaman birarada olmaları da gerekmez. Önemli olan birbirlerinden ne kadar uzak olurlarsa olsunlar, hangi dili konuşuyor ve hangi ülkede yaşıyor olurlarsa olsunlar iman edenlerin sarsılmayacak bir manevi birlik oluşturmalarıdır.
Bu kişiler sonsuz ahiret arkadaşları olmaya niyet etmiş olmalarından dolayı derin bir sevgi, saygı ve sadakatle birbirlerine bağlanmışlardır. Bundan dolayı da asla rekabete, çekişmeye ya da ihtilafa imkan tanımazlar. Her ne zorluk ya da sıkıntıyla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar, Allah korkularından ve ihlaslarından dolayı asla yılgınlığa, gevşekliğe ya da iradesizliğe kapılmazlar. Birinde bir kusur olacak olsa, bir diğerinin imanı ve ihlası onu da o durumdan çekip çıkarır. Sürekli birbirlerine iyiliği emredip, kötülükten menettikleri için giderek imanları güçlenir, ihlasları ve dolayısıyla da kuvvetleri artar. Amaçları, çabaları ve duaları hep aynı olan ihlas sahiplerinin bu sarsılmaz güç ve kuvvetlerini Bediüzzaman Said Nursi bir sözünde şöyle bir örnekle dile getirmiştir:
… Çünki nasıl insanın bir eli diğer eline rekabet etmez, bir gözü bir gözünü tenkid etmez, dili kulağına itiraz etmez, kalb ruhun ayıbını görmez.. belki birbirinin noksanını tamamlar, kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder, vazifesine yardım eder; yoksa o vücud-u insanın hayatı söner, ruhu kaçar, cismi de dağılır. Hem nasılki bir fabrikanın çarkları birbiriyle rekabetkârane uğraşmaz, birbirinin önüne geçmeye çalışmaz, birbirinin kusurunu görerek eleştirmek suretiyle şevkini kırıp yılgınlığa uğratmaz. Belki bütün meziyetleriyle, birbirinin hareketini genel amaca yönlendirmek için yardım ederler, hakikî bir dayanışma ve bir birlik ile yaratılış gayelerine doğru yürürler. Eğer zerre mikdar bir saldırı, bir zorbalık karışsa; o fabrikayı karıştıracak, neticesiz meyvesiz bırakacak. Fabrika sahibi de o fabrikayı bütün bütün kırıp dağıtacak. İşte ey Risale-i Nur talebeleri ve Kur'anın hizmetkârları! Sizler ve bizler öyle bir insan-ı kâmil ismine lâyık bir şahs-ı manevînin üyeleriyiz.. ve sonsuz hayat içindeki ebedi mutlulukla netice veren bir fabrikanın çarkları hükmündeyiz.. ve sonsuz güvenlik olan Cennete Muhammedin ümmetini (A.S.M.) çıkaran bir Rabbani gemide çalışan hizmetçileriz. 37
Bediüzzaman'ın verdiği bu örnek müminlerin arasındaki birlik ve beraberliğin anlaşılabilmesi açısından oldukça önemlidir. İhlaslarını zedeleyebilecek her türlü tavırdan arınmış olmalarından dolayı aynı fabrikanın çarklarının biraraya gelerek dev bir güç oluşturması gibi, onlar da sarsılmaz bir manevi kuvvet kazanırlar.
Bediüzzaman'ın müminlerin ihlas sırrına vakıf olmakla nasıl bir kuvvet artışı elde ettiklerini anlatan bir başka sözünde ise şöyle bir örnek vermiştir:
Elbette dört ferdden bin yüz on bir manevi kuvvet sağlayan ihlas sırrını kazanmak ile, dayanışmaya ve hakikate inanmaya muhtacız ve mecburuz. Evet üç elif birleşmezse etmezse, üç kıymeti var. Rakamların sırrı ile birleşse, yüz onbir kıymet alır. Dört kerre dört ayrı ayrı olsa, onaltı kıymeti var. Eğer kardeşlik sırrı ve birlik gayesi ve birleşme vazifesi ile denk gelip bir çizgi üstünde omuz omuza verseler, o vakit dörtbin dörtyüz kırkdört kuvvetinde ve kıymetinde olduğu gibi.. hakikî ihlas sırrı ile, onaltı fedakâr kardeşlerin kıymet ve kuvvet-i maneviyesi dört binden geçtiğine, pek çok tarihi olaya şahitlik ediyor.
Bu sırrın sırrı şudur ki: Hakikî, samimî bir birlikte her bir ferd, diğer kardeşlerin gözüyle de bakabilir ve kulaklarıyla da işitebilir. Güya on gerçek birleşmiş adamın her biri yirmi gözle bakıyor, on akılla düşünüyor, yirmi kulakla işitiyor, yirmi elle çalışıyor bir tarzda manevî kıymeti ve kuvvetleri vardır. 38
Alıntı ile Cevapla