Cvp: Namazı Huşu ile kılmak için NAMAZDA HUŞU Huşunun Tarifi ve Huşu ile İlgili Ayetler Cenabı Hak Kuran’ı Kerimde Mü’minun süresi 1 ve 2. Ayeti kerimelerinde şöyle buyurdu. Meali: << Namazlarında huşu üzere olan müminler muhakkak ki kurtuluşa ermiştir.>>
<< Bu ayeti Celilede geçen felah kelimesi, korktuğundan kurtulup umduğuna nail olmak>> demektir.
Huşu, ise << kalbiyle Cenabı Haktan korkmak, tevazu ve tezellül etmek, bütün vücut azaları ile sükûnete erip, etrafına iltifat etmemektir.>>
Bu ayeti celileye göre kurtuluşa ermek için namazda huşu içinde olmak şart koşulmuştur. Bu ayeti celile nazil olmadan önce bazı sahabeler namazda etrafına bakarlarmış. Bu ayet nazil olduktan sonra Ebu Hureyre’nin verdiği habere göre Ashabı Kiram gözlerini secde mahallinden ayırmamışlar.
Medarik ve Hazin tefsirinde huşu; << Namazda bütün masivayı terk ederek, kalbine sahip olup vesveseye kapılmadan, gözlerini secde mahallinden ayırmadan ibadet etmektir. Şeklinde tefsir edilir.
Nisaburi’de huşu hakkında şöyle söyledi; << Huşu namazın kabulü ve sevabının şartıdır. Ama borcundan kurtulmasının şartı değildir. Huşusuz namaz kılan kimse sadece borcunu ödemiş olur. ALLAH(cc) katında kabule şayan olmaz, rızasına nail olamaz. Peygamber efendimiz (S.A.V.) huşu hakkında şöyle buyurdular;
<<Namazında huşu ve huzuru olmayan kimsenin, namazı kabul bir namaz değildir.>>
Diğer bir ayeti kerime de Cenabı Hak şöyle buyurdular; Meali: << Müminler o kimseler ki namazlarında devamlıdırlar.>>
Bu ayetin tefsirinde Âlimler şöyle buyurdular: <<Mü’minler namazların da titizdirler. Beş vakit namazlarını vaktinde şartlarına ve tadili erkâna uygun sünnet ve adabına riayet ederek riya ve ucubdan, vesveseden uzak , namazlarını devamlı olarak kılarlar.>>
Namazın kalble, lisanla ve bütün azalarla yapılmasına Cenabı Hak(cc) şu ayeti celile de işaret buyurdular; Meali: << Muhakkak ki ben yalnızca ben ALLAH’ım. Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk et. Beni anmak için namaz kıl.>>
Bu ayeti kerimeye göre Mahmut Sami (k.s) Hazretleri şu şekilde mana verdiler: << Ben uluhiyyetle muttasıf mabud-u bilhakk ve ibadete müstahakım ve mabud-u bilhakk ancak benim. Benden gayri mabud-u bilhakk olmayınca bana layıkıyla ibadet ve hüsn-ü edebe riayet ve cemi aza ve cevarıhımla beni zikir için teveccüh-ü tam ile teveccüh ederek namazı ikame etki beni zikredesin ve cemi azanla şükretmiş olasın.>> Mişkatül-Envar’da ALLAH’u tealanın kullarına namazı beş şeyle mukayyet olarak emir buyurduğu bildiriliyor. Namaz Beş Şeyle Mukayyettir:
Birincisi: Namazın dosdoğru kılınması, Bakara süresi 43. ayeti celileyle emredilmiştir. İkincisi: Namazda ara vermeden, aksatmadan devamlı olunması mü’minun süresi 9. ayeti celilesinde emrediliyor. Üçüncüsü: Namazın vaktinde eda edilmesi Nisa süresi 103. ayeti celilesiyle emredilmiştir. Dördüncüsü: Rükû emriyle beraber namazın cemaatle kılınması Bakara süresi 43. ayeti kerimesiyle emrediliyor. Beşincisi: Namazın huşu ile kılınması Mü’minun süresi 2. ayeti celilesiyle emredilmiştir. Beş Vakit Namazın Hikmetleri:
Beş vakit namazın farz kılınmasında birçok hikmetler vardır. Bu hikmetlerden bazılarını Mahmut Sami (ks) hazretleri şu şekilde bizlere bildirdiler:
En evvel sabah namazını kılan Adem (A.S) dır. Cennetten çıkıp yeryüzüne indiğinde akşam olunca gecenin karanlığından korktu. Fecri görünce zulmetten kurtulduğuna şükretmek için iki rekat namaz kıldı. İşte sabah namazının iki rekat olarak farz kılınması bu hikmet üzeredir. Zulmetten nura kavuşmanın şükrü ve küfürden hidayete kavuşmanın şükrü için sabah namazını kılıyoruz.
İlk defa dört rekat öğle namazı kılan İbrahim (A.S) dır. Oğlu İsmail(A.S) kurban edilmekten kurtulup koç ihsan buyrulduğuna şükretmek için dört rekat öğle namazı kılmıştır. Bizlerde nefislerimizi Mevla’ya teslim ederek nefislerimizin esaretinden kurtulmak için, İbrahim ve İsmail (A.S) gibi Mevla’ya teslim olmak için dört rekat öğle namazının farzını kılıyoruz.
İlk defa ikindi namazını Yunus (A.S) kılmıştır. Balığın karnında dört zulmet, karanlık içinde idi. Zellenin zulmeti, gecenin zulmeti, suyun zulmeti, Batnı hutun zulmeti. İşte Yunus (A.S) bu dört zulmetten kurtulduğu için Mevla’ya şükür olarak dört rekat ikindi namazının farzını kılmıştır. Bizlerde küfür, nifak, şirk, riya zulmetlerinden kurtulmak için ikindi namazımızı kılıyoruz.
İlk defa üç rekat akşam namazı kılan İsa (A.S) dır. Güneş battıktan sonra İsa (A.S) Cenabı Hak (cc) dan şu hitabı işitti.
Meali: << Ey Meryem oğlu! Sen insanlara beni ve validemi ALLAH’ın gayri mabud ittihaz edin dedin mi? (Maide 116)
İsa (A.S) gerek nefsinden ve gerekse validesinden uluhiyetin nefyi ve Hak subhanehu ve teâla hazretlerini isbat için üç rekat namaz kılmışlar ki Cenabı Hak azze vecelle hazretleri de bu hikmet üzerine vahdaniyetini birlemek ona hiçbir şeyi ortak koşmamanın bir şükrü olarak üç rekat akşamın farzını kılıyoruz. Akşam namazının üç rekat yani tek sayı olması, Mevla’mızın birliğine, vahdaniyetine işarettir.
İlk defa yatsı namazını dört rekat olarak kılan Musa (A.S) dır. Firavunun zulmünden kurtulmanın bir şükrü olarak kılmıştır. Bizde hidayet nuruna ve Mevla’mıza kavuşmak için dört rekat yatsı namazının farzını kılıyoruz. İşte peygamberler ahir hayatlarına kadar namaz kıldıkları gibi semadaki Meleklerde yaratıldıkları günden beri secde ve rükuda ve kimi kıyam halinde Mevla’ya ibadet etmektedirler. Biz mü’minlerde ölünceye kadar meleklerin her nevi ibadetinin tümüyle Mevla’mıza ibadet edeceğiz.
|