Cvp: Namazı Huşu ile kılmak için Huşu İle Namaz Kılmak İçin Büyüklerimizin Tavsiyeleri:
Huşu İle Namaz kılabilmek için büyüklerimiz bazı tavsiyelerde bulundular. Bu tavsiyelerden bazıları şunlardır;
Reşahat Aynul-Hayat kitabında, Şah-ı Nakşibend (k.s)‘den naklen namazda huşu için gerekli şartlar şöyle bildirilmiştir:
1- Kazancın helal olması: Bir haram lokma boğazdan girerse kırk gün insanı etkiler. Hem şüpheli şeyler yiyip hemde huzur bulmanın imkanı yok. Bu yüzden yiyeceklerin nereden geldiğini, kimin verdiğini bilerek huzurla yemek gerekir. Kalp zikirle meşgul olmazsa huzurlu olunmaz. Zikirsiz ve tefekkürsüz yenilen yemek gaflet verir, nur olmaz.
2- Abdestin sünnete uygun ve huzurla alınması:
Abdest alırken vacip, sünnet ve menduplara riayetle birlikte mekruhlardan ve israftan sakınmak gerekir. Ayrıca abdesti tefekkürle ve dualarını okuyarak almalı. Ellerimizden başlayıp ayaklarımıza kadar bütün azalarımızı yukarken, o aza ile ettiğimiz günahlara tevbe etmeli.
3- Namaza başlarken huzurlu olunması.
Bizi yaratan haklıkımızın huzuruna çıktığımızı tefekkür ederek, her türlü düşünceden arınarak Mevlamıza tam bir teslimiyetle yönelmeliyiz. Namaza başlarken üzerimizdeki gafleti atarak, huşu ile namaza başlamalıyız. İbretli Bir Menkıbe:
Yahyalılı Hacı Hasan Efendi (k.s) hazretleri namazda huşu ile ilgili şu ibretli menkıbeyi bizlere nakletti:
Hoca efendinin birisi, bir talebesinin benzinin attığını sarardığını görür. Sorar:
— Hayrola evladım hasta mısın? Geceleri uykusuz mu kalıyorsun?
— Efendim yatsıdan sonra namaza duruyorum, iki rekatta Kuran-ı Kerim’i tamamen hatmediyorum. Halim ondan biraz böyle durgun. Hocası o talebesine. Evladım! Yarın abdestini huzurla al ve o kıldığın namazı ben yanındaymışım gibi kıl. Ertesi gün Hz. Ebubekir (ra) yanındaymış gibi kıl, ertesi gün peygamber efendimiz (SAV) yanındaymış gibi kıl. Ertesi gün de Cenabı Hakk(cc)’un huzurundaymış gibi kıl ve bana haber ver der.
Talebe hocasının tarif ettiği gibi namazlarını eda etmeye başlar fakat okuduğu miktar azalır ve bir cüze kadar düşer Allah(cc)’un huzurunda gibi kılarken, yirmi defa “Allah-u Ekber” dedikten sonra Allah’ın azameti kalbinde tecelli eder. Fatiha suresinden bir ayeti okuyabilmek için uğraşır. “iyyakenabudu” Ya Rabbi ancak sana kulluk ederiz ayetine gelince ondan daha ileriye geçemez. Sabaha kadar bu ayeti okur ve daha fazla tecelliye dayanamayıp seccadesinde ruhunu teslim eder.
Hocası gidip mezarının başında Yavrum ne haldesin, diye manen sorar. Talebesi, Hocam Allah(cc) senden razı olsun beni ikaz ettiniz ben gerçek manada namaz kılmıyormuşum. “iyyakenabüdü” ayetine kadar huşu ile kıldığım namazım beni kurtardı. Korktuğumdan kurtuldum, umduğuma nail oldum, Mevlam benden razı oldu, şimdi onun huzurundayım der.
İmam-ı Gazali (r.h) Namazda altı Batıni edep olduğunu bildirmiştir. Bu altı Batıni edebe uyulduğu takdirde huşu ile namaz kılınabilir. Bu Batıni edepleri kısaca izah edelim: Namazın Batıni Edepleri:
1) Huzur-u kalb:
Yalnız meşgul olduğu ve okuduğu şeyi düşünmek, masivadan kalbi ayırmak, tamamen meşgul olduğu işe konuştuğun söze (kur’an-a) kalbini bağlamaktır.
2) Tefehhüm: Söylediğini anlamak. Çünkü çok kere kalb söz ile hazır olur, fakat manasını düşünmez. Bir insanın namaz esnasında anladığı öyle latif manalar olur ki başka zaman hatırına bile gelmez. Bu sebeble namaz kılan kimse en azından okuduğu sürelerin manalarını bilmeli ve bu manaları düşünerek okumalıdır. Manasını bilmediği bir süre okunursa tefekkür yapılamaz. Huşuyu kazanmak için manayı tefekkür etmelidir.
3) Tazim: Saygı, huzur-u kalb ve tefehhümden sonra gelen bir keyfiyettir. Namazda son derece saygılı olmalı sağa sola bedenen ve kalben iltifat etmemelidir. Namazda tazim ne kadar iyi olursa huşuya o kadar yaklaşılır.
4) Heybet: Tazimden doğan bir korkudur. Namazı ALLAH (cc)’dan korkarak, onun azametinin heybetinden ürpererek kılmalıdır.
5) Reca-ümid: Kula layık olan kusuru ile cezalandırılmasından korktuğu gibi, kıldığı namazı ile ALLAH’u tealadan sevab ummalıdır. Kul namazda korku ile ümit arasında olmalıdır. Bu hal huşuya en yakın haldir.
6) Haya: Utanmak, kusur ve hatayı anlamaktır. Kul namazda hatalı kusurlu aciz bir varlık olduğunu tefekkür etmelidir.
Ramazanoğlu Mahmut Sami (k.s) Hazretlerinin Huşu Tarifi:
Namazdaki huşu ile ilgili Ramazanoğlu Mahmut Sami (k.s) Hazretleri nisa süresi 43. Ayeti celilesini şu şekilde tefsir etti. Nisa suresinde Cenabı Hak şöyle buyurdu
<<Ey mü’minler! Sarhoş olduğunuz halde namaz kılmayın. Hatta söylediğiniz sözü bilinceye kadar namazı edaya kıyam etmek sizin için caiz değildir.>>
Cenabı Hak (cc) bu ayeti celilede namaz kılan kimsenin kendinin huzur-u Hak’da bulunduğunu bilerek, huzur, hudu ve huşu ile kemal-i tezellül ile aczini itiraf ederek namazın adab ve erkanına riayeti lazım geldiğinden sarhoş olan kimse ise bu adaba riayet edemeyeceğinden Hak teâla ve Tekaddes Hazretleri sarhoş olan kimseyi kendi huzur ve divanına kabulden reddetmiştir.
Zahiri sekirden (sarhoşluktan) taharet lazım olduğu gibi kalbin de batın itibariyle sekr-i gaflet ve hevay-ı nefse ittiba marazından tathirine (temizliğine) dikkat ve gayret etmeliyiz.
Cenab-ı Hak (cc) mü’minlere sekr-i hamr (içkinin sarhoşluğu) ile divanına durmaktan nehy buyurduğu gibi sekr-i gafletle (gaflet sarhoşluğuyla) de namaz kılmaktan son derecede sakınarak huzur-u kalble namaz kılmaya gayret etmeliyiz.
Cenabı Hak (cc) maun süresinde,
<< Yazıklar olsun namaz kılanlara ki, onlar namazlarından gafildirler (namazlarını gafletle, huşusuz kılarlar) buyurmuştur.
Huşusuz olarak gafletle kılınan namaz sarhoş kimsenin namaz kılmasına benzer. Cenabı Hak(cc) her iki şekilde de kılınan namazdan razı değildir. O halde Mevla’mızın razı olduğu şekilde namaz kılmalıyız. Ramazanoğlu Mahmut Sami (k.s) Hazretleri Mevla katında makbul ve muteber olan hakiki namazın huzur, hudu, huşu ile Kemal-i tezellül ile aczini itiraf ederek adab ve erkanına uygun olarak kılınan namaz olduğunu işaret buyurdular.
|