23 Ağustos 2011, 00:40
|
Mesaj No:27 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
2.154 Konular:
309 Beğenildi:180 Beğendi:15 Takdirleri:560 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cevap: Namazların cem i konusu ve teravih namazı AYRICA SAYIN NİKAP HADİSEBAKIŞ VE YAKLAŞIMIMDA ŞU USULDEDİR... Hadis nakil etmedeki usul ne olmalı Müslüman olmak isteyen kişilerin vazifelerden birisi Dinin kaynaklarını öğrendiği kaynakları ehemmiyet sırasına göre düzenleyip peygamberin SÖZ VE FİİLLERİYLE ÇAKIŞMAMASI şartıyla muhafaza edilegelmiş olanların KURAN YANINDA UYGUN yerinin neresi olduğunu idrak etmesidir. Muhakkak ki kuran islamın ruhu ve özüdür ,kuranın MUHKEM ayetlerinde islamın anayasası konmuştur.. kuran islamın anyasası sünnet ise onun uygulamasıdır.müslüman şahsiyetler bu uygulamaya bizzat kanuna gösterdiği hassasiyeti göstermekle mükelleftir.. Müslümanlar hadislerin yanlış anlaşılmasından ve yerinden kullanılmayışından çektikleri kadar,UYDURMA HADİSLERDEN ÇEKMEMİŞLERDİR.Bu durum öyle bi hal almıştırki artık bütün hadislere şüphe nazarıyla BAKANLAR VE MÜSLÜMANLARIN HADİSLERDEN KURTULMASINI temenni edenler türemiştir. Bu durum iki yönden yanlıştır.. 1.tarihi bir hakikatı görmemektir.Çünkü dünya muhammed bin abdullah tan başka hayatı inceden inceye gözden geçirilmiş ,bütün sözleri fiileri ,kabulleri sayılmış ve ayıklanmış bir insan tanımamıştır,yalnız bu hakikatleri görmek için kişi NAKİL YOLU OLAN KURANLA VE ARAŞTIRMAYA ARA VERMEDEN devam ederek doğruya ulaşabilir..BU GERÇEKLERDEN SONRA İNSANLAR NASIL Kİ BU SÖZ E FİİLERDEN YARARLANMAYI GÖREMEZLER.. 2.Sünnetin içinde erişilmesi güç yüce hikmet hazineleri vardır bu hazinelerden bazıları insanlardan birine nispet edilse o şahıs reformcu olarak bilinenlerin en büyüklerinden olurdu.pekala niyçin bu hazineler sahibinin istemediği ŞEKİLDE KULLANILIP İNSANLAR ONUN örnekliğinden ve HAYRINDAN MAHRUM BIRAKILSINLAR... Örneğin peygamberin AHLAK bölümünü incelerken ve çeşitli faziletler hakkında hadislerini incelerken akılımıza şu geldi,piskoloji ve eğitim uzmanlarından kalabalık bi ekip kurulsa ve onun getirdiği edep ve terbiye ye benzer bi EĞİTİM TARZI getire bilirlermiydi... Bununl birlikte sünnetle meşgul olmak çok zor ve MESULİYETİ GEREKTİREN BİR UĞRAŞTIR,Bu yüzden bu tür çalışmalarla islam ve müslümanlara faydalı olacak derecede şartlara HAYIZ OLMAYANLARIN ŞU BAKIMLARDAN ONUNLA MEŞGUL OLMAKTAN SAKINMALARI GEREKİR.Örneğin takvim yaprağı hadisçiliği yapmak faydadan çok zarar getirir. Kuran ilimlerini okumamış ve onları kavramamış birinin ,sünnetle işdigal etmesi doğru değildir.çünkü Kuran islamın anayasasıdır müslümana hak ve ödevlerini tam bir dikkat ile sınırlandıran,sorumluluklar yükleyen ve hayatında yapacağı ibadetleri koyan bir ibadeti DİĞER İBADETİNE ENGEL ÇIKARMIYACAK ŞEKİLDE TEVZİ EDEN ODUR.Bütün ibadetlerini hayattaki işine ve yerine mani olmayacak şekilde düzenleyen yine KURANDIR.. Kuran daki bu gerçekleri elde etmekten aciz olan bir kişi bu AÇIĞINI ASLA BAŞKA BİR ŞEYLE KAPATAMAZ,Kuranın dışında islamın öğrenilmesi ve sindirilmesi demek HER ŞEYİN BİRBİRİNE KARIŞMASI DEMEK OLACAĞINDAN bazen BÜYÜK ANLAŞILMAZLIKLARADA YOL AÇA BİLİR.Bunun için sahabenin önde gelenleri kuranın ilk başta kalplere yerleşmesi için,bu YOLU AÇIK BIRAKMAYA İTİNA GÖSTERMİŞLER VE ilk SIRAYI BAŞKA BİR ŞEYİN ALMAMASI İÇİN GAYRET SARF ETMİŞLERDİR. İBNİ abdilber Camiü beyanil ilmi ve fadlihi KİTABINDA ZİKRETTİĞİ SENEDLERLE,Şunu rivayet etmiştir.... cabir ,abdullah bin yesadan şöyle dediğini rivayet etmiştir..Aliyi şöyle derken işittim kendisinde kitab bulunan herkese ,gidip kitabını imha etmeye kararlıyım kendisi kitabından rucu ve imha edenler müstesna,çünkü insanlar rablerinin kitabını bırakıp alimlerinin kitabına tabi olduğu için HELAK OLMUŞLARDIR.. Kur an ilimlerini öğrenip anlama hususunda yeterli bilgiden sonra SÜNNETLERİ DOĞRU OLARAK ANLAMAK GELİR,sünnetleri anlamamış kimse dilini tutması ve anlamadığı hadisi rivayet etmemesi onun için daha hayırlıdır.Rivayet etteiği hadisin VURUDUNU YANİ RESULULLAHIN HANGİ OLAY ÜZERİNE KONUŞTUĞUNU bilmesi ve onun geniş araştırma yaparak sunması ve özelliklede kuranla çakıştırılmadan aktarılması gerekir ki faydalı olsun... Her hangi bi sözün hadis olup olmadığı KURANLA TAHLİL EDİLEREK VE KURANA UYMUYORSA VELEVKİ SENEDİ SAĞLAM denilsin kesinlikle itibar edilmemmelidir.ÇÜNKÜ SÜNNET KURANIN PRATİK HALİDİR... Sünnet,eskiden beri hadisleri ezberleyen ama bunlardan çok az bir kısmını ANLAYAN KİMSELERİN ELİNDE KALMIŞTIR,ÖRNEĞİN müslim sahihinde ,ömer ra nın ebu hureyreyi [kim lailahe illa allah] DERSE cennete girer hadisini rivayet eddiiğini duyunca hiddetlendiğini bildirir.hz ömerin böyle davranması ebu hureyreyi hadisi anlamayacağı birine rivayet ettiği içindir.islamın sadece DİL İŞLE SÖYLENEN BİR KELİME OLDUĞUNU VE BAŞKA bir şey gerekmediğini sanan birine söylediği için böyle davranmıştır böyle yanlış anlaşılacağını sezdiğinden dolayı HADİS SAHİHDE OLSA RİVAYET ETMEKTEN MEN ETMİŞTİR.Çünkü cahilin islamı tek bir kelimeye hasredip islamın ruhundan uzak olmasından o hadisisin O CAHİLE RİVAYET EDİL MEMESİ DAHA EVLADIR. Sünnetle çok meşgul olduğu halde sünneti anlayamamış kimselerin MÜSLÜMANLARI YÖNLENDİRMESİ ÇOK ZARARLIDIR.Bu gibi şahısların arasında,yerinde olmayan AHKAM VE DAR GÖRÜŞLER YAYILIR.Kuran ve sünnetin ruhuna aykırı bu tutumları,hadisleri anlayamamlarından gelmektedir.Bunların yanısıra islam önemli meselelerde kuranda zikredilen ve peygamber lisanıyla varid olan hükümler getirmiştir bu hükümlerin HEPSİ BİRBİRİNİ TASDİK EDEN BİR BÜTÜNDÜR EĞER Delillerden birinde diğerine aykırı bir şey ortaya çıkarsa hepsinin BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAYINCAYA KADAR o delilin TEVİLİ ARAŞTIRILIR VEya sened bakımından kuranla çaışmayan tercih edilip diğeri red edilir.... insanlar kuranı terk edip hadislere gittiler,sonra hadisleri terk edip imamların sözlerine kulak vermeye başladılar,sonra imamların sözlerinide bırakıp,TAKLİDÇİLERİN YOLUNU TUTTULAR EN SONUNDA TAKLİDÇİLERİ VE KATI KURALCILARIDA BIRAKIP TAMAMEN CAHİLLERİN VE SAÇMALIKLARININ YOLUNU TUTTULAR, İslami düşüncenin böyle gelişmesi islam ve müslümanların omuzlarında bir vebaldir müslüman şahsiyetler için.... Bu körlüğün çıkış yolu kurana dönmemiz,onu akli ve ruhi hayatımızın an DİREĞİ YAPMAMIZLA OLACAKTIR,kuran ile YOĞRULDUKTAN SONRA SÜNNETE BAKAR,RESULULLAH SAV MİN hikmet,siret,ibadet,ahlak ve HÜKMÜNDEN FAYDALANIRIZ.Bu sebeble,kuranı iyi bilmeyen YAHUT RİVAYETLER HAKKINDA BİLGİSİ AZ OLUP,BU RİVAYETLERLE ARASINDAKİ MÜNASEBETLERİNİ göremeyen kimselerin SÜNNET HAKKINDA KONUŞMASI CAİZ OLMAZ.....
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
| |