Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05 Ekim 2011, 14:19   Mesaj No:3

Tuğrul Paşa

Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Tuğrul Paşa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14083
Üyelik T.: 11 Ağustos 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:57
Mesaj: 10
Konular: 0
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslümanlarda Cihad Paradoksu

Bütün gayretlerimizi İslam Devletinin kurulması uğrunda mücadelede yoğunlaştırmalıyız. Bunu yaparken gerçekleştirmek istediğimiz nihai hedefi ve İslam’ın sistem ve düşüncelerini derin bir biçimde idrak edip İslam’ı diğer sistem ve düşüncelerden ayırabilmeliyiz...

Çünkü;bu mücadele'de rehberimiz Hz.Muhammed (a.s)'ın da izlediği yöntem belli iken biz Müslümanların başka bir metod ve yöntem arayışına girmeleri abesle iştigaldir.Ha siz derseniz;"Sen buna hazırmısın?"
Ben bile bu ulvi davaya gönül veren bir fakir olarak hazır ol(a)madığımı ifade ediyorum.Zaten nasihat ve tavsiyem önce kendime omakla birlikte başka anlamlar yüklenilmemesi taraftarıyım...

Ne diyordu? O Yüce Peygamber efendimiz,hatırlayalım;" Bir elime Ay'ı ,bir elime Güneş'i verseniz,ben bu dava'dan vazgeçmem"
Acaba biz O kainatın efendisi Hz.Muhammed (s.a.v)'e layık bir ümmet olabildik mi?
Asıl sorulması gereken budur...

Cihad üzerine konuşacak olursak;

Müslümanın şu fani dünya hayatında istediği tek mertebe Allah (c.c)'nın rızasını kazanmaktan başka bir şey değildir. İşte yüce Allah, bu ulvi manaya işaret etmek için cihadı, "Allah yolunda" kaydıyla sınırlamıştır. İslam'ın istediği de,emrettiği de budur...

Müslüman toplum veya bireysel fert, batıl ve insani rejimleri/sistemleri yıkıp, yerine İslam düzenine dayalı bir hayat sistemi getirirken, harcayacakları gayretleri ve yapacakları her türlü fedakarlıkları, kişisel çıkarlardan, nefsani arzulardan uzak tutmalıdır. Bütün gayretlerinin karşılığı olarak, hak'kın ölçülerine uygun, adaletli bir sistemi getirmekten başka bir şey gözetmemelidirler. Müslüman, yaptığı şeylerin karşılığını bu fani geçici dünyada beklemez. Allah'ın kelamını yüceltmek için, bu bitmeyen mücadelenin, dinmeyen ateşin karşılığında; mal, mülk,makam, şeref, rütbe, geçici fani dünyalık elde etme düşüncesi aklından geçmez...

"İnananlar Allah yolunda savaşırlar, küfredenler ise tağut yolunda savaşırlar..." (Nisa suresi).

Üzerinde yaşadığımız bu güzelim ülkede din özgürlüğü gerçek anlamda yoktur.Kimi özgürlüklerin olması dini özgürlüklerin yeterince olduğunu göstermez.İslamda "ibadetleri yap kurtarın başınızı" şeklinde algılarsanız İslamın şartlarını sadece 5 büyük ibadetten ibaret görürüseniz bu kanıya ulaşabilirsiniz. Oysaki İslam; Hac, Zekat , Namaz , Oruç ve Kelime-i şehadetten ibaret değildir. Öncelikle bunun farkında olmamız gerekir...

"İslami Devlet'i kavramı olmaz" yada "Müslüman'ın İslam devleti kurmak için çalışmaz" cümlesi de sakıncalı bir cümleler manzumesidir.Devlet dediğiniz nedir ki?
İnsanların daha düzenli yaşamak için oluşturdukları nizamlar bütünü değil midir?
Ve bu nizamlar manzumesini ihdas edecek de Allah (C.C) ve onun kanunlarının uygulandığı şerait'ler silsilesi değilmidir?
İnsan icadı düzen ile Yaradanın bizden uygulanmasını istediği düzen asla bir olamaz.

Buna itiraz edenin de olacağını sanmamakla birlikte malesef zavallı aciz bir müslüman olarak bu ülkenin yasalarına uymak zorundayım.!!!
Fakat benim gönlümdeki düzen; Şeriat düzenidir. Asr-ı Saadet dönemindeki gibi bir yönetim şeklini Yüce Mevlam bu millete inşaAllah nasip eder. İslam'ı demokrasi, hürriyetler veya cumhuriyet gibi sistemlerle karıştırarak mücadeleye koyulursak yine Müslümanların içinde bulunduğu son asırdaki zavallı durumundan kurtulmamız mümkün değildir...

Baki selamlarımla...
Alıntı ile Cevapla