Durumu: Medine No : 14343 Üyelik T.:
14 Ekim 2011 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
11 Konular:
3 Beğenildi:0 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
| Cevap: Mevlanadan Sözler
Hazreti Mevlana, Kadiri tarikatında idi. Soyu baba tarafından Hz. Ebu Bekr-i
Sıddîk'a, anne tarafından İbrahim Edhem hazretlerine ulaşmaktadır. Babası
sultan-ül-Ulema Muhammed Behaeddini Veled büyük âlim ve Veli idi. Daha çocuk
iken babasının kalbindeki feyizlere kavuştu. Beş yaşında iken kiramen
katibin meleklerini, Evliyanın ruhlarını ve sokaktaki cinleri görürdü.
(Nefehat)
Ney ve dümbelek çalmadı. Dönmedi, raks etmedi. Bunları, sonra gelen cahiller
uydurdu.
Nakşibendi tarikatının büyüklerinden Abdullah-i Dehlevi hazretleri, (Üç
kitabın eşi yoktur. Bunlar, Kur'an-ı kerim, Buhari'yi şerif ve Celaleddin-i
Rumi'nin Mesnevi'sidir) buyurdu. Mevlana Celaleddin, Evliyanın büyüklerinden
ve Ehl-i sünnet âlimlerinden idi. (Mekatibi şerife m. 107)
Yani, Evliyalık yolunun kemalatını bildiren kitapların en üstünü
Mesnevi'dir. Evliyalık ve nübüvvet yollarının kemalatını ve inceliklerini
bildirmekte ise, İmam-ı Rabbaninin Mektubat'ının eşi yoktur.
Hazreti Mevlana, yolunu şöyle dile getirmektedir:
*Ben sağ olduğum müddetçe Kur'ânın kölesiyim.
Ben Muhammed muhtârın yolunun tozuyum.
Benim sözümden bundan başkasını kim naklederse;
Ben ondan da bîzârım, o sözlerden de bîzârım.*
Tasavvuf deryasına dalmış bir Hak âşığıdır. İlmi, teşbihleri, sözleri ve
nasihatleri bu deryadan saçılan hikmet damlalarıdır. O, bir tarikat kurucusu
değildir. Yeni usûller ve ibadet şekilleri ihdâs etmemiştir. Ney, dümbelek,
tambur gibi çeşitli çalgı âletleri çalınarak yapılan törenler ve âyinler,
Hz. Mevlana'nın vefatından 3-4 asır sonra meydana çıkmıştır. Halbuki o, ney
ve dümbelek çalmadı. Dönmedi, raks etmedi. Bunları sonra gelenler uydurdu.
24 binden ziyade beytiyle dünyaya nûr saçan Mesnevî'sine, her ülkede, birçok
dillerde şerhler yapılmıştır. En kıymetlisi Mevlana Câmi'nin kitabı olup,
bunun da şerhleri vardır. Türkçe şerhlerinden, Ankara vâlisi Âbidin Paşanın
şerhi çok kıymetlidir. Âbidin Paşa bu şerhinde, ney'in, insan-ı kâmil
olduğunu ispat etmektedir.
Mevlevîlik, cahillerin eline düştüğünden, bunlar ney'i çalgı sanarak, ney,
dümbelek gibi şeyler çalmaya, dönmeye başlamışlar. İbadete İslam dininin
yasak ettiği çirkin şeyler karıştırmışlardır. Hz. Mevlana, bırakın ney
çalmayı oynayıp dönmeyi, yüksek sesle zikir bile yapmadı. Nitekim
Mesnevî'sinde diyor ki:
*Pes zî cân kün, vasl-ı Canan-râ taleb
Bî leb-ü gâm mîgû nâm-ı rab.*
Manası şudur:
*O halde, Canana kavuşmayı, cân-u gönülden iste
Dudağını oynatmadan, Rabbinin ismini söyle. *
Bugün, bu tasavvuf üstadının türbesine sonradan konan çalgı âletlerini, işin
gerçeğini bilmeyenler, bu zatın çalgı çaldığını bu aletlerin onun olduğunu
zannetmektedirler. O hakikat güneşini yakından tanıyanlar, bunlara elbette
itibar etmez. Zaten bu büyükler, şüpheli şeylerden kaçtıkları gibi,
mubahları bile sınırlı ve ölçülü kullanmışlardır.
YA YAZIKTIR YA YAZIKTIR GERÇEKTEN YAZIKLAR HADİSTE ALİMLER PEYGAMBERLERİN VARİSLERİDİR DİYOR Ebu Hüreyre radiyallahu anh’dan rivayet edilmistir. O dedi ki: “Resulullah(as) söyle buyurdu: “Allah’u Teâla buyurdu ki: Kim benim bir velime (dostuma) düsmanlik ederse ben ona harp ilan ederim yazıktır ya bunca asır geçmiş Mevlanadan İmam ı Rabbananı ibni arabi Hacı Bayramı Veli ler Emir sultan Hz. Akşemsseddin Şeyh edebalı lar Somuncu babalar daha ne Evliyalar gelmiş geçmiş hiç biri böle bişe dememiş hatta Bir adam kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bayram Veli’nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister O zamanlar, dergâhlar ayni zamanda aşevi işlevi görürlermiş. Durumu Hacı Bayram Veli’ye anlatır ancak Hacı Bayram Veli “helal değildir” diyerek, bu kurbanı geri çevirir. Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhına gider ve aynı durumu Mevlana’ya anlatır. Mevlana ise hediyeyi kabul eder. Adam aynı şeyi Hacı Bayram Veli’ye de anlattığını ama onun hediyeyi “helal değildir” diye kabul etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana’ya bunun sebebini sorar. Mevlana şöyle yanıtlar; “Biz bir karga isek Hacı Bayram Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir. “ Adam üşenmez kalkar Hacı Bayram dergâhına gider ve Hacı Bayram Veli’ye, Mevlana’nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bayram Veli’ye sorar. Hacı Bayram da şöyle der: “Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana’nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir” övmüşler Hacı Bayram ı Veli gibi oda mı kötü Hacı Bayram Velinini göremediği yanlışı siz mi gördünüz kendinize gelin ya keninize gelin vahhabimisiniz ehli sünnet mi kendinize gelin ya |