Gömdüm oğul seni toprağa gömdüm
Kanlı gözyaşımla pınara gömdüm
Tabutun üstünde dirildim öldüm
Seni vuran eller kırılsın oğul…
Bugünlerde hep bu ağıtsı türkü dolanıyor dilime…Üzgünüm… Mehmet, Ali, Ahmet, Osman… Hepsi bizim evlatlarımızdı. Hepsi Muhammed (s.a.v) ümmetinden… Hayalleri, umutları göğüslerinde asılı kaldı. 1, 2, 3, 5, 10, 26… sayması ne kolay, ne kolay söylemesi…
Nasıl büyüdüler, nasıl gözü gibi baktı anaları… Kaç kez dolandı ardından, yemeğini yesinde büyüsün diye. Kaç kez uykusuz kaldı kimbilir… Kaç lokmayı yemeyip yedirdi, kaç bayram kendine bayramlık almadı da oğluna aldı babası, ne bilsin zalim…?
Kime kızmalı şimdi? Kime ah etmeli? Gencecik fidanları yeyip bitiren, adı konulmamış bir savaşı kime şikayet etmeli?Üzgünüm, ama öfkem hüznümden daha büyük. Daha kaç kez yanacak içimiz? Kaç kez 10, 24 diye kolayca söylenen rakamları duyacağız?
“Sözün bittiği yer” miş! Evet bence de sözler bitmeli artık. Artık icraaete geçilmeli. Nereye kadar zulme seyirci kalınacak. Nereye kadar kuru ve içi boş sözler dinleyeceğiz? Kaç istihbarat zaafı daha duyacağız? Savaşmayı bilmeyen, bütün askerliği boyunca en çok 3-5 kurşun sıkmış gençleri nereye kadar kuduz köpeklere siper yapacaksınız?
Boğazıma düğümlenmiş bir yığın cümle… Üzgünüm, ama öfkem hüznümden daha büyük…
Yavrularımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerinin acılarını tüm yüreğimle paylaşıyorum. Rabbim sabırlar versin. Son olsun inşaallah, SON OLSUN……!!!