Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Kasım 2011, 11:45   Mesaj No:5

mdm1

Avatar Otomotik
Durumu:mdm1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14647
Üyelik T.: 19 Kasım 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 56
Konular: 4
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart İslam mı, tasavvuf mu; Tevhid mi, şirk mi_?

Tasavvuf dinine inanan bir zat, tasavvufun İslamın batını bir yönü olduğunu iddia etmiş. Peki bu batın ne diye sorsanız kendilerine, sırdır, esrardır gibi, içeriği ve niteliği olmayan boş sözlerle size yanıt vereceklerdir. Tasavvuf inancında tumturaklı anlamsız kelimeler türetmek adeta sektör halini almıştır. Örneğin kaddesallahu sırruh diye bir kelime uydurmuşlardır. Bu anlamsız cümlenin açılımı ise ALLAH sırrının kudsiyetini artırsın veya ALLAH ruhunun kutsiyet sırrını artırsın diyenlerde vardır.

Peki nedir kardeşim bu ruhun veya zatın kutsallaştırdığınız sırrı deseniz, efendim vucutta da yönler vardır , gögüs kafesinin iki parmak solunda kalp, dört parmak sağında bilmem ne bilmem ne bölgesinde de sır varmış. Bu tür farazi uydurmalarla örtmeye çalıştıkları gerçekse şudur; Kendilerince kabullendikleri ölmüş sahtekar şey-hlerin ruhlarına kutsiyet atfederek yüceltmektir. Bunun tam tekamülü apaçık şirktir ama bir türlü kabullenmezler. Ama her nedense yine feyz diyerek farazi içi boş, tamamen hayali kavramlar türeterek, ölmüş o sahtekar şey-yhlerden medet bekleyecek, kabirlerinde onlardan yardım dilenecek kadar ap-açık şirk içerisindedirler. Körü körüne hiçbir şekilde ispat edemeyecekleri bu hayal mahsulü adına batını dedikleri inançları, ALLAH subhanehuya bir takım adi beşerleri, ALLAH subhanehunun Rubuviyet ve ilahi sıfatlarına ve esma sıfatlarına ortak koşmaktan asla imtina etmezler. Bu ortak koşma ve şirk eylemi o derece ileri boyutlara varmıştır ki, artık kulları ap-açık ALLAH ı zikirden, anmaktan, namazdan (en büyük ve farz olan zikirden), men ediyorlar, ölü bir takım beşerlerin ruhlarına yoga dediğimiz rabıtayla tapınmaya davet ediyorlar. Evet evet yanlış okumuyorsunuz. ALLAH subhanehuyu anmaktan, ona ibadet edip namaz kılmak yerine, sahtekar bir adi beşerin ruhuna hint yogası rabıta ile tapınılması daha faydalıymış. İşte kaynak belge ve link;

__________________________________________________ _____________________
Hâce Ubeydullah Ahrar -kuddise sırruh- Hazretleri;
‘Râbıta, Hakk’ın zikrinden daha faydalıdır.’ buyurur.
Yani şeyhin hayali, mürid için zikirle meşgul olmaktan daha evlâdır. Çünkü müridin başlangıçta Allah-u Teâlâ ile tam bir yakınlığı yoktur. Bunun için zikir yolu ile çok fayda temin edemez.” (187. Mektup)
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________________________________________ ______________________


İşte açıkça görüldüğü gibi mürit adı verilen zavallı, ALLAH subhanehuyu anmaktan Ona ibadet ve kul olmaktan men ediliyor, sey-h diye türetilen bir sahtekarın ruhuna ve hayaline, rabıta dedikleri meditasyon yogasıyla, telepatik, zihinsel tapınmaya davet ediyorlar.
Melanet mesnevide ise kula kulluğa açık davetler Ruminin beyitlerinden nasıl dökülmüş ona bakalım bir de;


__________________________________________________ ____________________
Ey terbiyeli, edepli kişi, illetinin yeniden tazelenmesini istemiyorsan bu doktorun önünde paranı da çıkar, yere koy; başını da secdeye indir.
Fazla sözü sat da can, mevki ve para pul bağışlamayı satın al.
Bu suretle de Tanrı seni övsün, rütbene gök bile haset etsin.
2730. Doktorların rızasını elde ederseniz kendinizi görür, halinizi bilir, ayıplarınızı anlar, kendi kendinizden utanırsınız.
Bu körlüğü defetmek halkın elinde değildir; bu, doktorlara Tanrı tarafından lûtfedilmiş bir hidayettir.
Bu doktorlara candan kul olun da miskle, amberle dolun!”
unitedamericanmuslim.org/mesnevi/k3_4.asp.htm
__________________________________________________ ____________________



Ruminin beyitlerinde doktor diye rumuzladığı kişiler kendisi gibi sahtekar şey-hlerdir. Melanet beyitlerden de açıkça anlaşılacağı üzere, halkın nasıl paralarını uyanıkça soydukları, kulları nasıl kendi önlerinde düpedüz secdeye candan kulluğa davet ettiklerini görmekteyiz. Adeta tahrif edilmiş hristiyanlıktaki gibi para karşılığı günah ve hatalar örtülüyor, yine kendilerine yapılan bağışa göre ALLAH subhanehunun hadi sıfatını üzerlerine alarak, sözde halka hidayet veriyorlar. Kendilerince küçük ilahçılık oynuyorlar hayal dünyalarında...

Uydurulan tasavvuf dininin İslamı nasıl yıkmakta olduğu aşikardır. Bir yerde kulları ALLAH subhanehuya ibadet ve zikirden kulluktan ayrı koyarlar, diğer yanda sahtekar bir takım beşerleri ölüsüyle dirisiyel ilahlaştırırlar. Hatta Ruminin melanet mesnevisindeki gibi uydurdukları bu sahtekar beşerlere, açık açık kulları secde etmeye davet ederler. Halkın malını, parasını, mülkünü, sadakasını bunlara vermesini ögütleyerek, nitelikli manevi soygun ve hırsızlıklarını pekiştirerek, müstekbirleştirdikleri, tağutlaştırdıkları bedenlerini haramla semizleştirirler. Elbette böylelerinin yedikleri ateş, barınaklarıda cehennemdir. Önce kendilerini kurtarsın bakalım kurtarabilecek mi, bu zalim ve tağutlar. ALLAH subhanehu zalimleri ve kafirleri hidayete ve kurtuluşa erdirmez...
Alıntı ile Cevapla