Cevap: medineweb kıssadan hisseler arşivi
Zalime isteyerek eşlik eden safı, mazlum saymazlar.
“Nehrin kenarında kalan akrep, karşıya geçmeye gelen kurbağalara yalvarır: ‘Yüzemiyorum, lütfen beni karşıya geçirip kurtarın.’ Büyüklerinin uyarısından ders almayan yumuşak yürekli saf bir kurbağa akrebe yaklaşır: ‘Sen zehirliymişsin. Ya seni sırtıma alıp karşıya geçirirken beni ısırırsan?’ ‘Aptal mıyım? Hayatımı kurtarana bu ihaneti eder miyim?’ diye yalvarışını sürdürür akrep.
Kurbağa akrebe acır, sırtına bindirir ve tam nehrin ortasındayken, aç akrep kurbağanın etli ensinde hissettiği şehvete direnemez, ısırıverir. ‘Ne yaptın, aptal? İkimizi de öldürdün!’ diye inler kurbağa. Kurbağanın ahmakça iyiliği yüzünden, ikisi de boğulur.
Ataların bu anlatımından ilişkilerimize çok sayıda ders devşirebiliriz: Yirmi beş yaşına vardı mı, insan huyu kemikleşir. Akrep huyu, bencilce hep kendine kesen, kinli, kibirli, adaletsiz, zalim, saygısız, sevgisiz, sorumsuz kimsenin huyudur. Çıkarcı insanları size yalvarırken değil, başkalarına davranırken değerlendirin.
Melek yüzlü, tatlı sözlü avcının akrep huyunu hoş görüp hayatına girmeyin. Huylu huyundan vazgeçmez; hatta can çıkar, huy çıkmazmış. İyi niyetlilik ve saflık surette benze de, ilkine akıl, ikincisine ahmaklık hâkimdir. Gariban bulduğu şeytanın değirmenine su taşıyana akıllı demezler. Zalime isteyerek eşlik eden safı, mazlum saymazlar. Zehirli ilişkilerde boğulmaktansa, gerekirse, dağ kartalı gibi yapayalnız kalalım da akrebin kucağına düşmeyelim.” M. Bozdağ
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...
Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |