Cvp: Adalet Yanlış ölçü zulümdür
Peygamberlerden ve vahiyden habersiz insanlık, tarih boyunca insanlığın haklarını yanlış ölçülere göre tesbit etmiş ve bu tesbitte de her zaman yanılgıya düşmüştür. Yazık ki bugün de çoğunlukla aynı başarısızlığa mahkumuz.
Hakların tesbit işini mesela dünün kölelerine bıraksak, onlar, zalim efendilerine haklar verirken acaba ne kadar insaflı ve adilâne davranırlar? Ve yine bu işi tarihin meşhur despotlarından Hitler’e bıraksak, bütün insanlığın varlığını Alman ırkına feda etmekten başka bir şey yapar mı? Kadınlar insanlığın haklarını tesbite yetkili kılınsa, acaba erkeklerin durumu ne olur? Gerçekten merak uyandıran bir soru!.. Erkeklere kadınların haklarını belirletseniz acaba mesele hallolur mu? Kuvvetliye sorarsanız, hak kuvvetlinindir. İşi çoğunluk anlayışına bıraksanız, ferdin hakkı yok olup gidecek. Hatta toplum kutsallık kazanarak; “Sakın hakkım var deme / Hak yok vazife vardır!” anlayışına fertler feda edilecek.
O halde hakların tesbiti için insan üstü bir hakem gerekmez mi? ‘En aciz bir kulun hakkı, en kuvvetli kişi ve kurumlara çiğnetilmemelidir’ prensibini adaletin temeli sayan bir hakem... İşte o prensibin hayata nakış nakış işlendiği bir dönemde, Allah’ın Rasulü (A.S.)’ın sadık halifesi Hz. Ebubekir (R.A.) devlet olma makamında bakınız hakkı nasıl aziz tutuyor:
“Şunu da biliniz ki, bana göre en kuvvetliniz, hakkını zalimlerden alıp kendisine verinceye kadar en zayıf olanınızdır. En zayıf olanınız da, gasp ettiği hakkı elinden alıncaya kadar en kuvvetli olanınızdır.”
İşte bu, temelinde hak ve adalet yatan bir devletin, haklı ama zayıf olan kimsenin yanında yer alarak, haksız zorbayı güçsüz duruma düşürmesi demektir. |