[Yitiksevda]

Cübbeli Ahmet'e Mektup

Sahi nedir Hocam bu başına gelenler hiç düşündün mü?. Doğrusu seni çok sevmeyen biri olarak ben de baya üzüldüm. İnandığım kitap gereği bu apaçık bir iftiradır deyip kestirip attım. Ama kalbim yine de rahat etmedi.Bir ben de izleyeyim dedim şu görüntüleri. İzlediğime kalbim de tatmin olmuştu. Bu elbette ki sen değildin, yerine sana benzeyen birini kullandıkları aşikardı.

Adnan Oktar'ı da kınıyorum doğrusu. "Basbayağı bildiğimiz ...... bu, görüntüler montaj değil" demişti. Kendisini Mehdi zanneden ve sana savaş açan biri için beklenmedik bir cümle değildi aslında. İyi de malzeme çıkmıştı ona aslında. Gerçi sen bu işi onun tezgahladığından emin gibisin, ama su-i zan haram olduğu için kesin emin olmadığın birşey üzerine konuşmak da hiç doğru değildi.

Zaten başına gelenler de hep bu yüzden değil mi? Tamam birileri sana kötü oyunlar oynamış, birileri seni sahneden silmek istiyor, birileri senin popüleritenden çok rahatsız, tamam bunların hepsi doğru da işin kader boyutu adalet boyutu neydi peki?

Sen de biliyorsun ki, ayağımıza bir diken dahi batsa bunun ilahi adalet gereği elbet bir sebebi, bir açıklaması vardır. Hatta çocuklarda dahi bu böyledir ve hatta hayvanlarda bile. Çocuk gider bir karıncaya eziyet eder, biraz sonra ilahi adalet gereği ayağı takılır, yere düşer ve cezasını görür. Bu kadar basit birşeyde bile bu böyleyken senin böyle korkunç bir iftiraya maruz kalmanın hiç mi açıklaması yoktur sence?

Var Hocam var. Bal gibi de var. Bir ehl-i sünnet yoludur tutturdun gidiyorsun. Bu mezhep dışındakiler kafir dedin, şirkte dedin. Yerden yere vurmadığın alim kalmadı memlekette. Yetmedi hanefiyim dediği halde Mustafa İslamoğlu Hoca'ya vahhabi dedin. O da yetmedi eskide kalmış korkunç bir iftirayı gündeme getirdin ve cemaatine bunu anlattın. Sözde Mustafa İslamoğlu bir erkek çocukla cinsel münasebette bulunmuş.

Yahu hiç mi utanmadın bu iftirayı diline dolarken. Hadi sen utanmadın da başındaki takkeden, sırtındaki cübbeden de mi utanmadın. Sen gözlerinle mi gördün bunu? Mustafa İslamoğlu gibi ömrünü vahye adamış bir alime yapılacak birşey miydi bu? Ben açık konuşayım sen onun tırnağı olamazsın. Sen ona bunca iftirayı atarken o sana karşılık bile vermedi, "O tasavvuf ehlidir, onun böyle diyeceğini zannetmiyorum, demiş olsa bile dili sürçmüştür" dedi.

İşte alim dediğin böyle olur Hoca. Alim dediğin doğruyu konuşur, su-i zan'dan kaçınır. Kendi gibi alimleri bel altından vurmaz. Flash Tv'lere çıkıp daha ilk programdan cinselliği anlatmaz. Fatih Altay'lı gibi birinin programlarına çıkmaz çıksa bile takiyye yapmaz, dalga konusu olmaz.

Gün gelir devran döner, keser döner sap döner Hoca. En iyisini Allah bilir ama kanaatimce sen büyük bir iftira attın ve sen de aynı bir iftiraya uğradın. Biliyorum çok zor günler geçiriyorsun. Gel tövbe et de kurtul şu ızdıraptan. Başta Mustafa İslamoğlu olmak üzere karaladığın tüm alimlerden özür dile ve helallik iste. Seni ancak onların helalliği ve duaları kurtarır benden söylemesi.

Selametle.

(Özgür Aydın)