İçinde bulunduğun anı yaşa! İçinde bulunduğun anı yaşa!
Şu gerçeği unutmayın! Tek önemli vakit vardır; içinde bulunduğunuz an. O an en önemli vakittir. Çünkü sadece o zaman elimizden bir şey gelebilir. En önemli kişi, kiminle beraberseniz odur. Zira hiç kimse bir başkasıyla bir daha görüşüp görüşmeyeceğini bilemez. Zamanın kaybolduğunu bilenler, en çok hüzün duyanlardır. Hayatımız kaybedilen fırsatlarla doludur. Aslında iyi kullanılacak olsa, ömür hiç kısa değil.
En büyük tasarruf, zamandan yapılandır. Gereği gibi kullansa, neler başarmaz insan.
En uyarıcı şey zamandır...
Zamanın ne işe yaradığını, insan, zamanı kalmadığında anlar. Bir fırsat doğmuşsa, onu hemen yakala. Bir saat sonrası için bile bir güvencemiz yokken, bir gün yaparım diye onu sakın sonraya bırakma!
Bir anda insanın içinde çakan bir iyilik ışıltısı, gerçekleştirme imkanı varken meyvesini vermezse kişilik de zedelenir. Onu gerçekleştirmek mümkün olmaya da bilir.
İşçinin hakkını, alnının teri kurumadan ver! An’ın büyük değeri, “artık geç” olduğu zaman gündeme gelir. “Zamanı değil artık, geçti. Heyhât! Size vad edilen şey ne kadar da uzak...” (Müminûn, 23/36)
|