Abher Namazı ve Dinde Hükmü
Abher Namazı ve Dinde Hükmü Abher veya Abhür
namazı,
Abher kelimesi Nergis, Yasemin gibi kokulara denir. Bu
namazı Ahber veya Ahbar olarak verilmesi yanlıştır
: Haberler. Haberin çokluk şekli. Manasındadır. Nette bu
namazı hem ismini yanlış vermelerinden dolayı, hemde bu namaz hakkında fıkhi bazı izahları yapmak için konuyu açıyorum.Zaten bu namaz
Sufi Zade Seyit Hulusi Mecmaul-Adab eserinde de abher olarak belirtilmiştir bilmiyorum bu eser çevrildiğinde hataen sanırım Ahber namazı şeklinde verilmiş olsa gerekki her yerde bu isimle verilmiştir. Orijinal metninde abher diye geçer.
Fıkhi usul ve kaidelerine bakarak bu namazın tahliline gelince
Birincisi Ehli sünnetin 4 Mezhebi Hanefi, Şafii, Hanbeli ve Maliki mezheplerinin fıkıh kaynaklarında bu isimle namaz geçmez. İkincisi zaten mecmaul-Adab eserinde de rivayet edilen bu namazın kaynağı belirtilmemiştir. Üçüncüsü namazlar da Niyet etmek namazın şartlarındandır dışındaki 6 farzdan biridir. Niyet bir azim ve kesin bir iradeden ibarettir. Kalbin bir şeye karar vermesi, bir işin ne için yapıldığını düşünmeksizin bilmesi demektir. Terim olarak niyet; Allah’a yakın olmak maksadı ile bir ibadeti yapmaya kalben azmetmektir. Namaz konusunda niyet ise; Allah Teâlâ için ihlâsla namaz kılmayı dilemek ve hangi namazın kılınacağını bilmektir. Niyet kalbe aittir. Bununla birlikte, niyetin kalb ile yapılıp, dil ile söylenmesi daha uygundur. Meselâ; bir kimse, başlayacağı bir namaza kalb ile niyet edip, dil ile birşey söylemese, o
namazı yine caiz olur. Ancak, kalb ile niyet etmekle birlikte; “Şu vaktin farz veya sünnet namazını kılmaya niyet ettim” demesi daha iyidir. Bu şekilde niyet, tercih edilen görüşe göre müstehaptır.
Farz namazlarda veya vitir, tilâvet secdesi, adak
namazı ve bayram namazları gibi va*cip bir namazda, bunların belirlenmesi gerekir.
Nafile, Sünnet ve Teravih namazları için mutlaka niyet ge*tirmek, yani nafile, ya da sünnet namaz kılıyorum diye kayıtlamak yeterlidir. Sahih olan da budur. Fukahanın ileri gelenlerinin hemen hepsinin görüşü bu doğrultudadır. Ne var ki Teravih nama*zında ihtiyaten terâviha kaydını belirterek niyet etmesi ihtiyata da*ha uygundur.( Fetâvâ-yi Hindiyye - Et-Tebyin / Zeylai.- Münyetü'l-Musalli / İbn Emir Hacc.)
Bu izahlardan da anlaşılıyor ki İslam kaynaklarında bize ulaşmış farz vacip namazlarda niyette bunları belirtmek şarttır. Ama nafilelerde belirtilmese de ne
namazı olduğu yinede Allah rızası için nafile kılmaya diye belirtmek gerekir. Burada şu husus önemlidir fıkıh kaynaklarımızın hiç birinde adı belirtilmeyen nafile namazlar ki
abher namazı bunlardan biridir bir diğeri örnekte kabir
namazı diye bilinen namazlar kılınırken Allah rızası için namaz kılmaya diye etmek gerekir ki niyetiniz batıl olmasın.Eğer siz
Abher namazı veya kabir
namazı adıyla sünnette bildirilmemiş olan bu namazları bu isimlerle niyetlenip kılarsanız niyetiniz caiz değildir tabiri caizse namazın niyet gibi şartı eksik olduğundan namazınız dinen caiz olmaz aynı abdestsiz namaz kılmak gibidir çünkü abdestte namazın dışındaki şartlardandır. Bu husus bütün şartlar için geçerlidir namazların 12 farzından hangisi eksikse o namaz dinen caiz değildir. bu tarz kılınacak namazlarda bu ölçüyü bilmeniz gerekir. Zaten bu isimler tabirdir Teheccüd ( Salatul-Leyl- Gece
namazı) İstihare (bir şeyin hayırlısını istemek)
namazı tabirleri gibi ama bunlar sünnette bildirildiğinden bu isimle niyet edilir.
abher (Nergis Yasemin gibi güzel koku veren) namaz manasında kabir (kabir azabından sığınma) manasında namaz.bunlarda sünnette bildirilmediği için bu isimlerle niyet edilmez bidattır. Zaten
abher namazı tamamen İstihare mahiyetinde olan bir namazdır içerik itibariyle. Demek ki bu tarz namazlar kılınacağı zaman bu şüpheden kurtulmak için Allah rızası için namaz kılmaya diye niyet etmek gerekir.
Medreselerde Fıkhi hükümler okunduğunda talabeye böyle konunun izahı hocası tarafından anlatılır ki malumunuz ilmihallerde bile metinlerin çoğu izah ister. Halkımızın çoğu bu tür ilimlere vakıf olmadıkları okumadıkları ders almadıkları için bazı eserlerde geçen ifadeleri yanlış anlıyor veya içeriğini bilemiyor. Zaten bu namazın geçtiği Şir’a ve mecmaul-Adab gibi eserler Osmanlıda medreselerde şerhiyle beraber okutulurdu bunu da bilmekte fayda vardır.
Namazın izahına gelince dört rekatlık nafile bir namazdır.
İkinci rekatta, oturulunca Ettehıyyatüden sonra salli barik okunur. (İkindinin sünneti gibi 3 ncü rekata kalkınca sübhanekeden başlanır) Her rekatta bir
Fatiha, on defa
Kadir suresi okunur. Sonra rükudan önce, 15 defa
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] tesbihi okunur, sonra rükua varılır, rükuda 3 defa
Sübhane rabbiyel azim dendikten sonra 3 defa yukarıdaki tesbih okunur. Sonra doğrulup, kavmede, yani ayakta iken aynı tesbih 3 defa daha okunur. Secdeye varılır, 3
Sübhane Rabbiyel aladan sonra, aynı tesbih 5 defa okunur. Daha sonra ikinci secdeye gidilir. İki secde arasında tesbih okunmaz.
Diğer 3 rekat da böyle tamamlanır. Selamdan sonra konuşmadan
Kadir suresi on defa okunur. Sonra aynı tesbih 33 defa okunup
Cezallahü Muhammeden anna ma hüve ehlühü denir.
Hazret-i Ömer, (Bir mümin,
Abher namazını kılıp da Resulullahı rüyasında görmezse, ben Ömer değilim. Yemin ederim ki, Allahü teâlâ, bu
namazı kılanın işini görür, dilediğini verir, günahı ne kadar çok olsa da, hepsini affeder, ölürken susamaz, kabrine çiçekler döşenir. Kabrinden kalkarken de, başına keramet tacı konur) buyurdu. [Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, farz namaz borcu, yani kaza namazının olmaması lazımdır.]
Hazret-i Ali de (Resulullahı görmek istediğim zaman,
Abher namazını kılarım) buyurdu.diye eserde ifade edilmiştir.vesselam veddua
alıntı