Cevap: ""Tasavvuf/Tevessül/Reddiye"" Peygamber yanı başlarında ve zaten hepsi birer umman iken nasıl sahabenin bunu yapmadığı savunulurki Allah aşkına bu nasıl bir yaklaşım kardeşim, Peygamber varken kime tevessül ederki insan ? Şimdi bakın Muhammed bin Abdulvahhab bu konuda ne demiş hemde kaynaklı ; Muhammed bin Abdulvahhâb’a, bazı âlimlerin yağmur duâsı hakkında açıklama yaparken “Salih kullarla tevessül etmekte bir sakınca yoktur” sözlerinden ne kastettiklerini, “bir mahlûktan yardım (istiğase) dilenemez” hükmüne rağmen, nasıl olup da İmâm Ahmed’in: “Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile tevessül etmekte bir beis yoktur” diyebildiğini sorarlar. O, cevabında şu açıklamayı yapar: “Aradaki fark açıktır. Bazılarını Salih kullarla tevessüle izin vermeleri, bazılarının sadece Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile tevessüle izin vermeleri, âlimlerin çoğunluğunun da tevessülü yasaklayıp kerih görmüş olmaları, fıkha taalluk ettiği için mevzumuzun dışında bir konudur. Her ne kadar bize göre doğru olan cumhurun bunu mekruh görmesi olsa da, içtihadî meselelerden birisinin muteber olmadığını ileri sürmek muteber değildir. Bu yüzden tevessül edenleri de reddedemeyiz. Bizim inkâr ettiğimiz şey, bir mahlûka hem de Allah’a edildiğinden daha fazla duâ ediliyor olması, şeyh Abdulkadîr ya da bir başkasının kabrine yönelip sıkıntıların giderilmesi ve isteklerinin verilmesi için saygı ile ondan istekte bulunulmasıdır. Burada nerededir sırf Allah’a duâ etmek? Nerededir Allah’la beraber hiç kimseye duâ etmemek? Ama birisi çıkar duâ ederken “Allah’ım! Ben senden Peygamberlerin ya da Salih kullarının vesilesi ile şunu şunu istiyorum” diye duâ etse, sadece Allah’a duâ ettikten sonra, herhangi bir kabrin yanında duâ ediyor olsa bile, bu bizim reddettiğimiz bir şey değildir. (Muhammed bin Abdulvahhab tüm eserleri 3.kısım, s:68 Muhammed bin Suud İslâm fakültesinde Muhammed bin Abdulvahhab haftasında neşrolunmuştur.)diyor. Muhammed bin Abdulvahhâb’ın bu sözleri, tevessülün ona göre de câiz olduğunu göstermektedir. Ona göre tevessül, cumhur ulemânın mekruh gördüğü bir şeydir. Ama mekruh, haram bile değildir. Nerede kaldı ki bazılarının dediği gibi bid’at ya da şirk olsun. Şimdi gelelim şu çok savunduğunuz "iyyake nestağin" ayetine bunun açıklamsını daha evvelde yapmıştım , eğer sadece Allahtan c.c. isteyeceksek siz de şirk ehlisiniz çünki doktora, avukata, işe, okula gidiyorsunuz doktordan medet umuyorsunuz, avukattan yardım alıyorsunuz, öğretmenden öğreniyorsunuz Neden Sedece Allahtan c.c. İstemiyorsunuz....? |