Şia ;
Komple bir tarihi ele almıyacağım Şia dan faydalandığınızı söylediniz , Bugün Tarikatlar Şirk batağından diyirsunuz Şeyhler kendilerini İlah ilan etmiş diyorsunuz.
Cevap:
(Halende diyorum Hepsi birer ilah'a dönüştürülmüş ve Şirk Bataklığındadırlar)
Bakın fıkıhta taklit ettiğiniz Şia mezhebinin 22 grubu aynı kaynaktan ve farklı düşüncelerden kendi içlerinde bile ayrılmışlar , Şimdi şirksiz bir yol isteyen size Şia kaynaklarından bazı akatarmalar yapmak isterim ...
Cevap: Bu fikirleri kabul edenlerde Şirk bataklığındadır...Fıkhi bağlayıcılığı yoktur...Şimdi değerli kardeşim siz Şianın bazı fırkalarında var olan sapkınlıkları sundunuz amenna kabul ediyorum asla ve asla benimsemiyorum ve karşıyımda...Bende kalkıp burda Sünni ekole ait hataları ifşa etsem bize ne faydası olacak bundan kimler nemalanacak ...Sünni alimler olarak isimlendirilen 4 İmam başımın tacıdır saygı duyarım ve ortaya koymuş oldukları görüşleri sizin deyiminiz ile Ehli sünnet diye adlandırmam Hakikat olarak alırım Kur'an ve Sünnete uygun olmayan görüşlerini ise benimsemem almam bu kadar rahatım...
1. Hz. Peygamberin (sav) vefatından sonra üç kişi hariç herkes İslam’ı reddetti: Mikdad, Ebu Zer ve Selman-ı Farisi! (Kur’an-ı Mecid, Makbul Hüseyin Dehlevi, Sayfa 134)
2.Tüm imamlar makam ve mertebe olarak Hz. Muhammed (sav)’e denktirler. (Usûl-u Kâfi, Cilt 1, Sayfa: 270)
3. Gerçek Kur’an-ı Kerim’de 17.000 ayet vardır! (el Şafi, Cilt 2, Sayfa 616)
6. Bizler Allah’ın nazarında kullarının gözleriyiz ve tüm insanlık için nihai otoriteyiz. (Usûl-u Kâfi, Cilt 1, Sayfa 145)
7. Kur’an-ı Kerim’in tam bilgisine İmamlar hariç kimse sahip değildir. (Usûl-u Kâfi, 1, Sayfa 228)
8. “Bidat”; Allah (cc) haşa yalan söylüyor. (Türkiye’deki Şii Caferiler de dahil tüm Şiilerin en temel eseri olan Usûl-u Kâfi, Cilt 1, Sayfa 148)
9. Hz. Ebubekir (ra) öldüğü sırada kelimeyi (şehadet) söyleyemedi! (Israr-ı Muhammed, Sayfa 211)
10. Ali İlahtır! (Cila’ul-Uyûn, Cilt 2, Sayfa 66)
11. İmamlar İlahtır. (Cila’ul-Uyûn, Cilt 2, Sayfa 85)
12. Pakistan hakiki Kur’an-ı Kerim’de bahsedilmiştir, şimdiki Kur’an anlamsızdır. (Hazar Tümhari Das Hamari, Sayfa 554)
13. Hz. Ömer (ra)’in kafirliği hakkında şüpheye düşmek küfürdür! (Cila’ul-Uyûn, Sayfa 63)
14. Abdullah İbni Sebe İmamet’in zorunlu olduğunu savundu ve Hz. Ali (ra)’nin gerçek ilah olduğunu iddia etti. (Envar-ı Nu’maniye, Cilt 2, Sayfa 234)
15. Hz. Ali (ra)’in ilk halife olduğunu inkar edenler kafirlerdir. (Envar-ı Nu’maniye, Cilt 3, Sayfa 264)
16. Hz. Ayşe (ra) kafir bir kadındı. (Hayat’ul Kulûb, Cilt 2, Sayfa 726)
17. Bizler halifesi Ebubekir olan ne Allah’ı ne de Peygamberi kabul etmeyiz! (Envâr-ı Nu’maniye, Cilt 2, Sayfa 278)
18. İmam Peygamberin (as) sahip olduğundan daha fazlasına sahiptir. (Usûl-u Kâfi, Cilt 1, Sayfa 388)
Şimdi bu denli açık ve seçik bir Şirk işleyen mezhebi nasıl taklit edebiliriz ki sevgili kardeşim?
Bu tür anlayışı kabul etmek ve bunları Şia'nın tümüne mal etmek bana şu sözü hatırlattı:
''Kişi Bilmediğinin Düşmanıdır'' Allah aşkına bu görüşler hangi Müslümana yakışır akli selim birinin bu görüşleri benimsemesi aptallıktan/sapkınlıktan başka bir şey değildir...Hz Aişe Annemizdir Son asrın Alimlerinden Allah'ın rahmeti üzerine olsun Muhammed Hüseyin Fadlullahın Hz Aişe Annemiz hakkındaki fetvası:
İmam Cafer-i Sadık buyuruyor ki:
‘’Müminlerin annesine lanet etmek ,onlar hakkında kötü söz söylemek haramdır.her ne kadar Cemel savaşında yanılmış olsa da.Onlara ikramda bulunmak.Allah resulü Muhammed (s.a.a)’e ikramda bulunmaktır.
Kaynak: Ayetullah Muhammed Hüseyin Fadlullah.
Allah resulünün eşleri hususunda Kuran açıkça hükmü vermiştir bu hüküm üzerine kimse kalkıp hüküm veremez aşikardır...Annelerimizdir hepsi...
Usuli Kafi hususunda haklılık yönleriniz var lakin Sizin vermiş olduğunuz kısımları bende olan Farsça Usuli Kafiden bakacam böyle bir şey var ise Adil olma anlayışı ile sunacam yoksa eğer bu iftiraları atanları Allah'a şikayet ediyorum:
Fıkıh konusuna gelince;
Evvela şunu bildirmek isterim konu “Hakkı konuşmaksa utanmak olmaz” şimdi size şunu soruyorum Şia Mezhebinde Bakara – 222 ayeti gerek gösterilerek kişi hanımı ile ters ilişki kurabilir. Buna kanıtları da ayette gecen “haysu” kelimesidir oysa bu kelime tamamen mekana baktığından hayız olarak adlandırılamaz.
Şimdi bu denli sapık bir fıkhi görüşe mensup olan mezhebe nasıl bağlı olur bir insan yada benimser?
Bu ayet ve hadisle sabitken hemde, bu sapıklık değimlidir?Ve şia da bu hüküm hala mevcuttur…….
Böyle bir iananışın fıkhi hükümleri nasıl güvenilir olurki ?
Bakara 222 Ayeti Kerime'de geçen ''Haysu'' Kelimesi Kur'anda 31 yerde geçer : Mübhem mekan zarfı olup kendisinden sonraki kelime yahut cümle kendisini açıklar.Mücerred olarak من harfi cerriyle birlikte getirilir....yerde...yerden manasını ifade eder....
Tefsir kaynaklarına bakmanızı rica edecem size burda bu konuyu sunmak isterdim lakin İmam Humeyninin bu iftiralara cevap niteliğinde 40 sayfalık bir yazısını buraya aktaramayacam Hiçbir Şia alim bu görüşü benimsememkte lakin Kur'anın bu ayetini açıklarken sarf nahiv gramer usullerine göre yorumlar mevcuttu ama kimse cevaz vermemiştir bu konuyu burda tartışmak dahi abestir ama siz isterseniz bu husustaki iftiralara cevap niteliğinde El Mizan tefsirinden ve İmam Humeyniden cevapları sizin mail adresinize atabilirim....
Baştada söylediğim gibi Kur'an ve Sünnete uygun fetvaları benimserim kimden geldiğine bakmam yeterki hakikat olsun Allah'ın kelamına Resulünün yaşamına sünnetine uygun olsun ....