Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Ocak 2012, 20:01   Mesaj No:23

Muvahhid25

Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Muvahhid25 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15625
Üyelik T.: 05 Ocak 2012
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 31
Konular: 3
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Meşru olan tevasül..

Alıntı:
kamer34 Üyemizden Alıntı Mesajı göster
birincisi kardeşim ölülerin dirileri işitmeyeceğinin beyanı vardır diyorsun kuranda peki
“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Bilakis onlar hayatta olup, Rablerinin katında yaşarlar, rızıklanırlar.” (Al-i İmran, 3/169)

bu ayetle verdiğin ayetin arası uzlaştırırmısın yoksa kuranda çelişki var gözükecek.değil mi?

Selefîcî kardeşlerimizin bir yanılgısı da ölü ile diri olanları ayırmalarıdır. Onlara göre, hayatta iken birinin vesile kılınması caizdir, fakat öldükten sonra vesile kılınması ise şirktir. Oysa, diri olanlarda zahiren görülen bir güç olduğu için onların vesile kılınması şirke daha müsait zannedilebilir.ayette ifade edildiği gibi, şehitler diridir. Peygamberler de diridir, çünkü, onlar şehitlerden çok üstündür. Şehitlik bir nevi velayettir. Şehitlerden daha üstün mertebede olan veliler de vardır. Kur’an’da şehitlerin özelikle söz konusu edilmesi, onların kendilerini ölü bilmeyecek derecede Berzah aleminde bir hayata mazhar olmalarındadır. Yoksa, bütün ölüler diridir, çünkü asıl olan ruhtur ve o da zaten -Allah’ın izin ve inayetiyle- bâkidir.

Bir Müslümanın “Allah’ım! Peygamberinin hakkı için / onun yüzsuyu hürmetine şu işimi yap...” şeklinde bir duada bulunmasında bir sakınca yoktur. Bu konuda önemli olan “vesilelik” konusudur. Eğer kendi salih ameli veya başkasının salih ameli bir şefaatçi olarak bir vesile kılınıyorsa, bunda bir sakıncanın olduğunu düşünmüyoruz. Yok, eğer iş “vesilelik” ten çıkarılıp bizzat yaratıcılık konumuna taşınırsa; bunun tehlikeli bir yaklaşım olduğu ortadadır.

Bu konuda karşıt görüşlere yer veren Alusî, vefatından sonra da Resulullah (asv)’ı vesile kılmak ve “Allah’ım! Peygamberinin yüz suyu hürmetine şu işimi yap.” demekte bir sakıncanın olmadığını söylemiştir. Alusi’ye göre, peygamberlerin dışındaki salih insanların vesile kılınmasında da bir sakınca yoktur.(bk. Alusî, Maide, 5/35. ayetin tefsiri).


Muvahhid25 adlı üyemizden alıntı

Bakın güzel abim size cevap olarak şu ayeti veriyorum inşallah


“”Dikkat et, hâlis din yalnız Allah’ındır. O’nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah’a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez. “”Zümer/ 3.
kardeşim Keşfel Şubuhat konusunda hepsine ben cevap yazdım zahmet olmazsa o konudan ilgili bölümlerde itirazını yazda izah edelim inşaallah zaten okusan bu ayeti vermezdin.vesselam
Alıntı ile Cevapla