GÜNÜMÜZ FIKIH PROBLEMLERİ Ünite 7- Ticari Hayat
İslam fıkhı:bir malın ticaretinin yasakladığına dair açık bir nass (ayet yada hadis) bulunmadığında onun ticaretinin
Mübah olması esastır ilkesini benimser.
Ticaret malında şu özellikler bulunmalıdır.
- Satış yada kira sözleşmesine konu olan mal,dinen yasaklanmamış,insanların yararlanabileceği bir mal/eşya olmalıdır
- Ticaret malının miktarı nitelikleri, müşteri tarafından yeteri kadar bilinmeli, fiyatı belli olmalı, teslimat mümkün olmalı, ihtimal bulunmamalıdır.
- Alış veriş vadeli yapılacaksa vade,mal,bedel ödemenin nerede ve nasıl gerçekleşeği belli olmalıdır.taraflar arasında kırgınlığa sebep olacak bir belirsizlik ve anlaşmazlık bulunmamalıdır.
- Satıcı sattığı malın,özellikleri ve fiyatı hakkında müşteriye doğru bilgi vermeli ,onu kandırmaya,hileli yollara baş vurarak malını satmaya kalkışmamalıdır.
VADE FARKI CAİZ OLMADIĞINI SÖYLEYENLER VE DELİLLERİ
Hadiste "bir satış içinde iki satış’’
"bir satış içinde bir veya iki şart’’ yasaklanmıştır.
Veresiye satışta ‘’peşin şu fiyata peşin şu fiyata’’ denilerek sözleşme yapılıyor ise bu işlem yasak olmalıdır.
Bedelli işlemlerde karşılıksız fazlalık faiz olup bu durum vadeli satışta vardır.
Vadeli satışta hem peşin hemde vadeliden sözedilir ,malın fiyatının belirsizliği akdi ifsad eder.
VADE FARKI CAİZ OLDUĞUNU SÖYLEYENLER VE DELİLLERİ - Söz konusu hadisi hiçbir alim ‘’vade farkı ‘’ olarak yorumlamamıştır.
- vadeli satışta vade farkının mal tarafından karşılığı vardır.
- Vadeli satışta ,satış gerçekleşmeden önce fiyat belirlenmiş ,nettir ortada bir belirsizlik yoktur
- SELEM alış verişinin sünnetle sabit olması,veresiye alış verişlerde de vade farkının caiz olmasını gerektirir.
SELEM : peşin ödenen para karşılığında malın veresiye satışıdır.ziraat la uğraşanlar hasat zamanından önce paraya ihtiyaç duymaları ,böyle bir muamelenin meşruluğunda rolü vardır.
İslam alimlerinin çoğunluğu bu tür satışların caiz olduğuna hükmetmişlerdir.
FİYAT BELİRLEMEDEN YAPILAN SATIŞ
Alışverişi teberrü(hibe), ödünç, borç ve emanet gibi diğer işlemlerden ayıran en önemli özellik ,alışverişte satılacak mal için bir fiyatın belirlenmesi ve bu fiyat üzerinde tarafların anlaşmasıdır.
Fiyat belirlemeden yapılan alışverişlerin İslam fıkhı açısından iki durum çerçevesiyle ele alınır:
MALIN BİR KISMININ FİYATINI BELİRLEYEREK YAPILAN ALIŞ VERİŞ:
Bir satış akdinde satılan mal yada fiyattaki bilinmezlik,akdi kusurlu yapar/ifsad eder. Buna bakılarak kusurlu fasid olarak kabul edilir alışveriş.ancak satış işlemine bakıldığında,bir akdin kurulması için gerekli şartlar mevcuttur.
Az olan bilinmezliğin akde tesiri olmadığına hükmedilmiştir .
EKENOMİK İSTİKRARSIZLIK NEDENİYLE FİYAT BELİRLEMEDEN YAPILAN ALIŞVERİŞ
Bu tür veresiye alışverişin meşru olup olmadığı hususunda iki görüş mevcuttur.
1- Akit sırasında veresiye olarak satılan malın fiyatı belirlenmediği için bu tür alış veriş uygun değildir.
2- Fiyat belirtilmeden veresiye olarak satılan malın fiyatının müşterinin ödemede bulunacağı günün fiyatından hesaplanması caizdir.çünki bu tür satışa insanların ihtiyacı olup,söz konusu satış örf haline gelmiştir.Ahmed b.Hanbel ile bu mezhepten olan İbn.temiyye ve İbnül kayyımda bu görüşü benimsemiştir.
ELEKTRONİK TİCARET
Akit için gerekli olan icab ve kabul onayının ,taraflar birinden uzak olsalarda farklı iletişim cihazlarıyla
Gerçekleşebileceğini kabul etmişlerdir.
Ancak : bu hükmün ,hazırlar arsında gerçekleşen akde mi,yoksa gaibler arsındaki akdemi benzetileceğine dair
Farklı görüşlerle ayrılmışlardır. Bu görüşleri benimseyen ve benimsemeyenlerde olmuştur.
KAPARO
Bir satış yada kira sözleşmesinde müşterinin,sözleşmeyi tamamlaması halinde toplam fiyattan düşülmesi
Feshetmesi durumunda akitten dönmesinin karşılığı olarak mal sahibinde kalması şartıyla yapılan ön edemedir.
Bunun caiz olduğunda bir tartışma yoktur.
KAPARONUN SATICIDA KALMASININ CAİZ OLMADIĞI GÖRÜŞÜ
Hanefiler,malikiler,şafiler bu işlemi sahih görmemiştir.satıcıya helal olmaz .
KAPARONUN SATICIDA KALMASININ CAİZ OLDUĞU GÖRÜŞÜ
Bir kısım sahabe ve genelde HANBELİ alimleri caiz olduğu görüşündedir.
HAVA PARASI
Bir ticarethanenin devri durumunda,ticarethanenin yeri, müşterileri, şöhreti gibi nedenler de göz önüne alınarak asli değerinin yanında manevi sermaye karşılığında ödenen paradır.
KİRACININ MAL SAHİBİNDEN HAVA PARASI ALMASI
Kiracılık devam ederken mal sahibinin iş yerini boşatmasını istemesi ve kabul edilmediği zaman verilen hava parasıyla iş yerini boşaltırsa.hava parası helaldır.çünkü aldığı bedelle hakkını satmış bulunmaktadır.
KİRACININ SONRAKİ KİRACIDAN HAVA PARASI ALMASI
Kiracının kiraladığı yeri kiracı olduğu süre içinde bir başkasına kiralaması veya ödünç vermesi kabul edilmektedir.ancak ikinci kiracının veya ödünç alanın işyerine birinci kiracıdan daha fazla zarar verecek şekilde kullanmamasıdır.
Hanefiler kiracının ikinci kiracıya kiralama yaparken gayrimenkule bakım ,onarım gibi masraf yapılmış olmasını gerekçe görürler.
İslam fıkhında bir haktan vaz geçme anlamı taşıyan durumlarda ücret alınması meşru görülmüştür.
SİGORTACILIK
SİGORTA VE SİGORTACILIK
Sigotalar ikiye ayrılır.
SOSYAL SİGORTALAR:kanunla kurulan iş kolunda çalışanların sosyal güvenliklerini temin amaçlı zorunlu sigortalardır
HUSUSİ SİGORTALAR:özel menfaatlerin rizikolara karşı teminat altına alınması için serbes iradeyle meydana gelen özel sigortadır
İkiye ayrılır husisi sigorta
1- Sabit pirimli sigorta
2- Değişken pirimli sigorta
KONULARI AÇISINDAN: mal sigortaları, can/hayat sigortaları, mali mesuliyet sigortaları.
TİCARİ SİGORTALARIN DİNİ HÜKMÜ
TİCARİ SİGORTALARIN HİÇBİR TÜRÜNÜN CAİZ OLMADIĞI GÖRÜŞÜ
Akdi yaralayan olumsuzluklar vardır.
- İslam hukukna göre ‘’ belirsizlik’’ ve ‘’ karşılıklar arasında ciddi fark’’ gibi sözleşmeyi kusurlu yapan şeyler vardır
- Gecikme nedini ile GECİKME FAİZİ( riben nesie)
- Hem gecikme hemde FAZLALIK FAİZİ(ribel fadl) gerçekleşir.
- İçerdikleri ‘’ihtimal’’ ve garar (aldanma) unsurları vardır.
- Sigortalının pirim ödemesine rağmen risk oluşmayıp sigortasından tazminat almaması şirket için karşılksız kazanç hükmünde olup İslam fıkhında yasak olan’’batıl yollarla başkasının malına el koyma ‘’ şekli olacağıdır.
TİCARİ SİGORTALARIN BÜTÜN TÜRÜNÜN CAİZ OLDUĞU GÖRÜŞÜ
- Akitlerde asıl olan hüküm mubahlıktır ilkesi benimsenmiştir.
- Ticari sigortalar toplum maslahatlarında işlev görmektedir.
- Ticari sözleşmeler TEBRRU SÖZLEŞMESİ üzerine kuruludur ve cehalt ve garar ın akde tesiri yoktur.
- GÜVEN unsurunu güven satışını caiz görmüşlerdir
-
- SİGORTACILIKLA İLGİLİ KURUMSAL KARARLAR
a) genel olarak sosyal sigortalar ,karşılıklı sigortalar ve ticari sigortalar caiz
b) kar payı esasına dayalı çalışan birikimli hayat sigortası ,bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sisteminin ise yatırılan pirimlerin dinen helal alanlarda kullanılması durumunda caiz
c) konusu din tarafından yasaklanan sigorta cazi değildir.