Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Ocak 2012, 02:10   Mesaj No:14

Esadullah

Medineweb Sadık Üyesi
Esadullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Esadullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15316
Üyelik T.: 18 Aralık 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Kayıp bir Kentten
Yaş:44
Mesaj: 745
Konular: 145
Beğenildi:312
Beğendi:100
Takdirleri:3844
Takdir Et:
Standart Cevap: İbni Teymiyenin Tasavvuftaki Fena Hakkında Görüşleri

[QUOTE=mdm1;152850]Kamer hocam hoşbulduk, aslında diğer bir yazınızda oldukça güzel bir cevabınız vardı, sanırım 19 numaralı yazıydı, ALLAH razı olsun hocam oldukça anlamlı vede yerinde bir cevaptı.

İşlerim biraz yoğun ayrıca başka bir sitede uzun soluklu bir tartışmadayım. Kişisel polemiklere fazlada dalmak istemiyorum ama hakkında söylenmesi gerekiyor görüyorsunuz.

Esedullah kardeşim, gülümsediğiniz telepati kavramını somut veri olarak benimsediğimden değil, bizatihi ciddiye almadığım ve inanmadığım için yakıştırıyorum.

Ciddiye almadığınız bir şeyi o zaman kişiler üzerine yıkarak onları acımayın yada bu duyguyu uyandırmayın kardeşim, Siz ciddiye almıyo olabilrsiniz ama bunu yaşamak bu işin ciddiliğini zaten gösteriyor.Siz aslında çok güzel bir yerden bağlamışsınız olayı soyutluktan elbette zahiri bir ispatı olmaz (hamd olsun bunu biz zahirende ıspatladık bazılarına yeri geldiğinde) bu yüzden de ıspat dediğiniz zaman bunu açıklaması zor bir durum sanabilir insanlar zaten önemli olanda anlatmak değil yaşamak...Ve hatta bu tasavvufta edepsizliktir her halini ulu orta anlatamazsın bu seni bağlar ama maalesef zamanla bunlar unutulmuş ve işte bu sorunlar çıkmıştır.

Bugün insanoğlu bir çok soyut kavramı zaten açıklayamıyor örnekte verdiğim gibi mesela Rüya evet gördüm deniyor ama ne kadar gerçek? Mesela akıl var deniyor ama nerde ? bu şekilde deselerde biz evet diyoruz Allah c.c. bunu bildirmiş işte bu hallerde buna benzer kardeşim...

Rabıta konusunda akademik denilebilecek ölçüde, eski nakşi şey-hi Ferit Aydının mükemmel bir çalışması var. Sonraki bir yazımda e-kitap linkini verebilirim. Yine İbrahim Sarmış ın Teorik ve pratik açıdan tasavvuf ve İslam kitabıda oldukça etkili bir kitaptır.

Ben acizde Rabıta hakkında bir çok eser okudum ve münazarada bulundum hepside Akademik seviyede, ki ben Ferit Aydını kitaplığıma bile almam bu konuda onun sizi cezbetmesi Rabıtayı inkarındandır.Kendisi o eserinde zaten bunuda belli etmiştir.Ama yöneldiği akıma ayak uyfurmak içinde bu şarttır.İbrahim Sarmışı tanımam ama bakarız nasıl yaklaşmış diyerekten inşaALLAHU Rahman...


Bana somut verilerle hiçbir farazi türetilmiş kavramın yakıştırılmış anlamını ispat edemezsiniz. Çünkü kavramların kendisi soyut olmakla beraber, anlam bakımından şerhe gidilirse, bütün sözler döner dolaşır gaybı taşlar durur.

Siz birisi çıksın demişsiniz bende buyurun dedim kardeşim ve halada diyorum Allahın c.c. izni ile Allah c.c. eğer dinine yardım edilirse soyutları bir anda somutada çeviremezmi?

Aslında sahabe hayatını bir okumak lazım tavsiye ederim baştan sona hemde , mesela Ali İmran Suresi 123 125 Ayetleri bu melekler soyut varlıklar, hem sahabede bu melekleri hiç görmemiş nasıl olmuşta yardım etmiişler acaba ? E Allah dilerse elbette soyut somut kavramı kalmaz biz buna Zahir ve Batın yada Madde ve Mana deriz ...

Şeriat Zahire bakar elbette ama Maneviyatı olgunlaşmamış bir kişi Zahiri boyuttaki Emirleri yarıne getiremez getirsede o Kuranda bahsedilen noktalara ulaşamaz, Tasavvufta kişinin Batıni boyutunu güçlendiren ve bunu yaparkende Kuran ve Sünnete itina gösteren yani yine Şeriatı ve Muhammedi Ahlakı ön planda tutarak bunu yapar.Şeksiz, Şüphesiz ve elbetteki Şirksiz...

Sahtekar şey-hler diyorum çünkü şey-hlik iddasında olan her kim varsa sahtekarın ta kendisidir.

Şeyhlik iddasında olanlar eğer Şeriat-ı Ahmediyye çizgisi dışında heva ve heveslerince gerçekten bunu sahtekarlık altında yapıyorsa elbette sahtekarlık damgası vurulur kardeşim, Şeyh ne demek ki hem biliyorsunuzdur ama tekrar bakalım ;

1. Araplarda Kabile yada Topluluk Reisi büyüğü

2. Bir ilim dalında ihtisas etmiş olan.

3. Mürşîd-i kâmil; insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatan, dîni, İslâm'ı yayan ve onların mânen olgunlaşmalarını sağlayan rehber zât. Çoğul şekli meşâyıh ve şüyûhtur. (Bkz. Meşâyıh)

Ehl-i sünnet yolunda (Peygamber efendimiz ve O'nun Eshâbının yolunda) bulunan ve onu yayan şeyhinizin sohbetini büyük nîmet biliniz. Nasîhatlarına kıymet veriniz. Gösterdiği yolda bulununuz. (İmâm-ı Rabbânî)

Şeyhlerin âlim olması ve mes'eleleri herkesin anlıyabileceği şekilde çözmesi lâzımdır. Son zamanlarda tekkeler, câhillerin eline düştü. Dinden, îmândan haberi olmayanlara da şeyh denildi. Bu gibi şeyhlerin sözlerini, işlerini din sanmak, bunları tasavvuf büyükleri ile karıştırmak çok yanlıştır. Dîni bilmemek, anlamamaktır. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)


Bakın Tasavvuf erbablarıda bu şekilde açıklamışlar demekki sahtekar olmamak lazım Tasavvufa görede...

Bana delilin var mı diyorsunuz,peki kardeşim bu zatların şey-h veya evliya olduğuna sizin ALLAH katında deliliniz var mı_?

Şimdi yukarda ne demek olduğunu verdik yani Akademik açılımı bu , demekki Şeyh bir eğitici ,Peygamber ve Ashabının yolunda giden ki yolları Kurandır, İslami ilimleri bitirmiş ve eğtimini almış sonrada insanlara bunu tebliğe başlamış kimsedir.

Nasılki biz okula giderken öğretmenlere senin öğretmen olduğuna dair Allah katından bir delil varmı diye sormuyor ve onun diplamasına eğtimine bakıp önüne oturuyoruz işte Anlamı öğretici olan ve kendi alanında ilim almış Şeyhede bunu sormak ve bir delil beklemek ona karşı bir art niyet olmazmı?

Evliyalığa gelince Allah c.c. Veli kullarını zaten Kuranda anlatmış yaşantısına bakarız eğer Kuran ve Sünnet dışı ise elbette Evliya değildir.Yani Allahın c.c. nitelendirdiğinin dışında hareketleri varsa döner gideriz...

Hem şunuda hemen aktarayım hiç bir Mürşid kendisin Evliya yada Mürşid olduğunu dile getirmez Şeyhlik vasfını söyler belki çünki eğtimini aldığı bir şeyi dile getirmesi gayet normal bir davranıştır.Ama asla ve asla ben Evliyayım ben Mürşidim ben Gavsım demez dememiştirde zaten buna yeltenirse ceremesi ağır olur.Bu tip söylevler kişilere hastır bunu söylerkende dediğim gibi Yaşantısı ve İslama verdiği ehemmiyete bakarak söylerler...


Demek ki delili ilk sunması gerekenler idda ve zan zahipleri. Bu arada mesela Rumi ve Arabi gibi sahtekarların küfür dolu eserlerinden ve sözlerinden çok uzun soluklu konular açabilirim.

Bakın bu forum çok güzel bir forum ama bazen bu tarz hitaplar okumak çok üzücü kardeşim Mevlana Celaladdin Rumi ksa yada Muhyiddin ibni Arabi ksa insanlığa yüzler eser bırakmış Alimlerdir.Alim olarak bile görmeyabilirsiniz ama sahtekar yaftası takmanız ve bu üslubta hitabınız ne kadar doğrudur sizce?

Abdullah b. Ömer'den rivayet edilen bir hadiste de "Ölülerinizin iyiliklerini, güzelliklerini anın ve kötülüklerini sarfı nazar edin." buyurmuştur. (Tirmizi, Sünen, Cenaiz, 33, c. II, s. 215; Ebu Davud, Sünen, Edeb, 49, c. IV, s. 275.)

Efendimiz s.a.v ne güzel demiş bakın şimdi bu Onun ümmeti olan bize ne kadar yakışır kardeşim?Siz buraya uzun soluklu değil isterseniz bir Külliyat dahi koysanız eğer kişilere sırf müslüman oldukları için iyi taraflarındanda bakmazsanız ne anlamı olur? Bizde uzun soluklu konular açabiliriz lakin eğer ben kişileri sahtekar gibi "hele helede zamanında el üstünde tutulan ve ölmelerine rağmen hala akımlarıın ve eserlerinin birer kaynak olarak kaldığı kişilerse " ifadelerle adandıracaksam ben bundan utanırım, sözünü dahi etmem ki ben bunu yapacaksamda evvela Onun kadarda ilmim olması lazım derim ve haddimi bilirm...

Onun için bu güzel münazaraları bu tip hitaplarla daraltıp boğmazsak ne kadar güzel olur kardeşim...



Genel olarak sahtekar şey-hler diyorum ama, kişi bazında bir çok örnek verebilirim. Kendi sözlerinden, kendi eserlerinden nakillerle.


Çok yorgun ve uykusuzum sonra devam etmek üzere, selam ve dualarla...

Dua ederizki Allah Azze ve Cel bizleri Hak yoldan çıkarıpta sapıtanlardan uzak eylesin, kendisini Allah c.c. yolunda gösteripte çeşitli isimler altında insanları kandıranlardan ve İslam ile Kuran ile Sünnet ile sömürenlerden uzak eylesin ...

Ve aynı şevk ve muhabbetle ve daha fazlası ile tekrar yönelir ve derizki Allah Azze ve Cel bizleri Kuran ve Sünnet ve Muhammedi Ahlak yolunda olupta Hak yolda Sıratel Müstakimde şaşmadan gidenlerin yanından ayırmasın ve bizleri İsra 71 ayeti sırrınca Hak yolda olan imamlar ve önderlerle çağırdıklarından eylesin...amin amin amin ya Mucib ya Muin

vesselam
Alıntı ile Cevapla