Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Ocak 2012, 04:12   Mesaj No:185

kamer34

Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:54
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: "Dini Konular Hakkında Sorular/Cevaplar"

İddia:
Mahkemede kişinin sorulara cevap vermesi (savunma yapması) necasi olayinda sahabeler onun önünde kendilerini savunup onun sorularina cevap vermediler mi, ve necasi onlar icin "onlari yanima cağırin" demesi onlari muhakemeye cagirmasini göstermez mi? ve yusuf: 25-28 ayetlerini nasil anlamamiz gerekir?


Cevap)
Necaşi olayı davalı, davacı olayı değildir. Zira Necaşi sahabeleri mahkeme yapmamış, bir hükümdar olarak onlar hakkındaki bir iddiayı dinleyerek onların, ülkesine neden sığınmacı olarak geldiklerini anlamaya çalışmıştır. Yine onların inançları hakkında ortaya atılan iddiaları dinleyerek onların nasıl bir inanca sahip olduklarını da anlamaya çalışmıştır.

Yusuf: 25-28 ayetlerinde ise bir muhakeme olayı söz konusu değildir. Bu ayetlerde Yusuf (a.s)’ın yaşadığı sıcak bir olay anlatılmakta ve bu olayın mahkemeye intikali diye bir şey söz konusu değildir. Zira anlık olan olayda kadının Yusuf (a.s)’a iftirası ve bu iftiradan ortaya çıkan maduriyeti söz konudur. Bu sebeple de maruz kaldığı iftiradan dolayı ortaya çıkan maduriyetini dile getirmiştir.


Yusuf (a.s) ile ilgili kıssa şöyledir:


Yusuf (a.s) mahkeme yapılmadan o anki hakimin (kralın) emriyle hapise atılmıştır. Ve o zaman, şu an zamanımızda olduğu gibi hapise atılan kimsenin ne kadar hapiste kalacağına dair çoğu zaman bir müddet tayin edilmezdi. Bu sebeble mahkum olan kimsenin hapisten çıkması ancak hakimin (kralın) yetkisi dahilinde olan bir durumdur.

Yusuf (a.s) hapiste iken, onu hapse atan kral ölmüş, yerine yeni bir kral gelmiştir. Bu yeni kralın hapiste olan kimselerden haberi yoktu. Yusuf (a.s) bunu bildiği için, hapiste olanlardan biri olduğu haberini yeni krala iletmek istedi. Gönderdiği haber; kendisinin zulmen hapse atılmış, rüyaların tevilini bilen, hakkı ve tevhidi anlatan birisi olduğu mahiyettedir.


Zira Yusuf (a.s)’un düşüncesi; belirtilen vasıflarda bir kişinin hapiste olduğunu kralın bilmesi, böylece hatırlanarak, eğer kurtulacak olursa tevhidi başka kişilere uştırması şeklindeydi… Yusuf (a.s)’ın kıssası ve bu kıssayla ilgili tefsirler dikkatle okunursa bunun böyle olduğu görülür.


Yusuf (a.s)’ın burada bir kimseden yardım istediği için zelle denen hatayı işlemiş ve bundan dolayı hapiste bir müddet daha kalmıştır. Bu ameli normal bir kimse yapmış olsaydı hata sayılmazdı. Fakat bir rasulün böyle bir durumda Allah’a tevekkül etmesi gerekirdi. Bu sebeble yaptığı amel hata (zelle) olarak vasıflandırılmıştır.
Onun zelle denen bu hatayı işlemesi sebebiyle Allah (c.c), hapisten kurtulan kimseye Yusuf (a.s)’un ona söylemiş olduğu sözü unutturmuş ve bir müddet kadar daha hapiste kalmasına sebebiyet vermiştir. Ve onun hapiste kalması ta ki kralın rüyası vuku buluncaya kadar sürdü.
Bu ise, Allah (c.c)’ın bir hikmetidir.


Yusuf (a.s)’un, kralın kendisinden haberinin olmasını istemesi, ne o kimseyi avukat olarak tayin etmesi ne kraldan hüküm istemesi, ne ona muhakeme olması ne de onun hüküm yetkisini kabul etmesidir.

Bunun örneği şudur: Bir kimse, bir kimseyi yakalamış ve hapse atmış, sonra bu yakalayan kimse ölmüştür. O kimsenin yerine yeni birisi gelmiş ve bu gelen kimsenin hapse atılan kimseden haberi yoktur. Hapiste olan kimse gelen yeni kişiye, bir başka kimse vesilesiyle ya da bizzat kendisi seslenerek: “Ben burdayım, benden haberin olsun” diye haykırıyor. Bu ise ondan hüküm istemek demek değil, ona orada olduğunu haber vermektir. İşte Yusuf (a.s)’ın; “efendinin yanında beni an” demesi de böyledir. Yine bir bir kimseyi bağlayan bir başka kimseye o kimsenin ya kendisi ya da birisi vesilesiyle: “Beni çözmen gerekir, zira ben bir şey yapmadım” demesi gibidir.


Yusuf (a.s) hadisesi hiç bir zaman; küfür mahkemesine muhakeme olmak için kendini savunmaya delil olamaz.
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla