17 Ocak 2012, 22:53
|
Mesaj No:40 |
Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 Arkadaşları:3 Cinsiyet: Memleket:Güneşin Doğduğu YerdeN.. Yaş:38 Mesaj:
745 Konular:
254 Beğenildi:52 Beğendi:0 Takdirleri:160 Takdir Et:
| Sabır Çağrısı
Sabır, müminin eskimeyecek, pörsümeyecek elbisesidir. Çünkü o şükür ve rıza desenleriyle süslüdür. Bu elbiseyi giyen mümini hiçbir bela ve mihnet rüzgârı savuramaz. Çünkü o müteessir değildir. Gönlü daima şad olmuştur. Sürekli bir huzur içindedir. Sabır tezgâhında dokunan kumaş eskimezmiş, derdi büyük annem. Bu sözü çokça söylerdi. Dokuz yaşında ölen hafız-ı kelam oğluyla beraber on bir çocuğunu kaybetmiş, evlat ve torun acısıyla imtihan edilmiş bir Anadolu kadını… Sabır tezgâhında dokunan elbiseyi giymiş ve ömrünün sonuna kadar da çıkarmamış. Sabır elbisesi sayesinde Rabbine hep şükür makamında olmuş. Çok sonraları anladım ki sabır tezgâhında dokunan elbise gerçekten eskimezmiş. Meyveler sabırla olgunlaşır, tohum çatlar, bahar olur gül kokarmış. Maksada sabırla erişilir, her gamı sabır giderir, sabırla Allah’ın rahmetine ulaşılırmış. Sabır ferahlığın anahtarıymış. Şikayetten öfkeden nefsini, kötü sözden dilini uzak tutmaktır sabır. Musibetler karşısında: “Senden gelen her şey sevgilidir. Çünkü sen sevgilisin.” diyebilmektir sabır. Her türlü cefa ve mihnet anında Kitap ve Sünnet çizgisinden taşmamaktır sabır. Sabır ilaca benzer, başı acıdır fakat nihayetinde selamete ulaştırır. Yeter ki insan bela şimşeğinin çaktığı ilk anda “Ya Sabûr” sıfat-ı celilesini diline vird eylesin. |
| |