EHLİ SÜNNETTE TEVESSÜL
ÜMMET ALİMLERİ,İSLAM HAFIZLARI,NEBİ SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM İLE TEVESSÜL ETTİLER VE BUNA CEVAZ VERDİLER VE BUNU MÜSTEHAP GÖRDÜLER
ümmetin imamları,hadisi şerifleri bize ulaştırdılar. Allahu teala onlara müracat etmemizi bize emreder
"bilmiyorsanız,ilim ehline sorun."
"şayet onu rasule ve içlerinden ilim ehli olanlara döndürseydiler,elbette onu içlerinden istinbat edenler bilirdi."
Buna göre şöyle konuşanın kelamına itibar edilmez:"meselelerde hadisi şerife bakarız,alimlerin sözüne bakmayız."
işte ayetler işte alimlerin sözleri ve eserleri:
EVVELA:Hac yapıp nebi (sav)ve kabrini ziyaret eden halife Mansur,imamı malik ra şöyle dedi : Ya eba abdellah! kıbleye dönerek mi yoksa resulullaha dönerek mi dua edeyim?
imamı malik dedi: Niçin yüzünü ondan çeviriyorsun? Halbuki o, senin ve baban ademin Allah'a vesilesidir. bilakis ona dön ve onu şefaatçi kıl, Allahu teala onu senin hakkında şefaatçi kılsın.
Allahu teala buyurdu:"Eger onlar kendilerine zülmettikleri zaman sana gelselerde Allah'tan bagışlanmayı dileseler,Resul de onlar için istigfar etseydi Allah'ı ziyadesiyle affedici bulurlardı."(nisa 64)
imam kadı lyaz bunu kıssayı şifa isimli eserinde sahih isnadda zikretti.Allame kastalani mevahibul ledunniyede, inni hacer cevheni menzum da zikretti.
İKİNCİ OLARAK:Hafız ibni kesir tefsirinde,imamı nevevi izah isimli eserlerinde şöyle der:
ziyaret eden kişi,nebi sallallahü aleyhi ve selleme selam verdikden sonra ebu bekire sonra ömere(r.anhuma)selam verir sonra ilk yerine döner, yüzü nebi sallallahü aleyhi ve selleme dönük oldugu halde durur,nefsi hakkında onunla tevessül eder,onu rabbisine şefaatçi kılar.
söylenenlerin en güzeli,ulemamızın şafii alimlerinin utbi den görerek rivayet ettigidir.
Şöyle der:nebi sallallahü aleyhi ve sellemin kabrinin yanında oturuyordum,bedevinin biri geldi,şöyle dedi:Allahın selamı üzerine olsun,ey Allah Rasulü,işittimki Allahu teala buyurdu :
Allahu teala buyurdu:"Eger onlar kendilerine zülmettikleri zaman sana gelselerde Allah'tan bagışlanmayı dileseler,Resul de onlar için istigfar etseydi Allah'ı ziyadesiyle affedici bulurlardı."(nisa 64)
Muhakkak günahlarımdan istigfar ederek geldim,seni rabbime şefaatçi kılarak.
sonra bedevi bir takım beyitler okudu dönüp gitti.utbi derki gözlerimi uyku kapladı.uykumda nebi sallallahü aleyhi ve sellemi gördüm,şöyle buyurdu:Ey utbi!bedeviye yetiş,Allahu tealanın kendisini affettigini ona müjdele.hafız ibni kesir derki:bu, meşhur bir rivayettir.
ÜÇÜNCÜ OLARAK:imamı şafi ra nebi'nin sav ali ile umumi olarak hayatta olsunlar vefat etmiş olsunlar tevessül etmesi. ibni hacer haytemi bunu savaık'ta zikretmiştir.
Nebi'nin ali benim vesilemdir;onlar benim (Allaha ulaşmakta)yolum(vesilem)dir.
yarın nlar hürmetine bana verilmesini umarım;sag elimle amel defterimin.
DÖRDÜNCÜ OLARAK:İmamı ahmedin şöyle dedigi sabittir:kıtlık anında nebi sallallahü aleyhi ve sellem ve ali ile tevessül etmek müstehaptır.Hanbelilerin istiska kitabında mevcuttur.
BEŞİNCİ OLARAK:hafız ibni haceri askalani ra derki:Nebi sallallahü aleyhi ve sellem kaside ile medh edilir ve tevessül edilir.
ALTINCI OLARAK:İbni haceri heytemi ra şeyh muhammed habibullah şankıti ve sigerlerinin zikrettigi meşhur kasidesinde tevessül etmiştir.
HAFIZ imam subki derki: Nebi sav ile Rabbisine tevessül,istiğase ve şefaat dilemek güzeldir selef ve haleften kimse bunu inkar etmedi.
DÖRDÜNCÜ FASIL
TEVESSÜLÜ MEN EDENLERİN ŞÜPHELERİNİ RED
Bilki tevessülü men edenlerin,hakikatten Kurandan ve sahih hadisi şeriflerden açık delilleri yoktur.belki çok kere onlar,puta tapınan kureyş kafirleri hakkında Kurandan zikredilen ayetleri söylerler
"onlara ancak,bizi Allaha yakınlaştırsın için tapıyoruz..."
bunlara cevabımız: şu müşrikler putlara ibadet ederler,onlara secde ederler,onları ilah edinirler.bizler asla nebileri velileri ilah edinmedik onlara tapınmadık
Allahu teala putlara tapınanları şöyle vasıfladı
Allah'tan başka ilah edinenler...
böylece getirdikleri delil,onların iddasını isbatlamaz,belki bizim lehimize delil olur.
Bunlar hakikatte tevessülü dört yoldan inkar ederler:
evvela:tevessül hakkında gelen hadisleri zayıf gösterirler.halbuki bunlar,hadisi şerifleri zayıflıga nisbet etmeyeehil degillerdir.bunu birazdan açıklayacagız.
İkinci olarak:hadisi şerifleri tevil ederler ve onları zahirinden çevirip batıl şekilde tevil ederek mülagata yaparlar.
üçüncü olarak:hadisi şerifleri iptal etmekte fasşt görüşlerine itimat ederler.hevalarına uymayan bi hadisi şerif görürlerse,şöyle derler bu hadisi akıl ve görüş kabul etmez.
yani akıllarına uyan hadisi sahihtir uymayan sahih degildir.
dördüncü olarak:bazı cahil tasavvufçuların dillerinde dolaştırdıgı batıl sözleri ifitra ve yalan olarak zikrederler ve bunların batıl oldugunu açıklayarak,tevessülün de batıl oldugunu cahillere kabul ettirmek isterler.
hethat! şimdi bu dört yolun yanlış oldugunu size misallerle açıklayacagız.
tevessül hakkındaki hadisleri zayıfkıga nisbet etmeleri hususunda iki misal verecegiz:
1) osman ibni huneyf'in ra bedeviye Nebi (sav)den işittigi ve ihtiyacının yerine gelmesi için ögrettigi dua bunu hafız taberani rivayet etti hasen heytemi de bunun ikrar etti bu rivayeti et tevessül ilahakikatut tevessül isimli kitabın müellifi zayıflıgı nisbet etmiştir oysa buna ehl, degildir (bahsedilen kişi muassar yazarlardan muhammed nesib er rifaidir hadis hafızı degildir)
2)Abdullah ibni mesud ra un merfu olan rivayeti 'hayatm sizin için hayırlıdır ...'
hadis hafızları bunun sahih oldugunu söylediler hafız ebul hasen heytemi mecmuuz zevaid de,ricali sahihtir dedi.
hafız suyiti camius sagir de bunu harisin zayıf senetle müsnedince rivayet ettigini söyledi ibni said tabakat ta hasen isnadla mursel oldugunu söyledi bezzaz sahih senetle bunu zikretti camius sagırin şerhinde oldugu gibi.
Tevessülü inkar edenler bu durumdan istifade ettiler,insanların bu hadisin camius sagirdeki şehrine bakmaktan tenbellik ettiklerini bildiklerinden şöyle dediler:bu hadis zayıf ve murseldir bununla delil getirilmez. bu durum ilmi bir hainliktir ki bu adamlardan uzak görülmez.
ikinci yöntem ki hadisi şerifleri hakikatine muhalif olarak batıl şekilde tevil etmeleriydi.
bunun misali a'ma olan birinin nebi sallallahü aleyhi ve selleme gelmesi hakkındaki hadisi şeriftir nebi sav den kendisi için dua etmesini ve Allahu tealanın gözlerini iyileştirmesini dilemesini istemişti. nebi sav onun için dua etmedi ''istersen dua edeyim,istersen sabret''dedi
adam dua isteyince nebi sallallahü aleyhi ve sellem ona şöyle dedi
''Git abdestini güzel yap iki rekat namaz kıl,sonra şöyle de:Allahım!Rahmet Nebin olan nebin Muhammed sav ile sana yöneliyorum. Ya Muhammed hacetim hakkında seninle Rabbime yöneliyorum,hacetimi kabul yerine getirsin için Allahım! onu benim hakkımda şefaatçi kıl.''
yani :onunla tevessülümü kabul eyle
inkarcılar derki:bedevi nebi ile degilde nebinin duasıyla tevessül ettimiştir.
oysaki hadisi şerifin son sözü bunların sözünü iptal ediyor.bunların sözü batıldır ve kendilerine fayda vermez.
zira son kısım şöyle Ya muhammed hacetim hakıkında seninle rabbime yöneliyorum,hacetimi hacetimi kabul yerine getirsin için.
bursa açıkca efendimizin zatıyla tevessül etmiştir.
üçüncü yöntemleri ki kendi vehimlerine göre hadisi şerifleri sahih olan veya olmayan diye sınıflandırmalarıydı.
bu konuda bir çok rivayeti kendilerine göre yorumlayıp anlayışlarına uyarsa sahih uymassa uymassa batıl derler bu husus diger itikadi konularında da sıkça görülür .İsa aleyhisselamın nüzulü hakkında ki bir çok rivayet gördükleri halde yinede akıllarına uymadıgı için inkar derler.halbuki bu konu tevatir derecesindedir ve bütün itikat kitaplarımızda mevcuttur.
dördüncü yöntemleri,mevzu hadisleri söyleyip güyua onlarla delil getirmenin batıl oldugunu söylemeleriydi.
bu inkarcılar,bazı mevzu hadisleri zikrederek güya tevessülün batıl oldugu fikrini cahillere atarak iş görmeye çalışıyorlar.
mesela:
''benim cahım ile tevessül ediniz,muhakkak benim cahım Allah katında büyüktür.''
bu mevzu/uydurma rivayeti islam dininde azgınlık kitapta zikretmişler ve bu rivayetin uydurma oldugunu söylüyerek cahilleri tevessül meselesinde aldatmışlardır. evet bu rivayet uydurmadır ama tevessül meselesinin delilini geride zikrettik konu katidir sabittir.
HATİME/NETİCE
Burda,büyük bi kaide zikredecegiz.bununla hadis ilmine vakıf oldugunu iddea edenler için sahih ve zayıfı ayırt etmek bilinir.
meselenin hülasası
nevevinin şeyhi olan şeyhler şeyhi ibni salahdan sonra hadis ilminde marifeti ve alış kanlıgı olmayanlar için hadisi şerifleri tashih etmek veya zayıflatmak mümkün degildir.
hadis hafızlarınında ibni salah'tan sonra sahihleme veya zayıflandırma yapması ancak gizli kalmayan hadislerde olabilir. kıssa anlatanların uydurma oldugu hadisler veya akla,icmaya muhalif hadisler gibi.
hafız suyuti eserinde beyan etmiştir.
suyiti derki:hafız yüz bin hadisi şerifi ezberlemiş dirayet yönünden anlamış ve nebi saz e kadar isnadını ve ricalini bellemiş olandır.
bu hususta bazıları derki:
''yüzbin hadisi mutlak olarak ihtiva eden (kişi)üzerine hafız ismi söylenir.''
hafız celaleddin suyiti,tedribir ravi de sahih 1/149 da şöyle der:
ibni salah,tashih,tahsin ve zayıf kapısını,ehliyetleri zayıf oldugu için bu zaman ehli sünnetlerine kapatmıştır.
meseleyi daha teferruatlı bilmnek istersen tedribur ravi 1/143-149 alfiye şerhi fethul mugis 1/44-45,89 sahifelerine baksın (arifan dergisinden alıntı)