efendimize duyduğumuz**sevgi Allah'ın insanoğluna ihsan ettiği en ulvi duygulardan birisidir sevgi.
İnancımızın ve ibadetimizin temelinde sevgi vardır.
Çünkü şuurlu bir iman ve ibadet ancak
Gerçekten sevilen hak mabuda yapılır.
Peygamberimiz (s.a.v) ilahi sevgiye ulaştıran bir rehberdir.
Allah'a ve Resulüne olan sevgimizin tezahürü emirlerine uymak,
Yasaklarından kaçınmakla mümkündür.
Nitekim Ali İmran suresi 31. ayetinde "
Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki,
Allah'ta sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın,
Allah çok merhametli ve bağışlayıcıdır"
Peygambere itaatin yanında O'nu kendi canımızdan,
Anamızdan, Babamızdan, Eşimizden daha çok sevmemiz emredilmektedir.
Allah'u Teala şöyle emrediyor,
"Peygamber Mü'minler için kendi canlarından ileridir.
O'nun eşleride müminlerin anneleridir" (Ahzab 6)
Bu konuda Peygamberimiz şöyle buyurmuştur,
"Sizden biriniz beni anasından, babasından,
Çoluk çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş olmaz"
Hz. Ali'ye sormuşlar, Rasulullah'a olan sevginiz nasıldı?
"Resulullah'ı susuz bir insanın suya hasreti gibi severdik" buyurmuştur.
Uhut Savaşında Ensardan Sümeyye isimli bir kadın harp meydanına varıp
Kimlerin şehit olduğunu sorduğunda,
Kadına babası, kardeşi ve kocasının savaşta şehit düştükleri haber verilince,
O hemen Resulullah'ı sormuş, sağlık haberini alıp O'nu görünce
"Seni sağ olarak gördükten sonra, her musibet bana hafif gelir" diyerek
Peygamber sevgisinin boyutunu açığa vurmuştur.
Hz. Muhammed (s.a.v)
Bütün insanlığa âlemlere rahmet olarak gönderilmiş, evrensel bir peygamberdir.
Bu özelliğinden dolayı insanların acılarını, sıkıntılarını, içinde hissederek duyar,
Üzülmelerine katlanamaz.
Çünkü bizlere çok düşkün ve sevgi ile doludur.
Yanlışlıklarımızı düzeltmemizi doğru yola gitmemizi ister.
Mü'minlere karşı ise daha şefkatli (Rauf) ve daha çok merhametli (Rahim) dir.
Kur'an-ı Kerim'de;
"And olsun size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki;
Sizin sıkıntıya uğramanız O'nu çok üzer, çok düşündürür size
"Peygamber müminlere kendi canlarından daha yakın ve sevgilidir".
Hz. Muhammed bu konuda şöyle buyurmaktadır,
"Her peygamberin, mutlaka kabul edilen müstesna bir duası vardır.
Ben bu istisnai duamı Allah kısmet ederse
Mahşer günü ümmetimin namına şefaat olarak kullanmak üzere saklamaktayım"
Peygamberimizin çocuklara ve gençlere yönelik sevgi ve muhabbeti de çok dikkat çekicidir.
Bununla ilgili O'nun hayatında çok misal vardır.
Bir tanesi şöyle,
"bir gün Medine'nin çocukları Peygamber Efendimizin (s.a.v) önünü kesiyor,
Etrafını kuşatıyor 'Sen bizim esirimizsin, bedel vermeden bırakmayacağız seni,
Hiçbir yere gidemezsin' diyorlar.
Efendimiz hiçi kızmıyor, onlarla şakalaşıyor gülümsüyor.
Hz. Bilal'i evine gönderip çocuklara dağıtmak üzere bir şeyler getirtiyor.
'Bunları versem beni azat eder misiniz' diyor.
Çocuklar kabul edince 'Kardeşim Yusuf'tan daha ucuza gittim' diyor"
İşte bizlere bu kadar düşkün olan,
İnsanlığın yeryüzünde huzur ve mutluluk bulması için çalışan,
Bir peygamberi hatırlamaya çalışıyoruz
Bu gün O'nun fikirlerine ve sünnetine her zamankinden daha açız.
Değilmi sevgi değer Medine webli doslarım |