Cevap: Mevlanadan Sözler Ey akıllı kişi ! iyi düşün... Put, varlık bakımından bâtıl değildir ki, Bil ki putu yaratan da Ulu Tanrı.. İyinin yaptığı her şey iyidir.. Mev-alanaya göre puta tapmak ve puthane kötü birşey değildir... Çünkü bunların ham maddesini yaratan yüce Allah’tır.. Bu sebeple kötü diye birşey yoktur...Bazı cahil insanlarda bu sapkın anlayışı yansıtan sözleri gördükleri halde bunu islam olarak algılarlar... Bunun sebebi şudur...İnsanların hidayet nurunu (furkanı) okumamaları ve ona gereği gibi iman etmemeleridir... Peygamber efendimi (sav) yada hz.ibrahim (a.s) ın puthaneleri müşriklerin başına yıkarak putlarını paramparça ederek yapmalarının sebebi bu peygamberlerin mev-alana-ın güyya erişmiş olduğu gizli sırra erişememiş olmasından dolayıdır... Eğer bu doğruysa bu demektirki mev-alana çok büyük bir zatdır...Yok eğer doğru değilse....Rabbimin...laneti...yalancıların...üzer ine...olsun Tasavvuf yüzyıllardır devam eden gelişme ve sistemleşmenin Hicri 7. yüzyıl ve sonrası dönemlerde son bulduğu ve artık pek değişmeyen bir yapı oluştuğu görmekteyiz. Zun Nun ile başlayan sistemleşme dönemi, Celaleddin Rumi`de büyük oranda sona erer. Böylelikle tasavvuf sistemi tamamlanmış olur. O artık büyük oranda başlıbaşına inanç ve yaşantı sistemi haline gelen bir din oluveririr . Şunu düşünebiliyormusunuz ben haşa ...Allah’ım diyen birileri çıkıyor ve arkasında milyonlarca cahil halk kitleside evet demek suretiyle peşinden sürüklenmektedirler... Daha önceki yüzyıllarda ben mehdiyim, ben isayım, ben peygamberim diyenleri çok duyduk ve okuduk fakat bu sapkın zatların dışında ben Allah’ım diyene rastlamadık....Hakikaten cehalet zor iştir.... İnsan bir kere cahil olmaya görsün artık ona yardım etmek söz konusu olamıyor malesef..... “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım…” (Bakara, 2/67) k Kişi hakikatelere karşı gözlerinden rahatsız ise fazlada yapacak birşey kalmıyor.... “Şimdi, Rabb’inden sana indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen bir kimse, kör olan kimse gibi olur mu?” (Rad, 13/19 ) İnsan bir kere cahil olmaya görsün artık ona yardım etmek söz konusu olamıyor malesef..... “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım…” (Bakara, 2/67) k "Bu dosdoğru olan yoluma uyun. Sizi Allah yolundan ayrı düşürecek yollara uymayın." (Enam, 168) "Hakikatin dışında sadece sapıklık vardır. Öyleyse nasıl olup da döndürülüyorsunuz?" (Yunus, 32) ""Ne zaman onlara: "Allah'ın indirdiklerine uyun" denilse, onlar: "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız" derler.(Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulmamış idiyseler?"" Bakara/170 "De ki: Şüphesiz ki bu, benim dosdoğru yolumdur. O halde ona uyun. Diğer yollara uymayın. Sonra o yollar sizleri O'nun yolundan ayırıp darmadağın eder. İşte sakınasınız diye size bunları emretti." Cehalet Lügatte, cehalet, ‘bilmezlik, ilimden ve malumattan uzak olmak’ diye tanımlanır ilmin zıddıdır. Kavram olarak da üç anlama gelmektedir: 1- İnsan zihninin ilimden hali olması. 2- Bir şeyi olduğunun aksine kabullenmek. 3- Bir şeye yapılması gerekenin zıddını yapmak. Dilcilerin tarifinden hareketle cehalet iki başlık altında incelenebilir: 1- İnanç ve düşüncelerle meydana gelen cehalet. 2- Amel ve gidişattaki cehalet. İnsanı Diğer Varlıklardan Ayıran Meziyet Olarak İlim İnsanlarla diğer varlıklar arasında üç önemli fark bulunmaktadır 1- İnsan ilim elde etmeye elverişli yaratılmıştır. 2- İyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı ayıracak melekelere sahiptir. 3- Sahip olduğu bilgi ve becerileri artırmaya müsaittir. Rağib İsfehani, insanları diğer canlılardan ayıran vasıfların başında ilmin geldiğine dikkat çekerek şöyle der: “Cehaleti yenemeyen bir insan, kamil anlamda insan olma meziyetine ulaşamaz. İlimsiz yapılan her eylemin zararı faydasından çoktur.
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |