Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Mart 2012, 00:15   Mesaj No:3

Medine-web

Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.036
Konular: 340
Beğenildi:1437
Beğendi:478
Takdirleri:10498
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kelama Giriş Ünite özetleri

KELAMA GİRİŞ
Mu'tezile-Kelâmı (4. ÜNİTE)

Ø Kelamın kurucusu olarak kabul edilen ekoldür.
Ø Hatta ehlisünnet kelamının da fikri temellerinin atılmasında bu ekolün etkisi olmuştur.
Ø Mutezile kelam ilmini ilk olarak sistemleştiren ekoldür.
§ İslam akaidini savunmada nakdin yanında akli ve felsefi delillerin kullanılmasını da gerekli gören hatta nakli akli prensipler ışığında yorumlama ilkesini öne sürerek selefin metodundan farklı bir yol izleyen Mutezilenin kullandığı yönteme KELAM denir.

Mezhebin Doğuşu
v Kelime anlamı;” ayrılanlar” “uzaklaşanlar" “ bir köşeye çekilenler “ dir.
§ Terim olarak; itikadi meselelerin yorumunda akla ve insan iradesine öncelik veren kelam mezhebi dir.
§ Mutezile ismi Vasıl b. Ata nın büyük günah hususunda hocası hasan Basri ile ayrı düşmelerinden dolayı hocasının ona ayrılanlar anlamında kullandığı kelimeden kaynaklanmaktadır.
§ Aslında itizal ve mutezile isimleri hz. Ali ile Hz. Aişe ve Hz muaviye arasındaki olaylarda hiçbir tarafa katılmayan çekimser bir tavır alanlara da kullanılmıştır.

· Bu bağlamda mutezilenin bazı ileri gelenlerinin iddia ettikleri gibi bazı sahabelerin mutezile olmaları söz konusu değildir.
v Mutezile kendisini tevhid ve adalet ehli olarak tanımlamaktadır.
v Mutezile ismi büyük günah işleyenlerin durumu tevhid adalet kader gibi itikadi kelami konularda onlardan farklı düşünen ehli sünnet\ümmetin çoğunluğu tarafından verilerek yaygınlık kazanmıştır.

§ Mutezilenin kendisine layık gördüğü isimler; “tevhid ve adalet ehli” “ehlüttevhid vel adl “ gibi isimlerdir. Bunula birlikte mutezile ismini zamanla benimseyip kullanır olmuşlardır.

· Onlar için “İtizal “ şirkten ve kötülükten ayrılan anlamındadır. Hz. İbrahim’in tevhidden uzak unsurlara karşı kullandığı ifadedeki itizal sözcüğüne verilen manayı esas alırlar.


MUTEZİLENİN DOĞUŞUNU ETKİLEYEN UNSURLAR
1. Müslümanlar arasındaki ihtilaflara çözüm arayışları:
· Cemel sıffın olayları hz. Ali ile ilgili çıkan olaylar gibi…
· Hariciler amellerin imandan bir parça olduğuna inanıyorlardı. Dolayısıyla şehadet edip farzlardan birini yapmayan veya büyük günah işleyen kimse kâfir olur demişlerdir.
· Mürcie imana zarar vermediği sürece hiçbir günahın imana zarar vermeyeceği büyük günah işleyenin durumunun Allah’a havale edilmesi gerektiğini savunur.
ü Mutezile hariciler kadar sert mürcie kadar hafif bakmamış ve “ el- menzile beyne’l menzileteyn” prensibini ortaya atmıştır.
ü “el vaad ve’l vaid “ prensibi de bu olaylara karışanların ahretteki durumlarıyla ilgili ihtilaflara çözüm için geliştirilmiştir.
ü “adalet” ilkesi de kader tartışmaları etrafında gelişmiştir.

2. İslam’ı savunma:
· fethedilen yerler dolayısıyla farklı din ve kültürlerle karşılaşıldı. İslamı kabul edenlerin farklı soruları ve kabul etmeyenlerin saldırılarına karşı savunma amaçlı çalışmalar .
§ yabancılarla ilk mücadeleye giren Vasıl b. Ata dır.
v Hariciler şia materyalistler tabiatçılar ve mürcie niin görüşlerini en iyi bilen kişi Vasıl b. Ata dır.
v Düalistleri(seneviye) en iyi susturan kişi de Vasıl b. Atadır.

Ø Mutezile âlimlerinin mücadele ettiği gruplar:
· Hariciler
· Şia
· Materyalistler
· Tabiatçılar
· Düalistler ( seneviye)
………………………
· Budizmden => sümeniyye
· Mecusiler
· Mazdekiler
· Sabiler
· Maniheistler
· İnkârcı filozoflar
· Hıristiyanlar
· Yahudiler
· Hint dinleri mensupları
v Ebu Huzeyl el-allah çeşitli din ve kültürlerden kişilerle tartışmalar yapmıştır.

3. Tercüme faaliyetleri ve Felsefeye ilgi :
ü Mutezili alimlerin Yunan felsefesine olan ilgisi İslam’ı savunmak olmuştur.
o Fakat zamanla Felsefeyle ilgilenmek esas meşguliyet haline dönüşmüştür.
o Aşırı hayranlık duyduğu Yunan felsefenin tesiriyle itikadi konularda akla ve akılla çelişir gördükleri nakilleri akıl ışığında tevile gitmişleridir.
o Akla verilen bu önem hedeflerini saptırmış ve nassla çelişen görüşleri savunma durumunda kalmalarına sebep olmuştur.
§ Tartışma tecrübeleri ve elde ettikleri güç ile Abbasi halifelerinden özellikle Me’mun ve Mu’tasım devirlerinde iktidarı da arkalarına alarak K.K yaratılmış olduğu anlayışını zorla kabul ettirmeye çabalamışlardır. Birçok âlim eziyet görmüştür. Bu döneme “mihne dönemi “denilmiştir.

§ Abbasi Halifesi Mütevekkil mutezileyi devlet çevresinden uzaklaştırmış Onlara Kur’an ve sünneti öne çıkaran fıkıh ve hadis alimleri ile mücadele etmeye çalışmıştır.
Zamanla etkisini yitirmiş günümüzde kısmen Şii muhitlerde yoğun olarak da Yemendeki Zeydiyye Mezhebi içinde varlığını devam ettirmektedir.

MUTEZİLENİN BEŞ TEMEL İLKESİ

Tevhid:
ü Allah birdir ve eşi benzeri yoktur.
ü Allah’ın bir ve kadim olması en özel sıfatıdır.
ü Allah’ın kadim oluşunun dışında ona sıfatlar atfetmek O’ndan başka kadim varlıklar kabul edilmiş olur. Bu Allah’ın birliğine aykırı olacağından kabul edilemez.
ü Allah’ın zatı dışında kendisine isnad edilecek başka bir sıfat yoktur.
o Mutezile ehlisünnetin Allah’a izafe ettiği sıfatları iki gruba ayırır. Birincisi siga olarak da sıfat olanlar diğeri hayat ilim kudret gibi masdar kalıbında olan sıfatlardır.
o Mutezileye göre ikinci kısım sıfatlar Allah’a izafe edilemez.
ü Allah zat ve sıfat itibariyle hiçbir varlığa benzemez.
o Mutezile “vahdaniyet “ve “kıdem” sıfatları dışında kalanları tevil yoluna gitmiştir.
o Onlar bu iki sıfat dışında Allah’a kadim sıfatlar isnad edilmesini caiz görmezler.
ü Allah’ın eli yüzü sureti gözü istiva etmesi gitmesi gülmesi haya etmesi gibi ifadeler mecazi ve tevil edilen manalarıyla anlamak gerekir.

Selef âlimleri bu ifadeleri olduğu gibi kabul etmek ve mahiyetini anlayamayacağımızı kabul ederken; Özelikle GAZALİ ve sonraki dönem âlimleri Allah’ın zatı ve kur’an’da zikredilen diğer sıfatlara uygun biçimde tevil edilmesi yoluna gitmişlerdir.

ü Allah’ın kelam sıfatı da yoktur.
o Kelam Allah’ın sıfatı değil yarattığıdır.
o Bu durumda Kur’an mahlûktur.
ü Allah ahrette görülemez.
o Çünkü Allah cisimlere benzemez.
Adalet:
ü Kul fiillerinin yaratıcısıdır. Belirlenmiş yazılmış kader diye bir şey yoktur.
ü Allah bir maslahat gözetmeden bir şey yaratmaz. Hiçbir işi boşuna yapmaz.
ü Allah’ın bazı yüce ve iyi prensiplere göre hareket etmesi zaruridir.
ü Kullun menfaatine olanı Allah’ın yaratması üzerine vaciptir. Buna kelam ilminde “salah –aslah meselesi “ denir.
ü Allah’ın kuluna gücünün yetmeyeceği şeyi teklif etmesi caiz değildir.
ü Allah itaatkâr kulunu cezalandıramaz.
ü Ölen müşrik çocuklarına azap etmesi caiz değildir.
İnsana mutlak serbesti verirken Allah’ın iradesini sınırlayıcı fikirleri kaderi inkâr etmeleri Ehli sünnet âlimleriyle aralarındaki en önemli tartışma konularıdır.

VA’D EL VA’İD
Va’d : iyi işler yapanın ahrette mükafatlandırılması;
Va’id : kötü işlerde bulunanların ahrette cezalandırılmasıdır.

ü Allah Teâla Va’idinden asla caymaz.
ü Büyük günah işleyenler tevbe etmeden ölürse bağışlanmazlar ve bunlara peygamberin şefaati söz konusu olamaz.
§ Bu bağlamda mutezile şu konuları ele almıştır:
Küfr
Fısk
Kebire
Tevbe
Sevap
İkâb
Şefaat
Kabir azabı
Cehennemliklerin durumu

EL MENZİLE BEYNEL MENZİLETEYN
ü İman ile küfür arasında bir mertebedir.
ü Bu mertebe mutezileye göre fasıklıktır.
ü Bu kişi tevbe etmeden ölürse ebedi cehennemliktir. Azabı kafirinkinden daha hafif olur.
ü Tevbe ederse mümin olarak ölür.
§ Bu prensip mutezilenin amelin imana dahil olduğu anlamına gelir.

Bunların fikrine göre büyük günah işleyene mümin denilemez.
Müminlere yapılan övücü sıfatlar bunlara kullanılamaz. Bunlara saygı gösterilemez. Bunlar sevilemez ve dost tutulamaz.

EMRİ BİL MARUF NEHY-İ ANİL MÜNKER

v İslami çağrının yayılması ve dalalette olanların hidayete ermesi için her Müslüman’ın iyiliği emredip kötülükten sakındırması mecburi bir görevdir.
o Bununla Mutezile toplum içinde sıkı bir denetim mekanizması kurmak istemiştir.

Mutezile kendi ilkelerini devlet eliyle zorla diğer Müslümanlara kabul ettirmeye çalışırken yaptığı sert çıkışlarla âlimler ve halk nezdinde kendi varlığının sonunu hazırlamıştır.

MUTEZİLEDE AKIL NAKİL MESELESİ

Ø Kelam mezhepleri arasında en çok akla önem veren Muteziledir.
Ø İnandığı şeyin delillerini bilmeyen kişinin imanı geçerli değildir.
Ø Vahy gelmeden de insan aklıyla Allah’ı bulabilir.
Ø Allah ile ilgili belli prensip ve ilkeler konuluır; Kur’an ya da hadis metinleri eğer bu ilkelere uymuyorsa bu akli ilkler çerçevesinde tevil edilir. Uygunsa dokunulmaz aynen bırakılır.
§ Bu nedenle mutezile kelamında akıl tevil ve mecaz kavramları çok önemlidir.
Sadece kelami konularda akli ilkelerin kur’an veSünneti yorumlamada belirleyici olduğu hususu Kâdî Abdülcebbar tarafından açıkça belirtilir.

Mutezilenin Diğer Görüşleri
1. Katil tarafından öldürülen kişi eceliyle ölmemiştir. Ecelinden once ölmüştür.
2. Haram yiyecekler rızık değildir.- rızkı Allah verir ve Allah kötü fiil işlemez.bundan dolayı helal olan yiyecek ve gıdalar rızık olarak adalandırılır.
3. İtikadi konularda sahih bile olsa hadislere güvenmezler.
4. İyi ve kötü olan şeyler vahy gelmeden de bilinebilir.
5. Evliyanın kerameti diye bir şey yoktur.
6. Sihrin aslı yoktur. Sihir göz boyamasıdır.

BASRA VE BAĞDAT MUTEZİLESİ
ØMutezilenin ilk temsilcileri de aralarındadır.
Ø Abbasilerle sorun yaşamamışlardır.
Ø Kelami meseleleri teorik olarak ele almışlar.
Dolayısıyla fikri mücadeleye önem vermişlerdir.
Ø Akla ve vahye aynı oranda önem vermişler
Ø İslamın devamı için felsefeyi araç olarak görmüşler
Ø Karşılaştıkları farklı kültürleri felsefeyi iyice öğrenmeye çalışmışlardır.
Ø Allah’ın sıfatlarını konu almışlardır.

Basra ekolü

Bağdat ekolü
Ø Hz. Ali’yi diğer sahabeden üstün sayarlar.
Ø Abbasilerle bundan dolayı sorun yaşamışlardır.
Ø Daha çok ameli yönü ortaya çıkaran incelemelerde bulunmuşlar
Ø Mezhep görüşlerinin devlet eliyle yayılması taraftarı olmuş yönetimle arasını iyi tutmuştur.
Ø Bu bağlamda eserlerinde imamete vurgu yapmışlardır.
Ø Varlık meselesini ele almışlardır.
Ø Basraya göre yunan felsefesinden daha çok etkilenmişler. Sebebi Halife Me’mun’un Bağdat’ta başlattığı tercüme faaliyetler

MUTEZİLENİN ÖZELLİKLERİ
1. Çok kültürlü bir ortamda ortaya çıkmıştır.
2. Islam!ı tenkid edenlere kültürleriyle bozmaya çalışanlara çok ciddi karşılıklar vermiştir.
3. Yunan felsefesinin tesirinde kalmışlar
4. Akılcıdır. Bazıları İslam’ın Rasyonalistleri olarak adlandırılır.
5. Akla aykırı nassları tevil etmekte akla uygun şekilde tefsir etmektedir.
6. Özgürlükçüdür. Serbest düşünce insane iradesine önem verir.
7. Kur’an mahluktur fikrini zorla Kabul ettirme çabaları özgürlükçülüklerine aykırı olmuştur.
8. Alimleri ibadetlerine düşkün zahit kimselerdir.
9. dini ve tabii ilimlerin gelişmesine katkı yapmıştır.
10. Dini ilimlerde akılcılığı tabii ilimler için ise deney ve gözlem metodunun kullanılmasına ön ayak olmuştur.
11. Kur’an üzerinde yoğunlaşmışlardır.
12. Nakli delil getirecekse Kur’andan olmasına özen gösterirlerdi.
13. Inanç konusunda sahih de olsa hadisler dikkate alınmamış delil olarak ortaya konmamıştır.
14. Dirayet tefsirine önem vermiş ve öncüleri olmuşlardır.
15. Ehl-I sünnetle ihtilafları olsa da sünni kelamı etkilemiştir.

Bu kıymetli özet çalışması için [ "krnfl" rumuzlu arkadaşamıza teşekkür ederiz.]

**************************************************

Aynı Ünite Farklı Bir Özet

MUTEZİLENİN İSMİ VE MEZHEBİN DOĞUŞU
Mutezile; ayrılanlar, farklı görüş bildirenler, uzaklaşanlar, bir köşeye çekilenler anlamına gelir.
Kurucusu Vasıl b. Ata’dır. Ata hasan Basri’nin öğrencisidir.
bir adamın hasan Basri’ye gelip kebire işleyen birinin durumu hakkında soru sorması üzerine ata hocasının öncesinde farklı bir görüş öne sürmüştür. Ata ya göre kebair işleyen biri dinden çıkmaz ama mümin de değildir. o ikisinin ortası bir mertebeye sahiptir.(el menzile beynel menzileteyn) mutezile göre büyük günah işleyen fasıktır...

MUTEZİLENİN 5 TEMEL PRENSİBİ:
1.adalet
2.tevhid
3.vad ve vaid
4.emri bil maruf nehyi anil münker
5.el menzile beynel menzileteyn

MUTEZİLE YUNAN FELSEFESİNDEN NASIL ETKİLENMİŞTİR?
yunan felsefesine ilgi duyan mutezile gerçek amacı olan İslam’ı savunma prensiplerinden uzaklaşmış ve neticede akla önem vermiştir. Akılla çelişen nassları aklın
ışığında tevil etmeye başlamışlardır.nasslarla çelişen görüşleri savunur olmuşlardır..

MİHNE DÖNEMİ NEYİ İFADE EDER.
Abbasi devletinin desteğini alan mutezileciler kuran mahlûk olduğu görüşlerini zorla benimsetme yoluna gitmiş araların Ahmet bin Hambeli’nde olduğu
birçok alime zulüm ve işkenceler etmişlerdir. Bu döneme mihne dönemi denir.

MUTEZİLE EKOLÜNÜ DEVLET ÇERÇEVESİNDEN UZAKLAŞTIRAN ABBASİ HALİFESİ KİMDİR.
Abbasî halifesi mütevekkil döneminde mutezilenin üzerine gidilmiş, fıkıh ve hadis âlimlerinin yardımıyla bu ekolün görüşleri çürütülmeye çalışılmıştır.
günümüzde yemen de Şiilerin bir kolu olan Zeydiye mezhebinde görüşleri benimsetilmektedir..

MUTEZİLENİN DİĞER GÖRÜŞLERİ
1.öldürülen birisi ecelinden önce ölmüştür.
2.haram yiyecekler rızık değildir
3.kurana çok vurgu yaparlar. İtikadı konularda sahihte olsa hadisleri benimsemezler
4.iyi ve kötünün bilinebilmesi için vahyin gelmesi gerekmez
5.evliyanın kerameti diye bir şey yoktur.
6.sihrin aslı yoktur o sadece göz yanılgısıdır.

BASRA VE BAĞDAT MUTEZİLESİ.
Kelama giriş-Sayfa2
A.BASRA MUTEZİLESİ;
1.ilk mutezileâlimlerinde aralarında bulunduğu bir ekoldür. Bu ekol siyasal iktidar ve tartışmalardan uzak durmuştur.
2.kelami meseleleri teorik bir biçimde ele almışlardır.
3.usul ve füruda hem akla hem de vahye önem vermişlerdir.
4.amaçları İslam’a yöneltilen eleştirilere cevap vermek olmuştur
5.felsefeyi dine hizmet eden bir araç olarak görmüşlerdir.
6.allahın sıfatları konusunu ele almışlardır.
TEMSİLCİLERİ: vasıl b. ata, amr b. Ubeyd, EbuBekir el esam,abbad,hişam,nazzam,el-allaf,abbad,cahız,cübbai,ebu Haşim cübbai,kadi abdülcebbar,zemahşeri...Basri
B.BAĞDAT EKÖLÜ;
1.ameli yönü ortaya çıkaran incelemelerde bulunmuşlardır
2.görüşlerin devlet eliyle yayılması taraftarı olmuşlardır
3.eserlerinde imamete daha çok vurgu yapmışlardır.
4.varlık meselesini ele almışlardır
5.yunan felsefesinden daha çok etkilenmişlerdir.
TEMSİLCİLERİ:bişr b. mutemir,sümame b. eşras,el-mübeşşir,harb,ebi Davud, el iskafi,el hayyat, ka'bi..

MUTEZİLENİN GENEL ÖZELLİKLERİ
1.mutezile Basra ve Bağdat gibi eski ve kalabalık kültürlü yerlerde zuhur etmiştir.
2.buradaki İslam a yönelik eleştirilerecevap vermişlerdir.
3.yunan felsefesinin tesirinde kalmıştır
4.akla çok önem vermişlerdir. Onlaraİslamrasyonalistleri denilmektedir.
5.dini ilimlerde akılcılığı. Tabiat ilimlerinde deney ve gözleme önem vermişlerdir.
6.dirayet tefsirine önem vermişlerdir.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla