Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19 Mart 2012, 10:09   Mesaj No:4

FECR

Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.134
Konular: 555
Beğenildi:1087
Beğendi:252
Takdirleri:10770
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: 1.Cüz Notları ( Ortak Çalışma)

FECR yazdı:

Alıntı:
RAHMAN:Çok merhamet sahibi. Öyle bir merhamet sahibi ki dünyadaki merhameti sadece müminler için değil kafir, münafık , müşrik gibi kimseleri de kapsayan bir merhamettir. Hatta bu merhamet sadece insanlar için değil kainattaki bütün canlılar için bir merhamet sahibidir.

RAHİM:Çok merhamet sahibi ama bu merhameti sadece müminlere özel bir merhamettir.Allah'ın rahim sıfatını, müminlere karşı merhametini, onları ahirette cennete koymakla ortaya koyacaktır.

DİN GÜNÜ: Hesap günü, ceza günü , dünyada yapılan iyilik ve kötülüklerin karşılığını bulduğu gün, kimseye haksızlık edilmediği gün, adaletin tesis edildiği gün.Kimsenin kimseye fayda veremediği gün. Ak koyunun da kara koyunun da ortaya çıkacağı gün.

MUTTAKİ:Allah'ın sınırlarını koruyan kimse. Allah'tan nasıl korkulması gerektiği gibi korkan kimse.Sorumluluk ahlakına sahip kimse.Allah'ın haramlarından sakınan emirlerini titiz bir şekilde yapan kimse.Çamurlu yollarda yürürken üzerine çamur,pislik bulaşmaması için azami gayret gösteren kimse.

GAYB: Bilinmeyen, açıklama olmadan hakkında ufacık bir bilgi dahi elde edilemeyen. Mesela cennet-cehennem, ahiret hayatı, ya da gelecekte olacak olaylar Allah tarafından bize bildirilmediği sürece bizim bizim için gaybtır. Bunların tefarruatı üzerinde düşünmekten ya da araştırmaktan ziyade biz gaybe iman ile sorumluyuz.

AHİRET:Kelime olarak son anlamına gelir.Dünya hayatından sonraki hayat demektir. Bu hayatın içinde cennet ve cehennem gibi insanların dünyadaki amellerine/itikatlerine göre yerleştikleri mekanlar vardır.Dünya sonludur ama ahiret hayatı sonsuzdur.

İMAN : Kelime olarak emin olmak, güvenmek, itimat etmek anlamına gelir. Istılahi olarak da kalpten samimi bir şekilde şüphe duymaksızın Allah'a tam bir güvenle bağlanmak, bu bağlanmayı dil ile ikrar etmek ve ameliyle de samimiyetini , Allah'a olan güvenini ortaya koymaktır.Kalp-dil ve amel üçlüsüne sıkı sıkıya bağlılığını ortaya koymaktır.

HİDAYET:Çölde devesini kaybeden kişinin kişinin devesini bulması gibi insanların en doğru olan yola ulaşmalarıdır. Sapıklığın zıddı olan hidayet, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran yoldur.

FESAD: Bozmak, ifsad etmek, karışıklık çıkarmak anlamına gelir.Fesad'ın zıddı Islahtır. Fesad kavramına Kur'an'ın yüklediği anlamı yüklemezsek, fesatçılar kendileri toplumu ıslah ediciler olarak lanse edebilir ki Kur'an'da bunun örnekleri vardır. Toplumu ıslah etmeye gelen peygamberleri kavimleri fesadçı, toplumun düzenini bozucu olarak lanse etmişlerdir. Halbuki gerçek fesadçılar Allah'a kulluğu red eden kimselerdir.

ŞAHİT:Tanıklık eden kimse. Söylemiyle eylemini ortaya koyan, iman-amel ilişkisini somut bir şekilde ortaya koyan kimsedir.Gözümüz gördüklerine tanık, kulağımız duyduklarımıza tanık, ayaklarımız gittiğimiz yerlere tanık,kalbimiz içimizden geçenlere tanık, ellerimiz yaptıklarına tanıktır.Herkes herkese tanık,Peygamberler ümmetlerine tanık, ümmetler peygamberlerine tanık yani kısaca hayat her şeye tanıktır, şahittir.
__________________
__________________
Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir
(Müslim)
Alıntı ile Cevapla