Konu Başlıkları: Asr Suresi 103 Özel Tefsiri
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Nisan 2008, 02:11   Mesaj No:2

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.079
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Asr Suresi 103 Özel Tefsiri

--------------------------------------------------------------------------------
B-ZAMANA YEMİN VE ZAMANIN ETKİSİ
--------------------------------------------------------------------------------

Yemin değerli şeyler üzerine yapılır. Zaman, değerler üstü bir değerdir. Çünkü bütün değerli inçileri taşıyan sadef gibidir. İnsa na ve evrene ait her güzelliği, zaman deryasının derinliklerinde bulmak mümkündür. Zamana yemin edilmekle, değerli bütün varlıklara dikkat çekilmiş olmaktadır.

Zamanın tek sahibi Allah'dır, Sahibi olduğu için ona yemini O yapar, ona sadece O hükmeder. İnsanın yönelişine göre zamanı insanın salahına veya hüsranına vesile yapar.

Zaman, dairevî mahiyetiyle yer küre gibidir; Allah'ın, ellerinde evirip çevirdiği kalpler gibi; zamanı da insanın lehine veya aleyhi ne çevirir, kimini karanlıklara kimini nurlara atar. O, İnsanların kalp ve davranış durumlarına bakar, zamanı, nöbete layık olana hadim yapar.

Zaman, kaderin bir görünümü, kaderî tekevvünün görüntü kazanmasıdır. Bunda insanın iradesinin müdahale edemediği alan vardır, kaderle birlik olup oluşturduğu bir alan vardır. Konumuz zaman olduğundan iyi anlaşılmasını sağlamak için, zamanın altı ayrı an latımda özne yapılması ve detaylandırılması yadırganmamalıdır. Biz bununla zamana "Yemin" edilmesinin anlam ve amacını, sorumlu luğumuzu ve zarara uğrayabileceğimiz veya felaha kavuşacağımız noktaları anlamaya çalışmalıyız…

-------------------------------------------------------------------------------
1-Zamanın evrene olumlu etkisi:
--------------------------------------------------------------------------------

Varlıklarda basit varlıktan mükemmelliğe gidiş görülür. Dünyanın ateş parçası halindeyken insan yaş----- uygun durum ka zanması gibi… Basit bir çekirdeğin mükemmelleşerek, çiçekleşmesi, ağaçlaşması, meyvalaşması gibi… Yumurtalardan şekilleri, renkle ri sesleriyle müstesna kanatlıların çıkması gibi…Ekolojik dengenin korunması, fotosentezle oksijen üretilmesi gibi…Denizlerin, atmosfe rin filtre görevi yapıp zararlıları süzmesi,hayvanlar ve mikroplarla yeryüzündeki cesetlerin kaldırılması gibi. Çimento da güç sağlamak için zamana ihtiyaç duyar.

Zaman bir sergi alanı gibidir ki varlıklar, Allah'ın güzel isimlerinin güzel tecellileri olan güzel sanatlarını, resmi geçitle O'na ve bi ze takdim ve teşhir ederler.

--------------------------------------------------------------------------------
2-Zamanın evrene olumsuz etkisi:
--------------------------------------------------------------------------------

Bu aslında olumsuz gibi görünen doğal afetler anlamındadır. Farklı bakış açılarıyla yorumlar yapılabilir. Deprem, tayfun, kasır ga, sel, meteor yağmuru gibi. İnsan iradesinin müdahil olduğu noktalar da vardır. Ozon tabakasının delinmesi, evrenin kirlenmesi ekolo jik dengenin bozulması, uzayın teknoloji çöplüğüne dönüşmesi gibi…Zaman maddeyi bozar da. Ekmek yemek gibi değerleri bayatlatır ve küflendirir. Demire pas, atıklara kötü koku, durgun suya yosun verir.
Zaman bir ibretler arşivi gibidir ki, geçmiş toplumların başına gelen arzî-semavî felaketlerin hikayelerini anlatır, tarihin ibret der sini verir.

--------------------------------------------------------------------------------
3-Zamanın insana iradesi dışındaki olumlu etkisi:
--------------------------------------------------------------------------------

İnsan yeryüzüne son derece eğitimli ve bilgili bir "İnsan Varlık" hem de "Peygamber" olarak ayak basmış, ilerleyen yıllar ve asırlarda dünya varlığına uyum sağlayarak kendini geliştirmiştir. Kıllı maymun görüntüleri aslında zamanın bize bir ibret dersi vermesi, uyarı yapması anl----- gelmektedir. Zaman zaman insanlık, Peygamberlerin getirdiği evrensel insanî terbiye sisteminden çıkmış, nefis benliklerini yaşamak istemişler; bu da bu tarz bir sîret görüntüsü olarak dışta, zaman ekranında yansıtılmış olmaktadır. İnsan maymun dan gelmemiştir, insanlığını terk ederek maymunlaşmaya çalışmıştır!..

Sıvı içindeki milyonlarca hücreden birinin, varlıklar içinde mükemmellikte rakip tanımayan insan haline gelmesi, dokuz ay on günlük müstesna bir varlık serüveni yaşaması sonucu gerçekleşir. Bu zaman dilimi, Alak süresinde ele alındığı gibi, zamanın Allah ile alakalandığı, varlıktaki ilk en önemli parçasıdır. (Bir diğer müstesna zaman dilimi secde hali, diğeri ise vuslat anı!..) Ve zamanla insana gelişim, güç, beceri ve deneyim kazandırır.

Zaman geçmişiyle insanın acılarını barındırdığı gibi, yaşanan acıların ve problemlerin unutulmasında da çok etkili bir rol oynar. Bu yüzden "Zamanla her şey unutulur!", "Zaman en iyi ilaçtır!" gibi sözler söyleriz. Özellikle yaşanan ölüm acılarından sonra zamanın unuturuculuğunu, bir Rahmet ve nimet olarak da görebiliriz.

Zaman bir eğitim sürecidir ki, eğitim meydanı olan dünyada, insanın, sahip olduğu iç ve dış avantajlarını ve değerli sermayesi ni kullanarak, sürekli aksiyon halinde olmasını, kendisini ve başka insanları, maddi manevi bütün yönleriyle gerçekleştirmesini ve ge lişmesini sağlar.

--------------------------------------------------------------------------------
4-Zamanın insana iradesi dışındaki olumsuz etkisi:
--------------------------------------------------------------------------------

Zamanın evrendeki olumsuz gibi görünen etkileri gibi bu noktada da farklı açılardan bakmasını bilmek gerekir. Ancak görüntü olarak, insan kendisini bir kısım sıkıntı ve üzüntü kaynakları içinde bulabilir. Olumsuz aile yapısı, hastalıklar, felaketler ekonomik koşul lar gibi…İnsan belli bir zaman diliminde örselenebilir. Ama bunları aşma yollarını her zaman bulabilir. Zaman zaten bu amaçla vardır.

Bu gibi durumlar insanın ruh hayatında bazı hastalıkların, kişilik ve davranış bozukluklarının oluşmasına ve mutsuz olmasına sebep olabilir.

Zamanın insan bedeni üzerindeki diğer olumsuz etkilerinin başında kuşkusuz, gençliğini ve ömrünü elinden almasıdır. Zaman bir yaşlılık makinesi gibi çalışır. Siyah beyaz birer gece ve gündüz faresi gibi insan ömrünü kemirip durmaktadır. Zaman acımaz; saçları beyazlatır, hücreleri ve kemikleri yıpratır, dizlerin ferini alır, belleri ikiye katlar. İnsanı mezara solucanlara postalar, ama aslında bizi öte lere hazırlar!..

Zaman tuhaftır da!..Bir yandan insanı büyütürken, diğer yandan küçültmeye çalışır. Mevlana gibi döner durur; bir eliyle gençlik verir, döner, diğer eliyle verdiği o gençliği geri alır. Zaman geçtikçe küçükler olarak ne de çok sevinmekteyiz, oysa farkında değiliz, öm rümüzden zaman yemekteyiz!.

Zaman olumluda olduğu kadar olumsuz tekrarlarda da tarafsız davranır. Özellikle ders ve ibret alınmadığında tekerrürleriyle, in sana ve toplumlara, daha önce yaşadıkları felaketleri tekrar yaşatabilirler. Bu sebeple zaman, sosyolojik olarak bakıldığında yasalar ka talogu gibidir. İnsan kalbinde ve davranışlarında olanı değiştirmedikçe, Allah'ın zamanın eliyle onlara olan davranışı da değişme yecek, bazen masumlar da telef olabilecektir.

Zaman bir eğitim sürecidir ki, eğitim meydanı olan dünyada, insanın başına gelen bütün olumsuzlukları avantaja çevirmesini, sabır gücüyle aşmasını, mücadele ile olgunlaşmasını ve derecesinin artmasını, önemlisi de ahirete hazırlanmasını sağlar.

--------------------------------------------------------------------------------
5-Zamanın insana iradesi dahilindeki olumlu etkisi:
--------------------------------------------------------------------------------

Peygamberler birer zaman Efendisidir. İnsanların ruh dünyalarını aydınlattıkları kadar, dünya hayatlarına da ışık tutmuşlar, me deniyetlerin gelişmesinde öncülük yapmışlardır. Peygamber eli deymiş, deydiği için insanlık maddi manevi ivme kaybetmiş hiç bir zaman dilimi gösterilemez!...Zaman bunun en gür sesli şahididir. Peygamber yolunda samimiyetle yürüyen zaman içindeki her oluşum için de aynı şahadeti yapacağından kuşku yoktur.

Zaman övünç duyduğu bu Salihlerle beraber, üzüldüğü belki de tiksindiği zalimleri ve zaman katillerini de bağrında taşımak zo runda kalmıştır. Zaman zaman patlamış, azıp sapanları, süt kardeşi toprağın bağrına geri almıştır!..

Zaman eşsiz güzellikteki geçmişiyle o kadar hasretle özlenir, öylesine hayalinizde tüllenir ki bazen "Hey gidi günler hey!" dedir tir bazen de "Ne olurdu beni de o günlerde yarataydın!" diye söyletir!..Kimisine de "Eyvah! Keşke yapmaz olsaydım!" diye feryat ettirir. Kimisine bugünlere şükür dedirtir, kimisine o günleri aratır. Kimisi ektiğini biçiyorsun der kimisi geçmişin maddi manevi yatırımlarıyla ge leceğe umut içinde bakar. Kimisi aydınlık yarınlara diye bir yol tutturur gider. Bazen can boğaza gelmiş gibi tükenmişlik içinde "Metâ Nasrullah!" "Allahım! Yardım zamanın ne zaman?" diye inletir…Bu gibi yaklaşımlar, insan iradesinin, zamanı, zamanın hakiki sahibini, kendisi hakkında hüküm vermeye yönlendirdiğinin ifadeleridir.

Zamanla insan gelişir, büyür, güçlenir, yeteneklerini geliştirir, meslek aile ve servet sahibi olur. Zamanla hayatı için çok şey kazanır. İnanç ve bilgiyle donattığı, ibadet ve güzel hizmetlerle koruduğu ruhunu, her türlü psikolojik rahatsızlıklara karşı sigortalamış olur.

Zaman, fert planında, iradesini, "vel-Asri" ile anlatılan gerçeklere odaklayan ve kitleyen insanı alır başına tâc yapar, zamana hakim,yeryüzüne "Varis" kılar. İnsanlığın gönlüne "Vüdd" yerleştirir, tarihî yuvarlak dünya masasında söz ve güç sahibi haline getirir…

Zaman, insana uymaya hazır bir hizmetkar gibidir ki, bilinçaltımız gibi, irademizi güzel yönde kullanırsak o istikamette güzel hiz metler verir.

--------------------------------------------------------------------------------
6-Zamanın insana iradesi dahilindeki olumsuz etkisi:
--------------------------------------------------------------------------------

Zaman, fert planında, insanın orijinal duygularını sıradanlaştırabilir. Aşkla başlayan ilişkilerin, evlilik çatısı altında bile, zaman la nefrete dönüşebilmesi gibi. Allah'a ve Allah yolunda güzel hizmetlere yönelen bir insanın, başlangıçtaki metafizik geriliminin, aksiyon ruhunun zamanla sönmesi, ülfet ve ünsiyetin ruhunu sarması, zamanın aşındırıcılığına yenik düşüp zevk ve ten hayatının kıskacında kalması gibi…

Bu, zamanın, evrende oluşturduğu olumsuzluklarla örtüşür; İşlemeyen demir paslanır, çağlayan halindeyken durgunlaşan su yosun tutar, çürümüş bitkilere yuvalık yapar hale gelir. Kılıçlar pazara, atlar hipodromlara, bedenler saraylara, sıcacık yuvalara, aslında ruhlar morglara kaldırılır!..

Kimi zamana meydan okur, savaş açar, geçmiş gelecek kanatlarını koparır,inkarcılığı ve nefsin kölesi olmuşluğuyla bir "An"lık zaman dilimciğinin kurbanı olur gider.

Bir anlık iman veya inkar fikri tüm benlik onayıyla, akıl ve kalp kabulüyle gerçekleşirse, bir çekirdekçik gibi, sonsuz cennet ve ya cehennem ağacını meyve verebilir. Zamanın bu bir "An"lık sırrı çok iyi anlaşılmalıdır. Bir anlık bakış da insanı içinden çıkılmaz fuhşi yata sürükleyebilir. Zaman, an"dır. Anlardan oluşmaktadır. Bazen bir an diğer anlara büyük anlam kazandırır bazen de zarar verebilir. İnsan bedenindeki milyarlarca hücreden bir kaçının bütün bedeni yok etmesinin mümkün olması gibi. İnsanın içinde bulunduğu basit gi bi görünen bir anı, bir başkasına vermesi mümkün hatta çok kolaydır.

Zamanın gerçek sahibi Allah'a vermek ise çok daha büyük bir iştiyakla istenmelidir. İşte o anın, öncesi sonrası yoktur. O an, o anda her şey demektir. O tek anı vermek çok önemlidir. Çünkü eldeki tek "Salih" olan varlık sermayesidir ve ardından asansör düğmesi ne basmak gibi, diğer anları da beraberinde sürükleyecek, onları da Salih amele çevirecektir. Aynı yaklaşım inkar ve günahlar için de geçerlidir. Bu sebeple Allah nazarında, O'na ayrılan anlar çok değerlidir. Mahşerde, bu mücevher anlarımıza bakarak, umulur ki, nefsi mize ve dünya zevklerine ayırdığımız anları affeder, güzel anlara çevirir…Tövbenin, geçmiş olumsuz bütün kötü ve lekeli anları sildiğini hatta güzel anlara çevirdiğini biliyoruz ve böyle olmasını umuyoruz. Zamanda zarara uğramamak için "Salih" anlarımızı çoğaltmanın yollarını araştırmalıyız.

Psikolojik bütün rahatsızlıkların temelinde, rahatsızlık öncesi ruhta oluşturulan bu olumsuz, "Fasid" anların birikimi bulunmakta dır. Korku, üzüntü, sıkıntı. öfke gibi olumsuz anlar, üzerinde durdukça diğer anları da esareti altına almakta ve büyüyen zaman dilimleri içinde, ruhtaki duygu ve düşünceleri etkilemekte ve deprem öncesi enerji birikimi gibi ruh, tetikleyici faktörlerle davranış patlamaları ha linde huzursuzluğunu dışa yansıtmaktadır.

Toplum planında olaya bakar geçmiş zamanın sayfalarını karıştırırsak, karşımıza hamle ruhunu kaybetmiş, aksiyon fosili top lumlar ve tabi üç asırlık geçmişimiz de çıkar; çıkar ama Zaman, günümüzde şahit olduğu gelişimlere, küre üzerindeki "Salih" eylemlere bakarak teselli bulur, mutlu olur!..

Zaman, insanın iradesiyle kurduğu olumsuz programlar karşısında aleyhine işleyen mekanik bir makine gibidir ki, yüklenenleri aynen uygular. Allah'ın kainatta ve insanlık aleminde koyduğu Fıtrat kanunları, sosyolojik birer kural olarak işler. İnsan iradesiyle zama nı aleyhinde işletir. Fakat zaman olur ki bu Fıtrat, farklı kanunlarını da işletir; o mekanizmanın gerçek sahibi, bozulan zaman düzenini yeniler, ciddi revizyon sonrası tarihte kimi toplumlar gider, kimi zaman bu değişime yer ve gökler de iştirak eder ve yeni bir solukla za man, kendisini karşılayan yeni Peygamber ve toplumlarla yeni serüvenlere doğru akar gider...

Zaman zatında günahsızdır. İnsana zarar vermek için işlemez. Bilakis bu büyük nimetin yaşandığı dünya, sonsuz cennetin ka zanılması için büyük bir fırsat ve altın sermayedir. Aslında zamanın varlık amacı kendisinin de insanla beraber sonsuzlaştırılmasıdır. Bu itibarla zaman ve insan, aynı kaderi paylaşırlar. İnsan bu sırrı kavrar, zamanı kendisine dost edinebilirse, onun kendisine ne kadara ve falı olduğunu, daima elinden tuttuğunu ve hep lehine işlediğini görecektir. Zamanla sıcak bir dostluk kurmanın ve vefasıyla mutlu olma nın yollarını gelen ayetlerde buluyoruz
.
Alıntı ile Cevapla