Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30 Nisan 2012, 01:30   Mesaj No:29

Yitiksevda

Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:48
Mesaj: 5.077
Konular: 295
Beğenildi:128
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart Cevap: 18.Haftanın Misafiri Yitiksevda ^^

5-Erdoğan ve Gülen ikilisi ergenekonu,derin devleti bitirmek üzere olduğu gözlemleniyor.tavuklarına kış diyecek kalmadığı bir dönemde,bu İki yoldaşın kapışması bekleniliyor mu? aşk devam mı edecek?
Muhammed bin hanefiye adına hareket eden,kerbelaya adı karışan herkesi bulup kılıçtan geçiren,iktidarı ele geçiren,emevileri tarihe gömen ama iktidarı Muhammede vermeyen Muhtar davasına dönüşebilirmi ?


Ülkemizdeki siyaset her daim menfaat üzere hareket metodu ile yürütülmektedir.Emevi siyaset anlayışı hakimdir.Gözlemlediğim kadarı ile bu halka yıllardır kan kusturan anlayışlar ile mücadeleleri çok güzel ama bunu yaparken kendilerininde zulüm ile hükmettiklerini görmeleri gerekiyor bir anlayışı yıkar iken farklı bir versiyonu ile hükmetmek adil değildir zalimi yıkalım derken zalimleşmekten kendilerini alıkoyamadılar iktidarlar.Aralarında kapışma başlamış durumdadır şu sözümü unutmayın Gülenin hedefinde olan başbakan adayı Abdullah güldür bekleyelim göreceğiz…

Bilindiği üzere kerbela faciasından sonra yani 10 Muharrem 61 senesinden sonra Ehli Beyte yapılan zulme karsı kıyam edenler olmuştur ama sizce bu kıyamlar intikamı almaya yetmismidir?

‘’Keysaniye’’ adı ile bilinen fırka muhtarın takipçilerine verilen bir isimdir.

Bazı yanlış görüşleri olması sebebi ile Tarih içerisinde taraftar toplayamamış ve günümüzde hemen hemen hiç kalmamışlardır.Bu görüşün aynısını ''Hintliler'' şu an savunmakta.

Ruhların ölenlerden ayrılıp yeni doğan canlılara girmesi anlamına gelen «Ruhların tenasühü» görüşüne inanırlar

Bu fırkada özellikle ‘’Beda’’ hususu üzerinde yanlış anlayışlar mevcuttur.Konumuz ile alakalı olmadığı için bu hususta İmam Zeydin yaşadığı zaman dilimindeki kelam tartışmalarında mevcut olan bir konudur.

Muhtar İmam Hüseyin'in kıyamından önce,Müslim’in kufeye gittiği, Muhtarın ise ırak halkından ne tür destek alınabileceğini öğrenmek amacı oraya (ırak'a) gittiğini ve Ubeydullah b ziyadın bunu öğrenmesi ile zindana attırdığını tarihi vesikalardan öğrenmekteyiz.

Muhtarın cesur, zeki, cömert savaşçı ve ‘’Ehlibeyt’’ dostu olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir.

Siyasi yönde çok akıllı davranarak yönetimde bulunan Abdullah b zübeyrin kufe’deki ordusunun komutanlığını ele alarak bu hareketin askeri güçler ile olabileceğini bilen biri olması ve siyasi yöndeki bilgisi ile kufe halkından destek alabileceğini iyi bilen biri idi.

Muhtar’ın kıyamı İmam Hüseyin’e yapılan hunharca katliamın intikamını almak amaçlı idi. Bu intikamı almak için Muhammed b Hanefiyye’nin desteğini almasının aynı zamanda İmam Seccad’ın desteğinin de geleceğini iyi hesaplayan biri olarak onlara elçiler göndermiştir .

Muhammed Hanefiyye İmam Seccad ile istişare ettiğini şu sözlerden anlamaktayız.

İmam Seccad Muhammed b Hanefiyye şöyle buyurduğunu
“Ey amca eğer zenci bir köle dahi biz Ehli Beyt’in hakkını almak için kıyam ederse, ona yardım etmek herkese farzdır. Ben bu işi senin ihtiyarına bı¬rakıyorum. Sen nasıl istersen öyle yap.”
(Muhtar es Sakafi s. 64)

Muhammed B Hanefiyye o asırda züht, takva ilim vb her hususta saygın ve otorite sahibi bir kişiliğe sahip olması ve sözünün insanlar üzerinde olan etkisini Muhtar zekası ile çok iyi bilen biri idi.

Muhtara verilen bu destek sayesinde istemiş olduğu askeri ve siyasi hedefe ulaşmıştır. Bu hedefe ulaşması neticesinde İmam Hüseyin’in şehid edilmesine sebep olan 18.000 kişiyi öldürdüğü rivayet edilmektedir.

Özellikle İmam Hüseyin’in şehid edilmesine sebep olan. Ömer b Saad, şimr, harmele, sinan, şebs, Ubeydullah b ziyad gibi elebaşlarını öldürmüştür. İmam Hüseyinin başını kesenlere aynı muameleyi yapmıştır.

Rivayete göre: Muhtar’ın öldürdüğü Ubeydullah b. Ziyad ve Ömer b. Saad’ın kesik başları İmam Zeynel Abidin’in huzuruna getirildiğinde İmam secdeye kapanmış ve şöyle yakarmıştı:

“Allah’ım! Sana şükrediyorum ki, düşmanlarımdan intikamımızı aldın.” dua ettiğini:
(Bihar’ul Envar, c: 45, s: 344. Cami’ur Ruvat, c: , s: 221) nakletmektedirler.

Şimdi asıl soruya gelelim ‘’Ehlibeyt’’ e yapılan zulümlerin intikamı alınabilmişmidir ?

Emevi ve Abbasi zalim yöneticilerin her daim estirmiş oldukları vahşetleri son bulmamıştır. Tüm Ehlibeyt imamları ve İmam Ebu Hanife, İmam Şafi, İmam Malik, İmam Ahmed B Hanbel gibi Alimlerin hayatını okuyanlar iyi bilirler ki hiç biri yataklarında son nefeslerini vermemişlerdir.

Zalim idarecilerin yapmış oldukları zulüm ve sömürülere meydan okuyuşları onların yönetimlerce cezalandırılmalarına ve zulüm ile şahadete ulaştıkları açıktır. Saymış olduğum Alimleri cezalandırmada yönetimlerce esas alınan suçlamaların geneli ‘’Ehlibeyt’’ taraftarlığı suçlamasıdır.

Ehlibeyt imamlarının hemen hepsi bu Fasık yönetimlere karşı kıyam hareketleri yapmışlardır. O Fasık yönetimlere göre kaybeden taraf gibi gözükseler de Allah’ın indinde kazanan taraf olmuşlardır ve hemen hepsi şahadet mektebinin yolcusu olmuşlardır.

Muhtarın yapmış olduğu ‘’Kıyam’’ hareketi öncelikle İmam Hüseyin ve yarenlerine yapılan zulmün intikamının alınması amaçlı olduğu ama daha sonrasında siyasetin kirli yüzü olan ihtilaflar neticesinde Muhtarı’nda bu ihtilafların neticesinde kufe halkının her zaman yapmış olduğu ihanete uğradığını görmekteyiz.

Muhtarın ölümü Mekke’de bulunan Musab B Zübeyrin komutası altında bulunan ordu ile savaşması sonucu şahadete ermiştir. İmam Hüseyin’in kesik başını Kerbelada sergileyen zihniyet onun intikamını alan Muhtar’ın başını da Kufe’de sergilemekten geri durmadı.

Her ne kadar belli kaynaklarca! kötülense dahi yapmış olduğu kıyam hareketi onun amacının İmam Hüseyinin intikamını almak olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

İmam Hüseyin ve yarenlerinin intikamının tam alındığını söylemek için tarihi incelemek lazım. Ceddi Muhammed (s.a.a)’in onurlu duruşunu her asırda sergileyen Hüseyinler var olmuş ve Bu Hüseyinlere karşı Muaviye ve Yezitlerde var olmuştur. Hakk ve Batıl kıyamete kadar sürecektir.

Muhtar’ın kıyam hareketi, bozulmuş esasların yeniden Asrı saadete dönüşü adına bir umut ışığı olarak görülmüş ama ne yazık ki yine hain kufe halkının ihaneti ile ancak 17-18 aylık bir dönemde son bulmuştur.

Muhtar’ın ölümü ve sonrasında katliamlar ve zulümler had safhaya ulaşmış ve bu zulümlere Kur’ani bir emir olan ‘’Emri Maruf Nehyi Münker’’ ilkesini gözeten İmam Zeyd devam ettirmiş ve oda şahadete kavuşmuştur.
__________________
Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır .

-İmam Ali- (a.s)