Alıntı:
Esadullah Üyemizden Alıntı
selamun aleyküm uzun bir misafirlik hoştur
sevgili yitik sevda Bakara 256 daki "dinde zorlama yoktur" hitabı kimedir...?
Müslümanlaramı yoksa müslüman olmayanlaramı...? |
Esedullah kardeşim sizin sorunuza şu şekilde bir açıklama ile cevap vermeye çalışayım ...
Bakara 256 ayeti kerimede ise ‘
La ikrahe fid dini ’Dinde ikrah/zorlama yoktur’’
Bu Ehli kitapla alakalıdır, çünkü onlar cizye vermeyi seçtiklerinde ve şartlara uyduklarında terk edilirlerdi.
Batıl bir din (i kabul etmey)e ikrah edilip bunun sonucunda o dini kabul eden ve o dine giren kimselerle ilgili bir hüküm yoktur’’ (anlamındadır)
Allah azze ve celle bu hususta şöyle buyurmaktadır…
İman ettikten sonra kâfir olanlar, Allah'ın gazabına uğrarlar, onun için büyük bir azap vardır. Yalnız bu hüküm, kalpleri kesin bir imanın hazzı ile donanmış olduğu halde baskı altında kalanlar için değil, fakat gönüllerinin kapısını inkârcılığa açanlar için geçerlidir.
(
Nahl-106)
İnsanın dünyada kerhen gerçekleştirdiği itaatin ahirette önemi yoktur
Çünkü Allah azze ve celle her şeye hâkim olandır içimizi dışımızı bilendir. Allah’ın razı olacağı en önemli olan
İHLÂS’TIR. Allah Resulü Muhammed (s.a.a) bu hususta şöyle buyurmaktadır…
‘
’A’melu Binniyyeti’’ Ameller niyetlere göredir.
Bütün İlahi dinlerde,Din,Can,Mal,İnsan Hakları gibi şeyleri korunması esas alınmıştır. Din ve Vicdan hürriyetinin temel ilkeleri olan,İMAN etme bağlı bulunduğu dinin esaslarına göre amel etme,öğrenme,öğretme,tebliğ etme,emir ve yasaklarına uymak gibi hususlardır.
Vicdan ise Emri bil Ma’ruf nehyi Anil Münkeri,İyi işler yaptığında sevinci kötü işler yaptığında,pişmanlık ve elem veren Ahlaki bir duygudur.
Yüce Rabbimiz,İnsanlara Akıl ve Vicdan vermiştir,Lakin İnsanlık Aklı ve Vicdanı,devre dışı bırakarak Sapkınlığa,Atalar inancına,Şirke vb durumlara düştüğünde,Allah’u teala Peygamberler göndererek,Vahiy ile toplumun,TEVHİD inancına dönmesini sağlamıştır. Göndermiş olduğu Peygamberler ve Kitaplarda,İlahi dine uyma hususunda İnsanları dini kabule ve ibadete zorlamamıştır.Ayeti kerimelerde,İmtihan gereği İnanıp-İnanmama
İbadet edip Etmemekte Hürriyet vermiştir.
Ve de ki: "(Bu) hak, Rabbinizden (gelmiş)tir: Artık ona dileyen inansın, dileyen reddetsin". Gerçek şu ki, Biz, (sunduğumuz hakikati teperek kendi kendilerine) yazık edenler için dalga dalga yükselen alev katmanlarıyla onları çepeçevre kuşatacak bir ateş hazırladık; öyle ki, onlar su istediklerinde ergimiş kurşunu andıran ve yüzlerini kavuran bir su verilecek onlara: ne korkunç bir sudur o ve ne kötü bir duraktır orası!
(
Kehf 29)
Ayeti kerime’de de açıkça Allah kimseyi İmana ve İbadete zorlamamıştır.
Başka bir ayeti kerimede Allah isteseydi yeryüzünde İnsanları İmana ve İbadete zorlasa idi yeryüzünde İman ve İbadet etmeyen kimse kalmazdı.
(İşte bunun gibi) Rabbin eğer öyle olmasını dileseydi, yeryüzünde yaşayan herkes topyekün imana erişirdi: Hal böyleyken, insanları inanıncaya kadar zorlayabileceğini mi sanıyorsun,
(
Yunus 99)
Ayeti kerimede Peygamberlerin, İnsanları dine zorlamak için değil,öğüt,tebliğ, Allah’ın emir ve yasaklarını sözlü ve uygulamalı olarak anlatmak görevi verilmiştir.Aynı zamanda Tebliğ görevini üstlenmiş Muttaki kullara da bu şekilde görev yapmak düşer.
‘’İşte böyle, (ey Peygamber,) onlara öğüt ver; senin görevin yalnız öğüt vermektir:’’
‘
’sen onları (inanmaya) zorlayamazsın.’’
(
Ğaşiye 21-22)
Biz onların, (o yeniden dirilmeyi inkar edenlerin) ne söylediklerini iyi biliyoruz; ve sen onları hiçbir şekilde (inanmaya) zorlayamazsın. Ama sen yine de Benim uyarımdan korkabileceklere bu Kuran aracılığıyla hatırlatmada bulun.
(
Kaf 45)
‘’Dinde zorlama yoktur. Artık doğru ile yanlış, birbirinden ayrılmıştır: O halde, şeytani güçlere ve düzenlere (uymayı) reddedenler ve Allah'a inananlar, hiçbir zaman kopmayacak en sağlam mesnede tutunmuşlardır: Zira Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.’’
(
Bakara 256)
Ayeti kerimelerde,Dine zorlamanın olmadığını,Zorlama ile olacak inanç sisteminde, Ne İman olur nede İbadet.Zorlama ile İman dayatılan kişi ’
’Mümin’’ değil
‘’Münafık’’ olur, Çünkü İnanmadığı halde İman etmiş gibi gözükmek ‘
’Münafıklıktır’’ Zorlama ile İbadet yaptırılmak istenen kişi ise
‘’Muhlis’’ ‘
’Muttaki’’ değilde ‘
’Mürai ‘’olur.Çünkü İman ve Kalp ile yapılmayan İbadet gösteriş,Riya olur.İman etmek ve İnanmak Kalp işidir zorlama ile yapılamaz.
Allah İnsanları şu hususlarda İmtihana tabii tutmaktadır.Ayeti kerimeler de şöyle buyurmaktadır.
O, hem ölümü, hem de hayatı yaratmıştır ki sizi sınamaya tabi tutsun (ve böylece) davranış yönünden hanginiz daha iyidir (onu göstersin) ve yalnız O(nun) kudret sahibi ve çok bağışlayıcı (olduğuna sizi inandırsın).
(
Mülk 2)
Ve bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız sadece bir sınav ve bir ayartmadır ve (yine bilin ki,) Allah’tır, katında en büyük ecir bulunan!
(
Enfal 28)
Her can ölümü tadacaktır; ne var ki, (hayatın) iyi ve kötü (tezahürleriyle) karşı karşıya getirerek sınıyoruz sizi; ve sonunda hepiniz Bize döneceksiniz.
(
Enbiya 35)
Ve onları (ayrı topluluklar halinde yeryüzüne dağıttık; onlardan bazıları dürüst ve erdemli kimselerdi; bazılarıysa böyle değildi: bu sonrakileri hem bağış ve bolluk ile hem de darlık ve sıkıntı ile sınadık, ki belki doğru yola dönerler.
(
Araf 168)
Evet, Andolsun ki, Biz kendilerinden öncekileri de sınadık; o halde (bugün yaşayanlar da sınanacak ve) elbette Allah, doğru davrananları ortaya çıkaracak ve yalancıların da kimler olduğunu gösterecektir.
(
Ankebut 3)
Muhakkak ki, ölüm tehlikesiyle ve açlıkla, dünya malının, canın ve (alın teri) ürünlerinin kaybı ile sizi sınayacağız. Ama zorluklara karşı sabredenlere iyi haberler müjdele
(
Bakara 155)
Bu böyledir, çünkü hakikati inkara şartlanmış olanlar, sahte ve yalanın arkasından gittikleri halde iman edenler (yalnızca) Rablerinden (gelen) hakikate uyarlar. Allah, onların gerçek durumu ile ilgili örnek olayları insanlara bu şekilde anlatmaktadır.
(
Muhammed 3)
Daha bir çok Ayeti kerimede,Allah’ın İmtihana tabi tuttuğu ve İnsanları İman ve İbadet etmekte zorlama olmayacağını,ve İsteyenin istediği şekilde İnanmakta serbest olduğunu k
imsenin kimseye İman ve İbadet için zorlama yapamayacağını buyurmaktadır.Düşünün Allah tüm İnsanları İman ve İbadet üzere kendi Emirlerine itaat eden kullar olarak, yaratmış olsa idi?İnsanların Meleklerden bir farkı kalmazdı. Bize düşen görev,Allah’ın Kuran’i Kerim’de bizden istemiş olduğu,Emir ve Yasaklara Hakkıyla uyabilmektir.Allah Kalplerimize İman Vicdanımıza Eğriyi doğruyu ayırabilecek anlayışlar nasip eylesin.
Mevlüt Hönül