Konu Başlıkları: namazın sırrına eren çocuk
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Nisan 2008, 12:36   Mesaj No:1

CaferTayar

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart namazın sırrına eren çocuk

namazın sırrına eren çocuk


Türkan Hanım dindar bir ailede büyümüştü.
Annesi her fırsatta ona ve kardeşlerine namaz kılmalarını söyler, hatta kızarak onları uyarırdı.
Türkan Hanım namazın kılınması gerektiğine inanır, ama yine de kılmazdı, çünkü kılmak nefsine zor geliyordu.
Bazen başlar, sonra terk ederdi.

Evlendi ve çocukları oldu.
Annesi her geldiğinde aynı şekilde namaz kılmaları için ikaz etmeyi sürdürüyor, o da ısrarla kılmamaya devam ediyordu.
Çok istemesine rağmen bir türlü nefsine galip gelemiyordu.
Bir gün arkadaşları ona oturmaya geldi.
İçlerinden biri annesini de yanında getirmişti.
Teyze çok mübarekti. Öyle tatlı konuşuyordu ki, onu dinleyen saatler geçse usanmazdı.
Teyze bir ara namaz konusuna değindi.
O anlatırken, Türkan Hanım annesini hatırlamış ve annesinin eski günlerdeki namaz ikazlarını düşünüyordu.
Misafirler de teyzeyi zevkle dinliyordu.

Türkan Hanımın küçük oğlu Zekeriya, dört yaşındaydı.
Oynadığı oyunu bırakmış, teyzenin koltuğu dibinde iki elini yumruk yapıp yüzüne dayamış bir şekilde, kıpırdamadan dinliyordu.
Annesi ikram için mutfakla salon arasında koşturup dururken mevzu değişmişti.
O da onların yanına oturup sohbetin güzelliğine kapılarak çayını yudumlamaya başladı.

“Anne, senin yerine ben namaza başlayacağım”

Tam bu sırada mutfaktan bir gürültü geldi. Arkasından da oğlunun çığlığı duyuldu.
Telâşla mutfağa koştu Türkan Hanım. Misafirler de korkuyla peşinden gittiler.
Oğlu bir sandalye koyarak lavaboya çıkmıştı.
Bir ayağı lavabonun içinde, diğeri ise dışarıdaydı.
Sandalye devrilmiş yerde dururken, oğlu da lavabonun kenarında korkmuş bir şekilde asılı duruyordu.
Koşup kucağına aldı. Su içeceğini zannederek:

“İsteseydin ben verirdim yavrum, ya düşüp bir yerine zarar verseydin” diye çıkıştı.
Türkan Hanım oğlunun verdiği cevabı, uzun yıllar geçmesine rağmen hâlâ unutamaz;
çünkü şöyle demişti çocuğu:

“Anne, ben abdest alacaktım.
Teyze dedi ya, namaz kılmayanlara Allah ceza verecekmiş diye.
Ben de, sen ceza almayasın diye senin yerine namaza başlayacaktım.”

O an Türkan Hanım, tepeden tırnağa titrediğini hissetti.
Allah, yıllarca namaz kılmayan Türkan Hanıma oğlunun davranışıyla müthiş bir ders vermişti.
Yavrusuna sarılıp dakikalarca ağladı.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi CaferTayar 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hacet kapısın tıklarken Şiirler ve Şairler CaferTayar 0 2017 13 Eylül 2008 11:34
geçmiş zaman aynası Şiirler ve Şairler CaferTayar 0 2133 13 Eylül 2008 11:29
Cuma Günü Selevat Getirmenin Önemi: Dua Bölümü Seyyid 1 2483 12 Eylül 2008 12:39
rahmet katrelerinde bir  cuma  soluğunda dua Dua Bölümü CaferTayar 0 2356 12 Eylül 2008 12:31
Hayat ve kulluğumuz açısından Ramazan Cuma-Bayram-Kandiller CaferTayar 0 2035 06 Eylül 2008 13:07