Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 Temmuz 2012, 17:29   Mesaj No:37

Yitiksevda

Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:48
Mesaj: 5.077
Konular: 295
Beğenildi:128
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart Cevap: Rabıta, Rabıta Nedir, Rabıta Hak mıdır, Rabıta Nasıl yapılır

Kuran ve Allah resulünün sünnetinde bulunan bir kavramı Özünde var olan anlamı ile anlamak esastır.Kur’an ve Sünnete var olan kavramlar sabitlenmiştir artısı ve eksisi olamaz Bugün kendilerince icat ettikleri dinlerini hakk gösterme gayretinde olanlar Kur’ani Kavramları katletmek ile meşguldürler ve hali hazırda var olan Sapkın bidatler ile...

Mahrem sınırlarını dahi aşan Tasavvuf anlayışı insanların Cima esnasında kendilerini düşünmelerini isteyebilecek kadar ileri gitmiş ve üçüncü kişi olarak araya girmeye çalışmıştır.

“Bütün bidatler dalalettir ve bütün dalaletler de cehenneme götürür”.

Madie 35 Kehf 15 Tevbe 119 Kasas 10 Enfal 11 Ayeti kerimelerini Rabıtaya delil olarak sunan Cüppeli efendiniz Kur'an ayetlerini heva ve hevesine uygun bir şekilde yorumlamaktan çekinmemiş ne yazıkki ...

Dikkat ederseniz Konu içerisinde Bu ayetleri vermişim ve Tasavvufi anlayışın yorumladığı şekilde bir anlam ihtiva etmediği aşikardır Tasavvufun Rabıta kavramı Şirk üstüne Şirktir başkada söze hacet yok Siz İlahlaştırdığınız Efendileriniz ile Rabıta kurmaya devam edin ve söylemlerini delil kabul edin Bize Allah'ın kelamı Resululllahın Sünneti yeterde artar bile tercih sizin ...

Ölüye Ruhlara Rabıta darda kalanların kabir ehlinden yardım istemeleri vs hangi kısmına el atsam Şirk çıkıyor daha ne dememi bekliyorsunuz...

Yine şu uydurma sözü hadis diye kabul ederler:

“İşlerinizde ne yapacağınızı şaşırdığınızda kabir ehlinden yardım isteyiniz.”

(Mahmut Ustaosmanoğlu başkanlığında bir heyet, Ruhu'l-Furkan Tefsiri, İstanbul 1992, c. II, 82.)

«Bu tarikde şeyh, kemâl-i marifet ile mütehakkık olursa, ifâzada (yardım etme konusunda) ölü ile diri müsavi olurlar»

Aslında müsavi olmaktan da öte, (yine tarîkat rûhânîlerine göre) velî, öldükten sonra bir «tîğ-i üryân» gibi, yani kınından çıkmış olan bir kılıç gibi çok daha keskin olur ve onu çağıran insanın imdadına çok daha çabuk yetişir.

(Mehmed Zâhid Kotku (H. 1313/M. 1897-H. 1401/M. 1980) Tasavvufî Ahlâk: 2/272)

Ölüye rabıta yapma k onusuna, özellikle son dönem Nakşi şeyhleri tarafından çok önem verilmiştir.

Bu cümleden olarak Abdulhakim Arvasi'nin, «Mezarlara Rabıta Keyfiyeti» başlığı altında aşağıya alınan sözleri ilginçtir. Arvasi şu öğütleri vermektedir:

«Mezar ziyaretçisi mürid, nefsini her türlü dış alâkadan boşaltır. İçini dünya kayıtlarından uzaklaştırır. Kalbini ilimler ve nakışlardan ve hadiselere bağlı duygulardan çekip çıkarır.

Ziyaret ettiği mevtânın rûhâniyetini hissî keyfiyetlerden mücerret bir nur farz eder. O kabir sahibinin Feyizlerinden bir Feyiz ve hallerinden bir hal zuhur edinceye kadar o nuru kalbinde tutar. (...)»

«Feyiz istekçisi ziyaretçi, Feyiz vericinin kabrine yaklaşıp selâm verir. Mezarın ayak ucuna yakın sol tarafına durur. Ona karşı hayattaki tavrını muhafaza eder. Bir fatiha ve on bir ihlas okur. Sevabının mislini mevtâya hediye eder. Sonra çöker oturur. Feyiz almak için kabirdeki mevtânın rûhâniyetine teveccüh eder....»

(Abdulhakîm Arvâsî, Râbıta-i Şerîfe Risâlesi s. 23 Sadeleştiren N. F. Kısakürek)

Ben onlara sadece, senin bana emrettiklerini söyledim. Benim ve sizin Rabbiniz olan ALLAH'a kulluk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum sürece onlara şahittim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi görüp gözetirsin.” (Maide 116-117)

İsa (a.s) Vefat ettirildikten sonra Ümmetinden habersiz oluyor da Ölen Efendilerinin ruhları kınından çıkmış kılıç oluyormuş tabiki doğrudur onların Efendileri Peygamberleri sollamış ve Onlardan Üstün...

Tasavvufun icat ettiği Şirk adeti olan Rabıtanın Kur’an ve Sünnet ile hiçbir alakası olmayıp uydurma bir adetten başka bir şey değildir.
__________________
Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır .

-İmam Ali- (a.s)
Alıntı ile Cevapla