Cvp: Nur 24/31 Ayet( Açıklamalı Meali) 2) Kendileriyle evlenmenin ebedi haram olmadığı yakınlar sorunu vardır ortada, bu yakınlar, ne kendilerine kadının süsleriyle görünebileceği mahrem yakınlar kategorisine, ne de başkaları karşısında olduğu gibi, kendileri karşısında da bütünüyle örtünmesi gereken tümden yabancılar kategorisine girmektedir. Herhalde kesin çizgilerle tesbit edilemeyeceğinden olsa gerek. İslâm bu konuda iki uç arasında benimsenmesi gereken yolu tayin etmemiştir. Böyle durumlarda örtüye uyup uyulmayacağı, karşılıklı ilişkilere, kadın ve erkeğin yaşına, ailevi ilişki ve bağlara ve (aynı veya ayrı evlerde oturmak gibi) daha bazı şartlara bağlı olacaktır. Bu konuda bizzat Hz. Peygamber'in (s.a) sergilediği örnek bize aynı yolu göstermektedir. Çok sayıda rivayet, Ebu Bekr'in kızı, Hz. Peygamber'in (s.a) baldızı Esma'nın Hz. Peygamber'in (s.a) karşısında peçesiz çıktığını ve en azından yüz ve ellerini örtmediğini aktarmaktadır. Bu durum, Hz. Peygamber'in vefatından bir kaç ay önce yapılan Veda Haccı'na kadar devam etmiştir. (Ebu Davud). Aynı şekilde Ebu Talib'in kızı ve Hz. Peygamber'in yeğeni Ümmü Hani de yüzünü ve ellerini örtmeden Hz. Peygamber'in karşısına çıkardı. Bizzat kendisi, bunu doğrulayan bir olayı Mekke'nin fethiyle ilgili olarak nakleder. (Ebu Davud). Buna karşılık Hz. Abbas'ın oğlu Fazl'ı, (Hz. Peygamber'in (s.a) amca çocuğu) Rabia bin Haris b. Abdülmuttalib'in de oğlu Abdulmüttalib'i ailenin kazanan üyeleri olmadıkları için evlenemediklerinden bir iş ricasıyla Hz. Peygamber'e (s.a) gönderdiklerini görüyoruz. Her ikisi de Hz. Peygamber'i, (s.a) Fazl'ın amca veya hala kızı ve Abdülmuttalib bin Rabia'nın babasına da benzer bir biçimde yakınlığı olan Hz. Zeyneb'in evinde görürler. Hz. Zeynep karşılarına çıkmaz ve kendileriyle Hz. Peygamber'in (s.a) huzurunda bir perde arkasından konuşur. (Ebu Davud). Bu iki örneği birlikte ele alırsak, yukarda ifade ettiğimiz aynı sonuca varırız. |