Cevap: Ölüye Yasin Okunursa Ne Olur? ÖLÜYE KUR'AN (KABİR BAŞINDA) OKUNMASI
Kabir başında ölüye Kur'an okuma ve sevabını bağışlama hakkında pek çok görüşler vardır. İhtilaflı olan bir mesele hakkında bugün sonuca vardırmak mümkün görünmemektedir.
İlim adamları " kabir başında Kur’an okumanın hükmü" hususunda üç farklı görüş ortaya koymuşlardır:
" Mekruhtur ; sakıncası yoktur ; defin esnasında sakıncası yoktur , definden sonra mekruhtur "
İmam-ı Azam Ebu Hanife, Malik ve bir görüşe göre Ahmed gibi mekruh olduğunu söyleyenler şöyle derler:
"Çünkü bu muhdes’tir (sonradan çıkmış bir bid’attir.) Bu hususta da sünnet varid olmuş değildir. Kıraat de namaza benzer. Kabirlerin yanında namaz ise yasaklanmıştır, kıraat de böyledir."
Muhammed b. el-Hasen ve bir rivayete göre de Ahmed gibi, sakıncası yoktur, diyenler de İbn Ömer -RadıyALLAHu anh-dan nakledilen şu rivayeti delil göstermişlerdir:
İbn Ömer -RadıyALLAHu anh- defnedileceği vakit kabrinin başında Bakara suresinin ilk âyetleri ile son âyetlerinin okunmasını tavsiye etmişti. Muhacir’lerden birisinden de Bakara suresinin okunmasını vasiyet ettiği de nakledilmiştir.
Sadece defin zamanında mahzur yoktur (ki bu Ahmed’den gelen bir rivayettir ) diyenler de bu konuda İbn Ömer ve muhacirlerden birisinden nakledilen rivayeti delil alırlar.
Bundan sonra kabirlerin başlarında nöbetleşe Kur’an okumaya gelince; bu mekruh’tur. Çünkü bu konuda sünnet varid olmuş değildir, selef’ten herhangi bir kimseden de asla böyle bir şey nakledilmemiştir. Bu görüş konu ile ilgili her iki delili de bir arada değerlendirdiğinden ötürü, diğerlerinden belki de daha güçlüdür.
Konuyla ilgili zikredilen meşhur sözler , zayıf ve sahih hadisler ile alimlerin görüşlerini aktarmaya çalışacağız.
Hüsnü Aktaş'ın (Yusuf Kerimoğlu) bir gazetede "Kabir başında Kuran okumaya" delil olarak verdiği bir cevapta ;
" Rasul-u Ekrem (s.a.v.)'in: "-Her kim kabristana girer de Yasin Suresi'ni okursa, o gün ALLAHu Teala (cc) kabirdekilerin azablarını hafifletir. Okuyana da oradakilerin sayısınca sevap verilir."
(İbn-i Abidin- Reddu'l Muhtar Ale'd Durri'l Muhtar- İst: 1983 C: 3 Sh: 503) hadis-i şerifi, bunun delilidir."
Hadis diye zikredilen sözün kaynağı olarak bir hadis alimin kitabı değil , Hanefi mezhebinin Osmanlı devletinin son zamanlarında fıkıh kitabı olan İbn Abidin olması hayli düşündürücüdür. Zira hiç bir sahih hadis kitabında iddia edilen bu söz muhaddislerce sahihlenerek senediyle beraber kitaplarına alınmamıştır.
Bu söze sarılarak delilim var diye ortaya düşenler evvela bu sözün senedinin sahihliğini ispatlamaları , ravi ve sıhat derecelerini bahsi geçen hadis aliminin adıyla birlikte kitabının adını bildirmeleri üzerlerine borçtur.
Aynı kitabın aynı sayfasındaki şu ifadeleri hadis diye savunduğu sözün altına not olarak düşememesi de niyetini ortaya koymuştur :
"Yalnız İmam Malik ile Şafii , sırf bedeni olan namaz ve Kur'an okumak gibi ibadetleri istisna etmişlerdir. Onlara göre bunların sevabı meyyite ulaşmaz ." (İbn-i Abidin- Reddu'l Muhtar Ale'd Durri'l Muhtar- İst: 1983 C: 3 Sh: 503)
Mezar Yanında Yapılan Şeyler Üç Türlüdür
1 - Kabirlerin Yanında Yapılması Meşru Ve Helal Olan Şeyler:
Belli bir mezar tayin etmemek ve özellikle bir mezar için yolculuğa çıkmamak şartıyla herhangi bir kabrin yanında ölümü düşünmek ve ibret almak maksadıyla Rasulullah sallALLAHu aleyhi ve sellem'in sünnetine uygun olarak kabirleri ziyaret etmek helal ve sevaptır.
2 - Haram Olan Ve Şirke Sebep Olabilecek Olan Şeyler:
Mezarlara el sürmek, kabirde yatanların yüzü suyu hürmetine ALLAH'tan bir şey istemek, kabrin yanında namaz kılmak, onların üzerine bina inşa etmek, kabirleri aydınlatmak büyük şirke sebep olabileceği için haramdır.
3 - Büyük Şirke Düşüren Şeyler:
Kabirde yatanlardan yardım istemek, onlardan medet ummak, dünya ve ahiretle ilgili şeyler istemek insanı İslam dininden çıkaran büyük şirklerdendir.
Böyle yapan kişi ister ölünün kendisi yapabildiğini inansın ister ölünün ALLAH katında bir vasıta olduğunu inansın fark etmez, kafir olur.
ALLAH-u teala Kur'an-ı Kerim'de, muşriklerin taptıkları putlar hakkında şöyle dediklerini bizlere bildiriyor:
"Bizi ALLAH'a daha çok yaklaştırsınlar diye onlara ibadet ediyoruz." (Zumer: 3)
"Bunlar ALLAH katında şefaatçilerimizdir." (Yunus: 18) |