Konu Başlıkları: cübbeli Ahmetin itirafı....
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20 Eylül 2012, 03:00   Mesaj No:18

TELMİHA

Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TELMİHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 19586
Üyelik T.: 10 Temmuz 2012
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 24
Konular: 3
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: cübbeli Ahmetin itirafı....

Selam Hidayete Erenlere
Gelmiş geçmiş tüm zamanlarda, o zamana damgasını vuran hem muvvahid alimler olmuştur hemde samiriler olmuştur.Her dönemde yaşayan muvvahid müslümanlar ve alimler hep bu belamlarla ve diktatörlerle, halk üzerinde azımsanamayacak kadar etki eden bu gruhları deşifre etmek halkın gözünde davalarının boş bir dava olduğunu ortaya koymakla mücadele etmişlerdir.Kuran azimüşşah hep bu azgın tağutların sahte üniformalarını deşifre etmek ve onların gerçek yüzünü ortaya koymakla bizleri aydınltamaya çalışmıştır.

Son peygamber hz.Rasulullahın döneminde yahudi ve hıristiyanlar müslüman olduklarını iddia etmekteydiler.Bu hakikat her nedense günümüz islamcıları tarafından hep istismar edilmiş kendi toplumlarına onlar yahudi ve hıristiyan oldukları için kafirdirler savsatasıyla kendi halklarına ihanet etmişlerdir.Bu hakikat kesinlikle böyle olmayıp yukarıda da belirtmiş olduğum gibi onlar müslüman olduklarını iddia etmişlerdir.

Bununla ilgili hem kurandan hem sünnetten çok sayıda delil vardır.
Bu sebeple ün yapmış fakat islamı bulamamış bazı günümüz alimleri! Her ne yaparlarsa yapsınlar,istesekte istemesekte gündeme geleceklerdir.Ne mutlu o alime ki şirkten küfürden hayasızlıktan uzak ilmiyle gündeme gelip insanları doğru bir şekilde ifşad etmeye hayatını adamış olana.

O halde bunları konuşmak bizlere yarardan çok zarar verir endişesi bu sebepten kaynaklanmış olabilir.Bunlar her ne kadar şirk küfür hayasızlık yapmış olsalarda bizim alimlerimizdirler, bizler bu zatları hiçbir zaman yahudi ve hıristiyan hahamları ve kekişleri ile kıyas etmeyiz yani bir tutmayız derler.Kanımca bu yaklaşım hakkiniyetten çok uzak duygusal bir yaklaşımdan öteye geçmez.Oysaki mümin olan herkes bilirki böyle meselelerde Allah’ın adalet yüklü terazisi devreye girmeli ve bu terazide işler ve düşünceler sonuca bağlanmalıdır.

İnslanların bazıları ile kan bağımız vatan bağımız bayrak bağımız veya duygusal bağımız dinimizin önüne geçmemelidir.Aksi takdirde teraziyi yanlış tartmış oluruzki buda Allah katında hesabını vermeyeceğimiz bir yükün mesuliyeti altında girmemize sebebiyet verecektir.
Günümüzde tasavvuuf gibi bir belayı insanların önüne islammış gibi lanse edip sonrasında lüx yatlarda ve katlarda birçok hatunla gönül eğlendiren bu şarlatanları müslüman kardeşlerimiz olarak insanların önüne koyduğumuzda itikadimizde ciddi sapmalar meydana getirir.Hiçbir müslüman asla ama asla şirk küfür dolu bir akideyi İslam diye sunamaz.Bunların akideleri bozuk.
Yakında yine seçimler var yine çok tanrılı meclislerine yeni tanrıcıklar seçecekleri aşikardır.Bu zümreler menfaatleri uğruna her seçim döneminde bu siyasi partilerle kendi dinlerinin pazarlığını yaparlar.
Merve kavakçıyı hatırlarsınız meclise girinci azgın tağutların başı Ecevit “Kim bu kadını içeri aldı,bu kadına haddini bildirin demişti”
Bunu şunun için anlattım.
İslam dini ile uzaktan yakından alakası olmayan Allah düşmanları tağutları bile bu sözünü ettiğiniz zatın ağababası menfaat uğruna knedi cemaatine oy verdirmiştir.
Siz şimdi kalkıp bunlar kötüde olsa iyide olsa bizim malımızdır derseniz,çok fahiş bir hata işlemiş olursunuz.
Efendim siz islamı böyle anlatmakla yanlış yapıyorsunuz insanları islamdan soğotuyorsunuz gibi bir takım boş sözlerle konuyu geçiştirmemek lazım gelir.Hem biz hakkı olduğu anlatmakla mükellef olduğumuzu unutuyor kendimizi hidayet verici noktaya koymuş oluyoruz.

Peygamber net ve açıktı.

İbni maktum olayını bilirsiniz.Hani peygamber müşriklerin elebaşlarına islamı tebliğ ederken onu kimseler dinlemiyordu.İbni maktum bana anlat dedi ben seni dinliyorum dedi,Fakat peygamber (sa) kendi kafasına göre öbür tarafa anlatıyorud.Yüce mevlamız peygambere kimin hidayet bulacağı ve sapıtıracağı sanane senin işin isteyene tebliğ etmektir.

Şimdi size söylüyorum yaw sizine kim hidayet bulmuş kim sapıtmış.Aslı göreviniz önce müslüman olmak sonra (tahrim.4) en yakınlarınızı yakıtı insalrdan taşlardan olan ateşten korumaktır.
Son sözüm şu.
Takriben 100 yıldır siz tebliğ ediyorsunuz ne değişti?
Allah’ın şeriatini hakim mi kıldınız?
Yoksa insanların batı emperyalizmin kanunlarından sömürüsündenmi kurtardınız?
Allah aşkına ne yaptınız?
Kutunun içi aynı ambalajı durmadan değişmeketdir.Bir Erbakan bir Erdoğan yarında bir başkası.Sizleri osmanlının yıkılışından bu yana böylece aldatıp durdular.İşte bu altadanların elebaşları müslümanlar tarafından her gündeme getireleceklerdir.
Selam Hidayete Erenlere
Alıntı ile Cevapla