Alıntı:
Elvin meyra Üyemizden Alıntı
S.a fecr hocam tecvid kurallarne zaman cikmistir peygamberimiz zamaninda varmiydi
bu tecvid kurallari her yerde aynimidir ne ye gore kim veya kimler kural koymustu
tecvid hakkinda bilgilendirebilimisiniz |
Öncelikle tecvid kelimesi Kur'an'da geçmez. Tecvid kıraat ilminin önemli bir konusu olup Kur'anı okuma usulü ve ilmidir.Harflerin çıkış yeri, sıfatı, uzun veya kısalığı, genişlik veya darlığı, birleştirme ve ayırma, kalın ve ince vurguları konuları bu ilmin konularıdır.
Tecvid kelime olarak ce-ve-de kökünden gelip, bir şeyi güzel yapmak,süslemek, hoş yapmak anlamlarına gelir.Cevde Arapçada kalite anlamındadır.. Kuranı Kerim’i çok güzel ve kuralına göre okuyan insana, Kuran'ı okumasıyla güzelleştiren manasında “mucevvid” denir.
Tecvid ilim dalı olarak Allah Rasulu zamanında yoktu. Ama okunuş olarak yani pratik olarak Allah Rasulu uyguluyordu.Sahabe de Allah Rasulunden duyduğu şekilde okuyordu.Daha sonraki yüzyıllarda bu okunuşlar yazılı olarak kayıt altına alınarak ve isimlendirilerek bir ilim dalı haline gelmiştir. Tecvid bir anlamda kıraatı yani Kur'an okunuşunu süsleme sanatıdır. Aynı zamanda bir gramer çalışmasıdır. Rasulullah zamanında ve 4 halife zamanında gramer çalışması olmadı. Emeviler zamanında bu yönde çalışmalar başladı, Abbasiler zamanında devam etti. Daha sonra Memluklüler devrinde daha da gelişti.
Kur’an Allah Rasulu devrinde ayette belirtildiği gibi o günkü Arapların anlayacağı şekilde fasih bir Arapça ile nazil oldu.Bu nedenle Allah Rasulu zamanında zamanında tecvid ya da gramer konusunda bir çalışma başlatılmadı. Ancak 4 halife devriyle başlayan gerek fetihler gerekse bir çok yabancının yani yabancı dil konuşanların Müslüman olması çoğaldı. Bu kimseler de Kur’an öğrenmeye ve okumaya başladılar. Ama düzgün okuma yapmada bazı zorluklarla karşılaşmaları yüzünden kıraata dair tecvid çalışmaları yapmaya başladılar ve tecvid kuralları konulmaya başlandı.Bu çalışmalar medreselerin ürettiği bir çalışma idi.