Ameli Kesir AMEL-İ KESÎR Çok amel, çok iş. Amel sözlükte; iş, eylem, hareket demektir. Kesîr ise çok anl----- gelir. Sıfat tamlaması olarak "çok hareket" demektir. Fıkıhta namazı bozan işlerle ilgili olarak kullanılan bir terimdir. Bir kimse namazda iken, dışarıdan gören kimsenin onun namazda olmadığında şüphe etmeyeceği derecede ilâve hareketler yapıyorsa buna "amel-i kesir" denir. Eğer dışarıdan bakan kişi, namaz kılanın namazda olup olmadığında şüphe ederse, buna "amel-i kalîl (az hareket)" denir. Namazda yapılan çok hareket (amel-i kesir) namazı bozar. Meselâ namaz kılan kimsenin, namaz içinde ceketini çıkarması, çorap giymesi, birisiyle konuşması gibi. Paltonun eteklerini toplama, takke veya sarığı düzeltme gibi hareketler ise az hareket (amel-i kalîl) sayılır ve namazı bozmaz. Ayrıca maliki mezhebinde amel-i kesîr'in namaz cinsinden de olmaması gerekir. Hareketin kasten veya unutarak olması sonucu değiştirmez. Namaz kılan, namaz cinsinden ilâve bir hareket yaptığı zaman, -rükû' yahut secdeleri fazla yapmak gibi-, eğer bunu kasten yapmışsa, hareketin azı da çoğu da namazı bozar. Eğer bunu unutarak yapmışsa, namazı bozmaz. Nitekim sözlü olan fazlalıklar, fâtiha'yı iki defa okumak gibi, kasten olsa bile, mutlak olarak namazı bozmaz. Ancak yanlışlıkla olmuşsa "sehiv secdesi*" yapılır. Namazda göğsün kıbleden başka tarafa çevirilişi namazı bozar. Ancak bunu yapmaya zorlanılmış olur veya zorunlu sebeplerle yapılmış bulunulursa, bu şekilde namazın rükünlerinden bir rükûn edâ edilinceye kadar kalınmadıkça namaz bozulmaz. Eğer insan bu hareketi isteyerek ve özürsüz olarak yapmışsa namaz bozulur. Aksi hâlde, göğsü çevirme az olsun çok olsun namaza zarar vermez (el-Cezîrî, Kitabü'l-Fıkh ale'l-Mezâhibi'l-Erbaa, I, 305-306). Fürû' kitaplarında amel-i kesîr ve kalîl için şu ölçüler verilmiştir: 1) Uzaktan bakanın namaz kılan şahsın, yapması sebebiyle namazda olmadığına şüphe etmediği iş amel-i kesîr; namazda olup olmadığında şüphe ettiği iş ise amel-i kalîl'dir. 2) Âdet olarak iki elle yapılan iş amel-i kesîrdir. Bunun bir elle yapılması hükmü değiştirmez. Sarık sarmak, kemer bağlamak gibi. Âdeten bir el ile yapılan iş amel-i kalîldir. Takke giymek ve çıkarmak gibi. Ancak bunu üç defa tekrar ederse ameli kesîr olur. 3) Birbiri ardınca yapılan üç hareket amel-i kesir, değilse amel-i kalîl sayılır. 4) Amel-i kesîr kasten yapılan iştir. 5) Durum namaz kılanın görüşüne bırakılır. Onun çok gördüğü iş ameli kesir, az gördüğü ise amel-i kalîldir (İbn Âbidîn Terc., İstanbul 1982,II, 537, 538) Hamdi DÖNDÜREN |