İhsan Eliaçık son zamanlarda kendi fikir dünyasında belirli şablonlar oluşturmuş ve her ayeti kendi şablonuna sokmak için çabalayıp duruyor. Kendi şablonuna sokacağım diye nice mütevatir uygulamaları ve Peygamberimizin uygulamalarını saf dışı bırakıyor. Kelimelere verdiği anlamlarda daha çok bilinen değil de bilinmeyen ya da pek kullanılmayan anlamları tercih ederek , kendi fikir argümanlarına uydurmaya çalışıyor ki bazen zorlama olduğu belli oluyor. Mesela yukarıdaki verdiği örneklerden birisinde;
Alıntı:
Ayette geçen “zibh” kelimesi Arapça’da kaze zede, kazaya uğramak (zebîha) anlamına da geliyor. Böyle bir tefsir de mümkündür. Bu durumda fidye kelimesi de kurtarmalık bedeli manasına geliyor. Burada fidye, İbrahim’in oğlunun canı oluyor.
|
Burada zibh kelimesine zorlama bir yorum getirmiş. Hangi Arapa sorsan ya da hangi Arapça sözlüğe baksanız zibh,zebiha kelimesinin boğazlamak anlamına geldiğini görüsünüz. Türkçe'de de kullanılan "mezbaha" kelimesi de "hayvan boğazlanan yer, hayvan kesilen yer" anlamına gelir.
Son zamanlarda medyada İhsan Eliaçık'ın açıklamalarını izledikçe hem kendi adımıza hem de onun adına üzülüyoruz. Değer verdiğimiz insanların vicdanlarımızda değer kaybetmesini izliyoruz maalesef.