Cevap: Tasavvufla İlgili sorularıma cevap arıyorum inşallah
[QUOTE=Truly;193833]Selamun aleykum.
Sorularıma tasavvuf ehlinden kardeşler cevap verirseler sevinirim. Karşı görüşleri az çok bildiğim için, tasavvuf ehlinden kişilerin görüşünü bilmek istiyorum.
Not: İlmim çok geniş değildir, anlayabileceğim düzeyde kısa cevaplarla özetleyebilirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkürler. Ve aleyküm selam sevgili kardeşim biz daha tasavvuf ehli olamasakta tam anlamı ile dilimizi döndüğünce değinelim inşaallah , ilminizin genişliğini ve sorulardaki inceliği ve hatta amacınıza kadar bir çok şey sorularınızdan çıkmakta ....
1. Peygamberimizin (s.a.v) "mezarları yükseltmeyin, üzerine bina yapmayın" emri bulunmakta. Dolayısıyla türbeler en baştan haram. Kabirdekilerden yardım istemek için, türbe ziyaretlerinin delili olarak neler biliyorsunuz? Evvela şunu unutmamak lazım Resulullah s.a.v getirdiği tüm yasaklarda insanları bidat ve şirke düşmekten korumayı hedef almıştır ki Peygamberlerin amacıda budur zaten... Bu nedenle imanları olgunlaşıncaya kadar da sahabelere bir çok şeyi yasak kılmış daha sonra serbest bırakmıştır.Bunlardan bazıları hadislerin yazımı , mezarları ziyaretler v.s dir.Ama sahabeler hazır olduklarında da bunlara cevaz vermişlerdir.
Mezarların yükselmesi şaaşalı bir halde olması insanları farklı yönlendireceğinden dolayı böyle bir yasak elbetteki gereklidir.Bugün bazı alimlerin bu icma ile haramdır iddası her ne kadar yanlış isede aslolan mezarın şekli boyutu v.s değil oradaki hal ve hareketlerdir.
Nitekim Resulullah s.a.v dünyasını değiştirdiğinde vefat ettiği yerde defnedilmiştir.Eğer bu sorun teşkil etseydi Resulullahın s.a.v odası yıkılır veya üzeri yüksek olmayan bir yere defnedilirdi.Ayrıca Hz Ömer r.a Resulullahın kabrini duvarla bölmüş ve Hz Aişe belli bir zaman hayatını bölünmüş diğer alanda devam ettirmiştir.Dolayısı ile ibadetlerinidie burda yaptığı anlaşılmaktadır.
Burada önemli olan mezarların mahiyetidir.Mezarda nasıl davranılması gerektiğini bilmektir sonuçta yasaklama da bunun içindir.Bunun bilincinde olan bir kişi istediği kadar mezar ziyareti yapsın gerçek Hükümdarın ve Yardım istenecek olanın Allah Azze ve cel olduğunun da bilincindedir.
2.Kuranda Allah'ın savaşlardakileri melekleriyle desteklediği belirtilmekte. şehitlerin ise dünyaya gelmek istedikleri ancak Allah'ın buna izin vermediği hadisde geçmekte. Siz şehitlerin ve evliyaların dünyaya geldiklerinin delilleri olarak ayet ve hadis olarak hangilerini biliyorsunuz? Allah c.c. savaşlarda melekleri ile desteklediğini bizlere bildirmekte sizce bu desteği kaç sahabe yada desteklediği topluluk gördü ? üç bin melek beş bin melek denir bu melekler nerdeydiki kimse görmedi e Allah c.c. yalan söylemeyeciğine göre demekki vardılar.
İşte Şehitlerde bu şekildedir sonuçta Kuranda onların ölü olmadığı ama bunu bizim sezemeyeceğimizi bildirmiştir demekki sezilemeyecek şeylerde illa delil aranması garip ve usule uymamaktadır ...
3.Hadislerin doğru olup, olmadığını belirlemek için istihare yapıldığı, görülen rüyaya göre "sahih yada değil" denildiği doğru mu? Bunu sizden duydum şimdi , hadis ilmi ve hadis usulü araştırırsanız hadislerin nasıl toplandığını sahih olup olmadığının nasıl anlaşıldığını ve hadis çeşitlerini orada rahatlıkla görebilirsiniz bu başlı başına bir ilim olduğundan burda iki kelime ile anlatılmaz elbette...
Birde kısa bir not düşmekisterim , Ehli Sünnet itikadında ilham ve ilahmın çeşitleri asla bilgi kaynağı değildir.Bu kişiyi bağlar kişi bunu hüküm olarak vermez ve idda edemez ...
4. Rüyada Peygamberimizi (s.a.v) görmekle alakalı olarak: "Kim beni rüyada gördü ise gerçekten görmüş gibidir, Şeytan benim suretime giremez." hadisi var. Peki Peygamberimizin (s.a.v) cemalini hiç görmemiş olan bizler, gördüğümüzün Peygamber (sav) olduğundan nasıl emin olacağız. Evet şeytan onun suretine giremez, ama başka birinin suretinde görünüp. "Ben peygamberinim" diyebilir, değil mi? Evvela hergün herkes bu hadise ile karşılaşmıyor, Eğer kişi Resulullahı s.a.v Rüyasında görecek kadar bir olgunluktaysa Allah c.c. ona hak olanı bildirecektir.Resulullahı s.a.v rüyasında görmek için defalarca uygulama yapıpta göremeyenler vardır.Ama salih bir kul bu rüyayı görürse elbette Şeytan onun rüyasına giremez çünki şeytan salihlerden beridir ...
5. Üstün güçleri olan evliyaların (Gavsların) imdada yetiştiğiyle alakalı anlatılanların, Şeytanın veya Kafir Cinlerin evliyaların kılığına girerek isteklere cevap vermesi, dolayısıyla Gavslardan yardım istenmesinin caizliğine inandırması (Ki Şeytan yemin etmiştir ki, Senin yoluna inananları saptıracağım" diye) mümkün değil mi? Öncelikle üstün güçler çok yanlış olmuş çünki bilgi edinmek isteyen bir kişi helede ilmim falan yok derken direk tanırcasına bu şekilde bir giriş yapması manidar olmuş açıkcası ;)
Bu konuda Tasavvuf ehlinin maalesef büyük kayıpları bulunmakta, Kişiler tasavvufu sadece ucmak, kaçmak, alemlerden alemlere dolaşmak , yok olmak, v.s gibi olgulardan ibaret gördüklerinden bu olayları çok yaşamakta, unutmamak lazım kişi Kuran ve Sünnet yolundan çizgisinden dışarı çıkamaz Aslolan Şeriattır. Tasavvufun gayeside Şeriat ve Peygamber ahlakıdır..
Tasavvufta manevi haller yaşanabileceğinden dolayı Şeytan bunu iyi kullanablir burada da kişi eğer Şeriat ve Sünneti iyi bilmiyorsa bu sorudaki hataya düşme payı çoktur.Allah muhafaza etsin ,
Konu uzar lakin kısaca şunu söylemek istiyorum madem bu kadar merak ediyorsunuz , Tasavvuf Kuran ve Sünnet dairesinde İslami bir İLİMDİR amacı insanlara Şeriatı ve Peygamber ahlakını aşılamak ve Allah c.c. giden yolları telkin etmektir.
Bazıları din olarak kabul etsede Tasavvuf AHLAKTIR Allah c.c. Ahlaksızlardan eylemesin , vesselam veddua |