Cevap: Tevhidden Bağımsız Adalet Arayışı’ Örneği Çoğulcu Din Anlayışı...
‘Farklı dinlerin ve geleneklerin biraradalığı imkânı arayışı’ olarak tartışılan dinler arası diyalog faaliyetleri, bir noktadan sonra ‘dinlerin tabiatında var olan hakikat iddialarından feragat etmek gerektiği’ talebine dönüşmüştür. Oysa bir arada yaşayabilme imkân arayışı ayrı, farklı doğruluk iddialarının denkleşmesi; dahası buharlaşıp aynılaşması apayrıdır. Nitekim dinlerin çokluğu vakıa iken dinsel çoğulculuk bu durumdan vazife çıkarma çabasındadır. Teopolitik bir söylem olan çoğulcu paradigma, dinlerin özellikle de İslam’ın hakikat iddiasından feragat etmesi talebi içermektedir. İçinde İslam’dan unsurların da olduğu sentezler; ‘İslam demokrasisi’, ‘liberal İslam’ gibi yaklaşımların çoğulcu din anlayışının renklerini taşıdığı görülmektedir. Dinler arası diyalog faaliyetlerinde dinlerin açık prensipleri pazarlık konusu edilmektedir. Bu zeminde ortaya konulanların İslam ile alakası yoktur.8
“Allah nezdinde hak din (ed-dîn) İslam’dır.”9 “Kim İslam’dan başka bir din seçerse bu ondan kabul edilmeyecektir.”10
Çoğulcu din anlayışının Müslümanlardan talebi siyasaldan soyutlanmış bir dindir. Bu durum Hz. İsa’nın ümmetinde yozlaşan din kavramı gibi din ile şerîatın birbirinden ayrılmasına şerîatsız din inancına dayanır. Din ile siyasetin ayrışması, dinin uygulama alanı olan şeriatın bölünmesi, şeriatın reddi demektir. Bu telakki ile öngörülen esasen Nasrânîlerin başına getirilenin Müslümanların da başına getirilmesidir. Plüralizm için gerekli olan da böyle bir din anlayışıdır. Bütünüyle ifsad edici olan bu anlayışın da İslam ile hiçbir alakası yoktur.
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |