Evin Küçük Hükümdarı
Çocuğun ruhsal gelişiminde önemli üç ana unsur sevgi, disiplin ve ilgidir. Bu üç unsur uygun dozda verilmelidir.
Bir sabun düşününüz, gevşek bırakırsanız kaçar, çok sıkarsanız yine kaçar. İşte çocukta böyledir. Dengeli ve ölçülü ana baba tutumları gerekir. Söylemesi kolay, uygulaması zor.
Atakan 17 yaşında uzun boylu, modaya uygun giyinen, saçı jöleli, etkileyici genç bir adam. Konuşurken küçümseyici, alaycı, kibirli, küstahtı. Sinemadan, oyunculuktan hoşlanıyordu. Yalnızdı. Kız arkadaşı çoktu. “Anneme, babama parasal olarak bağlıyım, duygusal olarak değil” diyordu.
Doktora lüks arabaları çizdiği için getirilmişti. Neden yaptığı sorulduğunda, “Benim yoksa onlarında olmasın” diye cevap veriyordu. Hiç pişmanlık duymuyordu.
Atakan’ın özgeçmişi incelendiğinde iki kişilik sevgi verilmişti. Hep övülüyordu. Ailenin tek çocuğuydu. Hep hazıra alışmıştı. Emek vermeden elde etmek istiyordu. Anne ve babası, “Biz çocukluğumuzda çok mahrumiyet çektik, o çekmesin” diyorlardı. Her istediği oluyordu.
Atakan çocukluk narsisizminden çıkamamıştı. Narsisistik (özsever) kişilik özellikleri olan “kendini özel ve önemli görmek, eleştiriye dayanıksızlık, çıkarcılık, başkasını kullanmak, aşk, zenginlik, para, güç düşkünlüğü, övgüyle beslenme, hep kayrılmak isteme, empati kuramama, kıskanç, küstah özellikleri” değişik derecede taşıyordu.
Anne-baba iyi niyetle evde bir “gurur abidesi” yetiştirmişlerdi. Artık herkesi küçük gören bir birey ortaya çıkmıştı.
SEVGİDE ÖLÇÜ
Sevgi çocuğun her dediğini yapmak değildir. Bir çiçeğe fazla su verilirse nasıl zararlıysa sevginin fazlası da zararlıdır. Sevginin fazlası da zararlıdır. Ya kibirli veya tembel bir kişilik ortaya çıkar. Ben merkezci özellik olgun olamayan kişiliklerde vardır.
Sevgi yatırımını egosuna yapmış, kendisi dışında nesnelere sevgisini yönlendirmemiş bu kişiler yanlış sevgi almışlardır.
Primer narsisizm’de çocuk kendisini sever. Büyüdükçe sevgisini kendisi dışındaki nesnelere de yatırır. Sekonder Narsisizm’de yani şizofrenide sevgi tekrar kişiye döner.
Sadece kendisi vardır, kendisini sever, ilgisi kendisine yönelmiştir. Narsisistik kişilikte sevgi çıkarı olan şeylere yönelmiştir. Çıkarı olmayan şey onun için önemsizdir.
Matür (olgun) savunma düzenekleri
Alturizm : Fedakarlık
Assetizm : Zevke değer vermemek
Antisipasyon : Sezgi.
Supcosyon : Kontrollü baskı
Narsisistik savunma düzenekleri
Projeksiyon : Yansıtma (kusur bende değil onda)
İnkar : Reddetme
Distorsiyon : Çarpıtmadır.
Görüldüğü gibi “ben merkezci” birey özeleştiri yapamaz, kendisini sorgulayamaz, kusuru başkasında arar.
Kendini beğenmek, özgüven farkı:
Mezarlıkta yürürken ıslık çalan bir insan özgüven sahibi gibi gözükür. Aslında son derece güvensizdir, fakat güvenli rolü oynamaktadır. Korkularını böyle bastırır.
İşte narsisistik kişide sıradan insan olmaktan korkar. Korkusunu gidermek için hep başkalarını eleştirerek savunma içerisindedir. Egosunu böyle tatmin eder.
Çocuk yaşadığını öğrenir!
Ailede çocuğun model aldığı kişi özsever kişilik özellikleri taşıyorsa o çocuk bu modeli benimser.
Ailede bu kişilik özellikleri ebeveyn yoksa, fakat sürekli egosu şişirilen, alçak gönüllülük öğretilmeyen çocuksa özsever olur.
ÖVGÜDE ÖLÇÜ
Çocuğun iyi davranış ve çabalarını övmek öz güven kazandırır. Çocuğun kişiliğini övmek büyüklük hastalığına (ego hipertrofisi) götürür. Övgü ve onay sözcüklerine herkesin ihtiyacı var ama yerinde kullanılırsa.
PAYLAŞMA DUYGUSU
“Benmerkezci” birey başkasını değil ondaki çıkarını sever. Eşine hediye alırken bile kendi işine de yarayacak bir hediye alır.
İnsan sosyal bir varlıktır, mutlaka vermeyi öğrenerek büyütülmelidir. Çocukluğunda paylaşma ve yardımlaşma kavramlarını kazanmalıdır.
EMPATİK İLETİŞİM
Karşı tarafın duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışma becerisi çocuk yaşlardan kazandırılmalı. Başkasının hakkına saygı duymak, “sen onun yerinde olsan ne yapardın” sorusunu öğrenen çocuklarda gelişir.
Kendisi için istemediği şeyi başkası içinde istememe yüksek ahlakına sahip olmak hiçte kolay değildir.
Özsever özelliklerini gördüğümüz çocuğun her hareketi onaylanırsa, evin küçük hükümdarı olur. İleri yaşlarda Anne-Babayı silkelemeye başlar.
Kendisini alkışlayanların omuzunda yükselip onlara acı çektiren bireyler yetiştirmemek dileğiyle.
Prof. Dr. Nevzat TARHAN