FECR Üyemizden Alıntı
Subliminal Mesaj 25. Kare Özelliği / Uyanın Artık!
Size hayatınıza giren en kötü, ya da korkunç şeyi sorsam cevabınız ne olurdu? İlkokul öğretmeniniz mi? Borç verdiğiniz ama borcunu ödemeyen arkadaşınız mı? Sevmediğiniz halde katlandığınız eşiniz veya kaynananız mı?
Genel olarak düşünelim birde? Toplumun veya toplumların hayatına giren en kötü şey nedir sizce?
Ben biraz kafa yordum bu konuya. Modernizm diye bize sunulan pek çok şeyin hayatımıza giren bir virüs olduğunu gördüm. En basiti naylon çoraplar, elimizden alınan tahta kaşıkların yerine konulan, dişlerimize zarar veren parlak demirler, sabunların yerine şampuanlar, zeytinyağının yerine margarinler…Mektup yerine e-mailler, gerçek gülümsemelerin yerine smile’ler…
Daha kötüsü de girmiş hayatımıza biz farketmeden. Önceleri siyah beyazken, uzun yıllardır hem renkli, hem çoğu kez salon duvarının büyük bölümünü kaplayan renkli kutular. Nasıl olduğu, hangi büyüklükte olduğu da pek önemli değil aslında. Salonumuzun en nadide yerine, baş köşeye oturttuğumuz bu renkli kutucukların içini birileri özenle dolduruyor.
Yıllarca iki adamın bir cılız kadının peşinden koşmasını çizgi film diye izledik hatırlar mısınız?
Dekolteli hanımlara belki de ilk kez taş devri’nde aşina olduk. Arkadaşımızın eşiyle de samimi olunabileceğini gördük.
“Gölgelerin gücü adına!” diyordu He-man, “Güç bende artık!”
“Şirinler aşkına!” diyen sevimli şirinleri de unutmadık tabi.
Yıllarca aşina edildiğimiz, zevkle izlediğimiz, masum kabul ettiğimiz çizgi filmlerin aslında ne kadar tehlikeli olduğunu son zamanlarda daha iyi anlıyoruz. Subliminal mesaj diye bir şey duydunuz mu? Belki de ilk kez duyacaksınız? Subliminal mesaj:başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır. Buna 25. kare özelliği de deniliyor. Gözümüz saniyede 24 kare algılayabiliyor. 25. kare ise beynimize yazılıyor. İşte bu sistemin adıda 25. Kare
Çizgi film, film, dizi, reklam senaristleri 25. kare özelliğini sıklıkla kulanıyorlar. Hızla geçen reklamın görüntülerinde 25. kareye, zihinlere yerleşmesi istenilen slogan veya resim yerleştiriliyor. On yıllardır bu daha çok cinsellik üzerine kuruluyor. Tam 25. karedeki “kola iç”, “başka kanal izleme!”, veya “..ex” yazısını fark etmeden bilinçaltına gönderiyorsunuz.
Bunu öğrendiğimden beri, televizyonu daha bir düşman olarak gördüm ve aslında hayatımıza giren en korkunç ve tehlikeli şeyin Tv ve Pc olduğuna karar verdim.
Masum diye görüp çocuğunuza seyrettirdiğiniz çizgi filmlerde veya dizilerde satanist işaretler, yahudi ve masonlara ait simgeler, ahlaksız yazılar çocuğun kodlarına işleniyor.Birçok Google reklamında, facebookta’ta aynı yöntem uygulanıyor.
Peki 25. kare özelliği, insan beynini bu kadar etkileyebiliyor, yönlendirebiliyorsa, aşikar olarak yapılan pislikleri seyretmek hayatımıza nasıl etkiler yapıyor?
Pek çoğunuzun kaçırmadan seyrettiği dizilerde gayri meşru, ensest ilişkiler, kolayca aldatıp, kolayca boşanmalar. Evlilik dışı hamile kalmalar, yengeyle veya enişteyle aşk yaşamalar, küçücük çocukların sevgili edinmesi, faiz ve kredilerin, rüşvetin,yalan dolanın sıradan bir iş olarak yapılması gibi açık mesajlar sizi nasıl etkiler dersiniz?
Reklamda ki adaya düşen genç kadının, geçen uçaktan “ped” istemesi, genç kızların, genç erkeklere “…ped’in var mı? diye sorması, okul hikayelerinin anlatıldığı diziler gençlerin haya perdelerinin yırtılmasında etkili olmadı mı?
Hayatınızdaki olmazsa olmazları düşünün.
Kadınsınız; kariyer yapmalısınız, mutlaka dışarda çalışmak zorundasınız.
İncecik olmalısınız
Az çocuk doğurmalısınız
Eviniz, kıyafetleriniz reklamlardaki, dizilerde ki gibi olmalı
Bunları size kim anlattı? Nereden öğrendiniz? Peygamberinizin eşleri böyle miydi? Sahabe hanımlar için bunlar olmazsa olmaz mıydı? Ya da en yakın nineniz nasıldı hatırlayın.
Açın gözlerinizi lütfen! Birileri bizi fena halde oynatıyor. Ahlaksızlıklar çok çabuk yayılıyor. Biz Deccal çıktı mı?, yecüc mecüc salındı mı? diye konuşurken belki deccalin, şeytanın avaneleri her birimizin evinin baş köşesindedir?
“Evlerinizin arasına fitneler yağmurlar gibi yağacak” diyordu Peygamber Efendimiz( s.a.v). Fitneler yağmurlardan da hızlı yağıyor, bir çığ gibi büyüyerek bizi altına alıyor.
Peygamberimiz (s.a.v) “Pek çok fitneler meydana gelecek” buyurduğunda bir sahabî:
-Ya Rasûlallah, bunlardan çıkış yolu nedir? diye sordu. Efendimiz (s.a.v) şöyle cevap verdi:
-“Allahın Kitabı (Kur’an) dır.” (Tirmizî: Sevabü’l-Kur’an 14; Darimî: Fedailü’l-Kur’an)
Sadece Kur’an okuyarak değil, Kur’an’ı hayatımıza nakşederek fitnelerden korunabiliriz. İçi boşaltılmış bir İslam, boğazdan aşağıya inmeden okunan Kur’an hayatımıza yön veremez, kötülükleri engelleyemez.
Evlerinizde oturun! Ama TV başında değil. Siz, kumanda sizin veya çocuğunuzun elinde sanırken sizi birileri kumanda ediyor da fark etmiyorsunuz. ALINTI |