Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Mayıs 2008, 20:30   Mesaj No:2

Seleme

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seleme isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 556
Üyelik T.: 11 Kasım 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 829
Konular: 194
Beğenildi:13
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Konferans:Risale-i Nur Kuran'ın Bu Asra Bakan Yüzüdür


Buna karşı Bediüzzaman'ın verdiği cevap şu oldu:



yani, "Avrupa bir İslâm Devletine, Osmanlı Devleti de bir Avrupa devletine hâmiledir. Bir gün gelip doğuracaklardır."

Bu cevaba karşı, Şeyh Bahît Hazretleri, "Bu gençle münâzara edilmez. Ben de aynı kanaatte idim; fakat bu kadar veciz ve beliğâne bir tarzda ifâde etmek, ancak Bediüzzaman'a hastır" demiştir.

Nitekim, Bediüzzaman'ın dediği gibi, ihbarâtın iki kutbu da tahakkuk etmiş. Bir iki sene sonra Meşrûtiyet devrinde, şeâir-i İslâmiyeye muhâlif çok âdât-ı ecnebiyeyi ahzetmek ve gittikçe Türkiye'de yerleştirmekle; ve şimdi Avrupa'da Kur'ân'a ve İslâmiyete karşı gösterilen hüsn-ü alâka ve bilhassa bahtiyar Alman milletinde fevc fevc İslâmiyeti kabul etmek gibi hâdiseler, o ihbarı tamamıyla tasdik etmişlerdir.

İşte, büyük ulemâ-i İslâm ve meşâyih-i kirâm, çok tecrübe ve imtihanlarla şöyle bir kanaate varmışlardır ki, Bediüzzaman ne söylerse hakikattir. Bediüzzamanın eserleri sünûhât-ı kalbiye olup, cumhur-u ulemânın tasdik ve takdirine mazhardır.

Ehl-i ilim, ehl-i tasavvuf ve ehl-i mektep ve fen, Bediüzzaman'ın eserlerinden sadece istifâza ve istifade ederler. Evet, üç aylık bir tahsili bulunan ve kırk seneden beri Kur'ân-ı Kerîmden başka bir kitapla iştigal etmeyen, yüz otuzu Türkçe, on beşi Arapça olan eserlerini telif ederken hiçbir kitaba mürâcaat etmediği, henüz hayatta olan kâtipleri tarafından şehâdet edilen, esâsen kütüphânesi de bulunmayan, yarım ümmî bir zât, öyle misilsiz bir ilânâtla, ulûm-u cedîde de dahil mütenevvi' ilimlerde, yüksek âlimler ve büyük mürşidlerle, genç yaşında yaptığı münâzaraların hepsinde muvaffak olduğu meydanda bulunan, ittifaklı olan meseleleri tasdik ve ihtilâflı olanları tashih eden, kendisi için "Bediüzzaman'ın cevap veremeyeceği bir suâl yoktur" diye allâmeler tarafından tasdik edilen ve Avrupa'nın bir kısım idrâksiz ve garazkâr feylesoflarının, müteşâbih âyet-i kerîme ve hadîs-i şeriflere yaptığı taarruzlarını, o âyet ve hadîslerin birer mu'cize olduğunu eserleriyle ispat ederek itirazlarını kökünden yıkan ve böylece evhâma düşürülen bâzı ehl-i ilmi de kurtarıp, İslâmiyete olan hücumları akîm bırakan Said Nursî gibi bir müellifin, elbette dâhî bir müfessir-i Kur'ân ve onun ilminin vehbî ve vâsi' olduğuna, eserleri olan Nur Risâlelerinin bir hayat boyunca okumaya lâyık hârika bir şâheser olduğuna şüphe edilemez.
__________________
Dünyayı Güzellik Kurtaracak.
Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey...
Alıntı ile Cevapla