Cevap: yalan söyleyen tarih utansın
“Milli Mücadele, İslam dini istismar edilerek kuruldu. Din devleti oluyoruz havası yaratıldı. İçki yasaklandı.
‘Milli Mücadele’de, insanları Türk milliyetçiliği adına harekete geçirmek mümkün değildi… Milli Mücadele tamamen İslam dininin istismarına dayanan bir şekilde kuruldu…’
Mesela… Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, memleketteki bütün İslam yurttaşları ‘tabii aza’ sayıyordu. Gayrımüslimler ise Cemiyet’e üye olamıyorlardı. Mesela… Hiçbir Osmanlı Mebusanı’nda kürsüden Kur’an okunmamıştı. Büyük Millet Meclisi’nde ise kürsüden Kur’an okunuyor, Hacı Bayram’a Cuma namazına gidiliyordu. Meclis’in açılış günü bile Cuma’ya denk getirildi.
Dolayısıyla İslam, Osmanlı’nın Meşrutiyet döneminde sahip olmadığı öneme, Milli Mücadele döneminde sahip oldu.
Dinin kullanılması Askerî zafere kadar sürüyor. 9 Eylül 1922’de İzmir’e girildikten sonra Atatürk Ankara’ya dönüyor. Kendisine “Hacı Bayram’a gidip şükran duası edelim” dendiğinde de,
“Benim böyle bir borcum yok” diyor.
Milli Mücadele yıllarında, ‘İslam milleti’ anlamına gelen, “biz burada sadece Türk değil, Kürdü, Arabı, Lazı, ve Çerkesiyle tam bir birliğiz” denirken, Milli Mücadele’nin kazanılmasından sonra bu milli birlik, ‘Türk milli birliğine’ dönüştürülüyor.
“Korkusuz Tarih” Neşe Tüzel’in en önde gelen tarihçilerimizden; Prof. Dr. Mete Tunçay ve Prof. Dr. Cemil Koçak
__________________ لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا
"Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklemez."
|| BAKARA 286. || MAZARET insanın kendine söylediği en büyük ''YALAN''dır !! .. Velhasıl-ı kelâm.
Namaz, duâ, gayret, nâsip. . . |